Yunanistan Batı Trakya'daki 'Türk' varlığını hazmedemiyor

7/31/2024, 12:00:24 PM

## Batı Trakya Türkleri: Baskılara Karşı Direniş **Özet** Batı Trakya Türkleri, Yunanistan'ın asimilasyon politikalarına karşı direniş göstermeye devam ediyor. Yunanistan, sistematik olarak Türk azınlık okullarını kapatarak Türk öğrencileri Yunan okullarına göndermeye zorluyor. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı Trakya Türklerinin haklarını savunarak Yunanistan'a baskı uyguluyor. **Anahtar Kelimeler** * Batı Trakya Türkleri * Yunanistan * Eğitim baskıları * Türkiye'nin desteği **Haber Metni** Yunanistan, Batı Trakya'da baskıcı politikalarına devam ederek dört Türk azınlık ilkokulunu daha kapatma kararı aldı. Yunanistan, bu kararı "kapatma" değil, "askıya alma" olarak nitelendirse de, Türk veliler bunu Türkleştirme politikasının bir parçası olarak görüyor. 2011'den bu yana sistematik olarak kapatılan Türk azınlık okullarının sayısı artarken, Batı Trakya'da faaliyet gösteren azınlık okulu sayısı 86'ya düştü. 1995'te ise Batı Trakya'da 231 azınlık okulu bulunuyordu. Yunanistan, Lozan Antlaşması ve eğitim protokollerine uymayarak azınlık ortaokul ve lise sayısının artırılmasına izin vermiyor ve İskeçe Azınlık Lisesi'ne yeni bir bina yapılmasını da engelliyor. Anaokullarında da baskılar sürüyor. Yunanistan, anaokullarında sadece Yunanca eğitim verilmesi kararına vararak, Türk çocuklarının kendi dillerinde eğitim almalarını engelliyor. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batı Trakya Türklerinin yanında olduklarını vurgulayarak Yunanistan'la görüşmelerde bu sorunları gündeme getiriyor. Erdoğan, Türk azınlığın haklarının korunması için müdahale edeceklerini belirtiyor. Batı Trakya Türkleri, 1923'teki zorunlu nüfus mübadelesi dışında tutulmuştu. Ancak Yunanistan, Batı Trakya'daki Türk varlığını kabul etmemekte ve Türkleri asimile etmeye çalışmaktadır. Atina'nın Türk azınlığa yönelik baskıları, tarihi bir süreç olarak devam ediyor. 1987'de Yunanistan, "Batı Trakya'da Türk yok" diyerek dernek ve vakıflarda "Türk" kelimesinin kullanılmasını yasaklamıştı. Yunanistan, ayrıca Batı Trakya'daki Müslüman mezarlıklarına da izin vermiyor. Bulustra Belediyesi, Horozlu köyündeki Müslüman mezarlığını yok ederek yerine spor tesisi yaptı. AİHM, 2008'de Yunanistan aleyhine bir karar alarak, derneklerin isimlerinde "Türk" sözcüğünü taşıma hakkına sahip olduğunu belirtti. Ancak Yunanistan, bu karara dahi direniyor. Batı Trakya Türkleri, baskılara rağmen haklarını savunmak için mücadele etmeye devam ediyor.
15 Temmuz gecesi Karargah'ta neler yaşandı?

7/31/2024, 12:00:23 PM

Genelkurmay Karargahı: 15 Temmuz Darbe Girişiminin Kalbi

Hain Darbe Girişiminin Hedefi: Genelkurmay Karargahı

15 Temmuz 2016'da hain FETÖ'cü teröristlerin darbe girişimi sırasında en önemli hedeflerinden biri Genelkurmay Karargahı'ydı. FETÖ'cüler, hain planlarını gerçekleştirmek için karargaha baskın yaptılar ve orada ilk şehit verildi.

Komuta Kademesine Yönelik Saldırı

Darbeciler, ordudaki komuta kademesini hedef aldılar. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Salih Zeki Çolak ve Yaşar Güler gibi 11 general derdest edildi ve Akıncı Üssü'ne götürüldü.

Halkın Kararlı Direnişi

İçeride darbecilerin hain saldırıları sürerken, karargahın dışında da yoğun bir kalabalık toplandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısına kulak veren halk, FETÖ'cü teröristlere karşı kararlı bir şekilde direndi.

İlk Şehit: Astsubay Piyade Başçavuş Bülent Aydın

Genelkurmay Karargahı'nda görevli Astsubay Piyade Başçavuş Bülent Aydın, darbecilere karşı kahramanca direndi ve şehit düştü. Adı, 15 Temmuz'un ilk şehidi olarak tarihe geçti.

Karargahın Teröristlerden Temizlenmesi

İhanet gecesinin sabahında, güvenlik güçleri Genelkurmay Karargahı'nı teröristlerden temizledi. Darbe girişimine karışan FETÖ'cüler tek tek tespit edilip yakalandı.

15 Temmuz Darbe Girişiminde Genelkurmay Karargahı'nın Önemi

Genelkurmay Karargahı, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında kritik bir rol oynadı. Darbecilerin hedefindeki en önemli noktalardan biriydi ve orada ilk şehit verildi. Komuta kademesine yönelik saldırı, darbecilerin niyetlerini açığa çıkardı. Halkın kararlı direnişi ve Astsubay Piyade Başçavuş Bülent Aydın'ın kahramanlığı, darbenin engellenmesinde büyük bir etken oldu.
Malatya darbecilere geçit vermedi

7/31/2024, 12:00:22 PM

15 Temmuz Darbe Girişimi'nde Malatya'da Yaşananlar

15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi sırasında Malatya, önemli merkezlerden biriydi. FETÖ'cü darbeciler, stratejik konumdaki 2'nci Ordu Komutanlığı ve 7'nci Ana Jet Üssü'nü ele geçirmeye çalıştılar.

Darbeciler, Vali Mustafa Toprak'ın karargah önünde sorduğu sorulara silahla karşılık verdi. Valiye ateş açılması üzerine çatışma sabaha kadar sürdü.

Vatandaşlar Direndi

Darbeciler, 2'nci Ordu Komutanlığında sıkışınca Altay Kışlası'ndan destek almaya çalıştı. Ancak bir zırhlı personel taşıyıcı araç vatandaşlar tarafından, diğeri ise polis tarafından durduruldu. Darbeciler, dur ihtarlarına uymayarak önlerine gelen herkese ateş etti.

Malatya halkı, darbecilere karşı kararlı bir şekilde direndi. Tankları durdurdular ve darbecilerin planlarını bozdular.

Darbecilere Geçit Verilmedi

7'nci Ana Jet Üssü'nde de darbeci pilotlar kargo uçağıyla Kayseri'den geldi. Bombalı uçaklarla halkı hedef almayı planladılar. Ancak iş makineleriyle kapatılan üsteki darbeciler gözaltına alındı.

Polis ve askerlerin yanı sıra Malatyalılar da darbecilere karşı direndi. Eski 2'nci Ordu Komutanı Adem Huduti ve 7