Almanya, Trump'ın İktidar Dönüşü İçin Hazırlanıyor

Siyaset uzmanları, Almanya hükümetinin Kasım ayında yapılacak ABD başkanlık seçimleri sonucundaki olası bir iktidar değişimine şimdiden hazırlandığını ifade ediyor.

Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yeniden seçilme ihtimalinin artması, Alman hükümetini uyarıyor. Çünkü hükümet, Cumhuriyetçilerin Demokratlardan iktidarı geri alması halinde daha fazla sorun yaşanmamasını sağlamak istiyor.

Euronews'e konuşan siyaset bilimci Dr. Antonios Souris, "Trump'ın yeniden seçilme ihtimali artık daha yüksek" diyor.

Almanya, Trump'ın ilk döneminde birlikte çalışabildiğini gösterdi. Ancak uzmanlar, Almanya'nın bu dönemde Trump yönetiminin politikaları karşısında zorlandığını belirtiyor.

Bu Yeni Döneme Nasıl Hazırlanılıyor?

Trump'ın ikinci bir dönem için Beyaz Saray'a dönmesi halinde, Almanya'nın yeni Şansölye Olaf Scholz liderliğindeki koalisyon hükümetiyle muhatap olacağını belirtiliyor. Son anketler, Almanya Hıristiyan Demokrat Birliği'nin açık ara önde olduğunu gösteriyor.

Hükümetin savunma kapasitesini arttırdığı ve Avrupa'nın dünyada ekonomik bir güç olarak kalması için ortaklarıyla birlikte çalıştığı vurgulanıyor.

Uzmanlar, Trump'ın Rusya'yı yüzde 2 Gayrisafi Yurt İçi Hasıla hedeflerine ulaşmayan NATO üyesi ülkelere "ne isterlerse yapmaları" için teşvik edebileceğinden endişeli.

Almanya, özellikle NATO konusunda endişeli. Zira yüzde 2 hedefinin Trump'ın kim olacağından bağımsız olarak, Almanya'nın ABD'ye verdiği merkezi ve önemli bir sinyal olduğu belirtiliyor.

Almanya ve AB'de Beklenen Değişimler

Almanya ve AB'nin Trump yönetiminde ABD'nin Avrupa'daki varlığını azaltması karşısında savunma kabiliyetlerini arttırmak için adımlar attığı ifade ediliyor. ABD'nin dikkatini Hint-Pasifik bölgesine çevirmesi gerektiğine yönelik bir farkındalık olduğu belirtiliyor.

Uzmanlar, Almanya ve Avrupa'nın, savunma ve askeri harcamalarını artırması gerektiğine işaret ediyor. Çünkü bir sonraki ABD hükümetinin Demokrat ya da Cumhuriyetçi olmasından bağımsız olarak bu gerekli görülüyor.

Almanya'nın bir de transatlantik ticarette zorluklarla karşılaşabileceği belirtiliyor. Trump'ın korumacı ticaret politikalarının devam etmesi halinde, Avrupa'ya Çin mallarının akın edebileceği vurgulanıyor.

Yeterli Olacak mı?

Alman hükümetinin olası bir ikinci Trump dönemi için perde arkasında iyi bir hazırlık yaptığı düşünülse de, Trump'ın öngörülemezliği endişe yaratmaya devam ediyor.

Trump'ın hızlı ve aceleci kararlar alması, yalnızca Ukrayna ve Çin'de değil, Orta Doğu'da da tarihi değiştirebilecek anlaşmalara imza atabileceğinden endişe duyuluyor.

Alman hükümetinin, Trump'ın güvenlik politikası, ekonomi politikası ve dış politikayı birbiriyle karıştırmasından ve Almanya'yı bir kenara itmesinden çekindiği görülüyor.

Ayrıca, Almanya'da federal seçimlere bir yıldan biraz fazla bir süre kalırken, hem aşırı sağ hem de aşırı sol partiler savaş karşıtı söylemlerden faydalanıyor.

Ancak uzmanlar, Almanya'nın dört yıl boyunca Trump'ın başkanlığını zaten idare ettiğini ve önceki dönemden dersler çıkardığını söylüyor.

Almanya, İslami Kuruluşu Hizbullah Destekçiliğinden Yasakladı

Almanya, Lübnan'daki Hizbullah Hareketi'ni desteklemekle suçlanan İslami bir kuruluşu yasaklayarak ülke çapında 53 yere baskın düzenledi.

Alman polisi, Çarşamba günü aralarında Hamburg'taki bir cami de olmak üzere ülke genelinde 53 yere baskın düzenledi.

Hamburg İslam Merkezi (IZH) ve Almanya genelindeki beş alt kuruluşa getirilen yasak, Kasım ayında kuruluşlara ait mekanlarda yapılan aramaların ardından geldi.

İçişleri Bakanı Nancy Faeser, soruşturma kapsamında toplanan delillerin "ciddi şüpheleri doğruladığını" söylerken, çarşamba günü kuruluşun yasaklanması talimatını verdiğini sözlerine ekledi.

Nedenleriyle Yasak

Faeser yaptığı açıklamada, IZH'nin "Almanya'da İslamcı-aşırı, totaliter bir ideolojiyi desteklediğini", IZH ve alt kuruluşlarının "aynı zamanda Hizbullah mensubu teröristleri desteklediği ve antisemitizmi yaydığını" söyledi.

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise, "İran'ın 'İslam Devrimi Lideri'nin doğrudan temsilcisi olarak IZH'nin İslam Devrimi ideolojisini saldırgan ve militan bir şekilde yaydığı ve Federal Almanya Cumhuriyeti'nde böyle bir devrim gerçekleştirmeye çalıştığı" belirtildi.

Baskınlar ve Kapatılan Cami

Polis baskınlarında, Hamburg İslam Merkezi'nin en önemli tesisi olan İmam Ali Camii de yer aldı. Bakanlık, yasak nedeniyle Almanya'daki dört Şii camisinin kapatılacağını duyurdu.

Yahudiler Merkez Konseyi'nin Yorumu

Almanya'nın başlıca Almanya Yahudiler Merkez Konseyi de yasağı memnuniyetle karşıladı.

Yahudiler Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster, yaptığı açıklamada "İran'ın molla rejimi ve onun vekilleri dünya çapında konumlanmış durumdalar. Amaçları demokrasiyi ve yaşam tarzımızı yok etmektir" dedi.

Sonuç

IZH'nin yasaklanması, yıllardır yapılan çağrıların ardından geldi. Grubun tüm mal varlığına el konuldu ve faaliyetlerinin Almanya'nın anayasal düzenine karşı olduğu belirtildi.

Almanya'da tahminen 150 ila 200 Şii cemaat faaliyet gösteriyor.

IZH geçtiğimiz sonbaharda "her türlü şiddet ve aşırıcılığı kınadığını ve her zaman barış, hoşgörü ve dinler arası diyaloğu savunduğunu" duyurmuştu.

Paris 2024 Olimpiyatları Öncesi Tren Altyapısına Saldırı

Paris'in 2024 Yaz Olimpiyatları'nın açılış törenine sadece aylar kala tren altyapısına yönelik kundakçıların düzenlediği saldırı, Avrupa genelinde 800.000'den fazla yolcunun yolculuğunu aksamattı. Saldırılar, Olimpiyat Oyunları'na giden sporcuların da dahil olduğu Paris'e giden tren yollarını kesmeyi amaçlıyordu.

Yetkililer, saldırıların koordineli bir şekilde yürütüldüğünü ve başkentin dışındaki yerleri hedef aldığını belirtti. Salgın, tren hattı sistemi için hayati önem taşıyan sinyalizasyon kablolarının döşendiği borularda gerçekleşti. Olayda herhangi bir kaza veya yaralanma yaşanmadı.

Demiryolu işletmecisi SNCF, hat genelinde güvenliğin artırılacağını duyurdu. Şirket, hizmetlerde kademeli bir iyileşme olduğunu ancak bazı hatlarda kesintilerin devam edebileceğini belirtti. SNCF ayrıca, olayla ilgili olarak kolluk kuvvetleriyle yakın bir şekilde çalıştığını ve tren hattının gözetimine hava ve kara yollarıyla devam ettiğini de ekledi.

Ulaştırma Bakanı Patrice Vergriete, saldırıları kınadı ve önümüzdeki birkaç gün boyunca çok sayıda seferin aksayacağını söyledi. Fransa'daki diplomatlar, saldırı ile Olimpiyatlar arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu düşünmüyor.

Spor, Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları Bakanı Amélie Oudéa-Castéra, saldırıları "en sert şekilde" kınadı ve Olimpiyat Oyunlarına karşı bir eylemde bulunmanın Fransa'ya karşı bir eylemde bulunmakla eşdeğer olduğunu vurguladı.

İçişleri Bakanı Gérald Darmanin, kısa süre içinde tutuklamalar yapılmasını beklediğini söyledi.

Önemli Noktalar

• Tren altyapısına yönelik kundakçıların saldırısı, Paris 2024 Olimpiyatları'na giden yolcuları etkiledi.
• SNCF, hasarı gidermek için onarım çalışmaları başlattı.
• Saldırıların koordineli bir şekilde yürütüldüğü ve başkentin dışındaki yerleri hedef aldığı düşünülüyor.
• Tren hattı sisteminde güvenlik artırıldı ve gözetim hava ve kara yollarıyla sürdürülüyor.
• Yetkililer, saldırı ile Olimpiyatlar arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu düşünmüyor.

Ukrayna, Savaş Gücünü Artırmak İçin Mahkumları Askere Alıyor

Ukrayna, devam eden Rus işgaline karşı savaş çabalarını desteklemek için yüzlerce mahkumu serbest bıraktı ve cepheye yönlendirdi. Mahkumlar, hapisten çıktıklarında savaşta yer alma sözü karşılığında serbest bırakıldı.

Yaklaşık 3.000 mahkum, savaş gücünü artırmayı amaçlayan yeni bir yasa kapsamında serbest bırakıldı. Bu sayının Ukrayna'nın toplam hapishane nüfusunun önemli bir kısmını oluşturduğu tahmin ediliyor.

Serbest bırakılan mahkumlar, Silahlı Kuvvetler'in tüzüğüne uygun olarak muamele görüyor ve Askeri Kolluk Kuvvetleri temsilcileri tarafından denetleniyor.

Mahkumların Motivasyonları

Mahkumların savaşa katılma motivasyonları çeşitlilik gösteriyor. Bazıları, hayatlarını kurtarmak için bir şans olarak görüyor. Diğerleri ise, suçlarından dolayı toplumdan dışlanmak yerine ülkesine hizmet etme fırsatı olarak değerlendiriyor.

"Motivasyon onlara hayatta kalma şansı veriyor. Tüm bu eylemler için - iyi savunma, saldırı, taarruz için," diyor bir askeri eğitmen.

Yalnızca Belirli Suçlar İçin Geçerli

Yasa kapsamında, yalnızca tecavüz, cinsel saldırı, iki ya da daha fazla kişiyi öldürme ya da Ukrayna'nın ulusal güvenliğine karşı işlenen suçlardan hüküm giymemiş mahkumlar başvuruda bulunabiliyor.

Gelecekleri Aktif Şekilde Şekillendirme

Ukraynalı bir komutan yardımcısı, bu yeni fırsatın, çoğu daha iyi bir yaşam için çok az umudu olan mahkumların geleceklerini aktif bir şekilde şekillendirmelerine olanak tanıdığını düşünüyor.

"İnsanlar hayatlarını daha iyi hale getirmek istiyorlar, dolayısıyla şu anda herhangi bir radikal önlem almaya gerek yok," diyor komutan yardımcısı. "Onlar bir sözleşme imzalamış olan Ukrayna Silahlı Kuvvetleri mensupları. Dolayısıyla askeri personel olarak muamele görmeleri gerekiyor."

Berlin'de Kavurucu Sıcaklarla Mücadele İçin "Orman Banyosu"

Almanya'nın başkenti Berlin'de şehir sakinleri, kavurucu sıcaklarla mücadele etmek için Japon kökenli "orman banyosu" etkinliklerine katılıyor. Bu uygulama ile katılımcılar ormanda birkaç saat geçirerek serinlemeye çalışıyor ve doğayla bağ kuruyorlar.

Etkinlik, ormanda yürüyüş veya egzersiz yapmak yerine, ormandaki sesleri, kokuları ve dokuları tüm unsurlarıyla kavrayabilmek gibi bir felsefeye hizmet ediyor. Uzmanlaşmış bir doğa rehberi olan Fiona McDougall, gezilerinde katılımcılara çok yavaş yürümelerini ve her şeye dikkat ederek duyularını uyandırmalarını tavsiye ediyor.

McDougall, "Bu gibi etkinlikler sayesinde insanların, aslında hepimizin geldiği yer olan doğal yaşamla daha güçlü bir bağ hissedeceklerini umuyorum," dedi.

"Ve bu bağı hissettiklerinde, insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini, doğayla daha güçlü bir ilişki kurmalarını ve doğayı ve doğadaki yerlerini daha fazla takdir etmelerini istiyorum," diye ekledi.

Orman banyosu aktivitesi temelde rahatlama odaklı olduğundan McDougall yürüyüşünü meditasyonla sonlandırıyor. Seçtiği ormanlardan biri ise Berlin'in tam merkezinde bulunuyor. McDougall, insanları doğayla bağ kurmanın uygun olabileceğine ve şehirde kısa bir süre için bile olsa bunun faydaları olduğuna ikna etmeyi umuyor.

Bilim de doğanın insanlarda olumlu bir his yarattığı fikrini destekliyor. Örneğin, Almanya'da yapılan bir araştırma, ormanda yapılan bir yürüyüşün beynin bilgiyi işlemesine yardımcı olabileceğini ortaya koydu.

Almanya'da bir sinirbilim merkezinin direktörü olan Simone Kuehn, "Bir grup sağlıklı katılımcıya trafik gürültüsü dinletirken, diğer gruba kuş sesleri dinlettik. Kuş seslerine maruz kalan kişilerin anksiyete, depresyon ve paranoyada azalma gösterdiğini tespit ettik," dedi.

Aynı zamanda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından hazırlanan bir rapor da yeşil alanların ruh sağlığına oldukça olumlu yönde etki ettiğini göstermişti.

AP Komitelerinde Aşırı Sağcılara Set Çekildi

Avrupa Parlamentosu (AP), aşırı sağcı grupların parlamentodaki nüfuzunu azaltmak için "sıhhi kordon" stratejisi uyguladı. Bu sayede aşırı sağcı "Avrupa'nın Vatanseverleri" grubu, Ulaştırma ve Turizm ile Kültür ve Eğitim komitelerindeki başkanlıklarını kaybetti. Bu gelişme, aşırı sağcılığın parlamentoda ilerlemesine karşı önemli bir adım olarak görülüyor.

Kadın Temsili Azaldı

Haziran ayındaki Avrupa seçimlerinin ardından yeni Parlamento, kadın temsilinde 1979'daki ilk doğrudan seçimlerden bu yana en büyük düşüşü yaşadı. Şu anda kadınlar, AP üyelerinin sadece %38,5'ini oluşturuyor. Bu oran, önceki yasama döneminde %46'ydı.

Gençler Yetersiz Temsil Edildi

Kadınlarla birlikte gençler de mecliste yeterince temsil edilmeyen bir diğer büyük grubu oluşturuyor. Parlamento'nun ortalama yaşı şu anda 50, yani beş yıl öncesiyle aynı. En genç milletvekili 23 yaşındayken, en yaşlısı 76 yaşında.

Herkes İçin Bir Yer Var

AP milletvekillerinin geçmişleri son derece çeşitli. Parlamento'da eski komisyon üyelerinden profesyonel futbolculara, ünlülere kadar her kesimden insan bulunuyor. Litvanya'nın eski Sağlık Komisyon Üyesi Vytenis Andriukaitis, şu anda ENVI ve SANT komitelerinde yer alıyor. Eski futbolcu Carolina Morace ise kadın haklarıyla ilgili komitenin bir parçası olacak.

Avrupa Parlamentosu: Radikaller Kültür ve Eğitim Komitesi'nin Kontrolünü Hedefliyor

Brüksel, 18 Temmuz (Euronews) - Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Salı günü komite başkanlarını belirlemek için oylama yapması bekleniyor. AP üyeleri, aşırı sağcı Avrupa için Vatanseverler grubunun Kültür ve Eğitim Komitesi (CULT) başkanlığını talep etmesiyle karşı karşıya.

Bu hamle, grubun aşırı politika pozisyonlarını ön plana çıkarmasına olanak tanıyacak olsa da, komite başkanlığını almaları pek olası görünmüyor. Ancak kültürel fon programları ve Erasmus programları gibi konularda siyasi manevra alanı yaratma potansiyeline sahip.

Medya Özgürlüğü ve Erasmus Tehlikede

CULT Komitesi, medya özgürlüğü, eğitim ve kültürel konularla ilgileniyor. Erasmus programları, öğrencilerin farklı ülkelerde eğitim görmelerine olanak tanıyor. Komite ayrıca Medya Özgürlüğü Yasası gibi medya politikasını da denetliyor.

Avrupa Gençlik Forumu, "Avrupa karşıtı" olarak tanımladıkları grupların bu programların kontrolünü ele geçirmesine izin vermenin tehlikeli olacağını vurguladı.

Komite Başkanı Rolü

Komite başkanı, toplantıları düzenlemek, gündemi belirlemek ve tartışma süresini yönetmek gibi önemli bir role sahiptir. Ayrıca komiteyi diğer kurumlarla temsil eder ve tartışmaların yayınlanması ve muhabirlere erişim konusunda söz sahibi olur.

Yeşiller Başkanlık İçin Favoriler

Parlamentonun destekleyici koalisyonu göz önüne alındığında, aşırı sağcı grup dışında birçok başkan adayının onay alması bekleniyor. Parlamento kaynakları, CULT Komitesi başkanlığı için Yeşiller'in Alman milletvekili Nela Riehl'in güçlü bir aday olduğunu belirtiyor.

Ancak Avrupa Parlamentosu sürprizlere yabancı değil. Avrupa için Vatanseverler'in komite başkanlığını kazanması, eğitim ve kültürel politika gündeminde önemli bir sarsıntı yaratacaktır.

EPP, Macaristan'ın Rus Vizesi Kısıtlamalarını Hafifletme Kararını Eleştirdi

Avrupa Halk Partisi (EPP), Macaristan'ın Rus vatandaşları için vize kısıtlamalarını hafifletme kararını eleştirdi. EPP Başkanı Manfred Weber, bu kararın casusluk ve güvenlik riskleri oluşturabileceği konusunda endişelerini dile getirdi.

Macaristan, Temmuz ayında sekiz ülke için hızlı vize uygulamasına başladı. Ulusal Kart programı olarak bilinen bu uygulama, visitorslara ülkeye güvenlik kontrolü olmadan giriş yapmalarına ve diğer AB ülkelerine serbestçe seyahat etmelerine olanak tanıyor.

Weber, bu kararın "casusluk faaliyetleri için ciddi boşluklar yarattığını" ve "çok sayıda Rus'un Macaristan'a asgari denetimle girmesine izin vererek ulusal güvenlik için ciddi bir risk oluşturduğunu" söyledi.

Rus vatandaşlarının AB'ye girişleri yasak değil, ancak AB'nin Rusya'yı işgaline yanıt olarak uyguladığı yaptırımlar seyahatlerini zorlaştırdı.

Sadakatsizlik Suçlamaları

Macaristan Başbakanı Victor Orban'ın Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi AB ülkelerinden tepki çekti. Orban, AB dönem başkanlığını devraldıktan kısa bir süre sonra Kiev, Moskova ve Pekin'e ziyaretler gerçekleştirdi.

AB dış politika şefi Josep Borrell, Orban'ı "sadakatsizlikle" suçladı ve "barış misyonunu" AB yasalarına aykırı bulduğunu söyledi.

Macaristan'ın komşusu Polonya da Orban'ın ikiyüzlülük yaptığı iddiasıyla onu eleştirdi. Orban ise Polonyalıları ahlak dersi vermekle ve Rusya ile ticaret yapmakla suçladı.

Bu, Orban ve EPP arasındaki ilk anlaşmazlık değil. EPP daha önce Macaristan'ın hukukun üstünlüğü konusundaki sicili nedeniyle Fidesz'i askıya almıştı. Orban, Fidesz'i Avrupa Parlamentosu'ndaki en büyük üçüncü siyasi grup olan "Avrupa için Vatanseverler" ittifakına taşıdı.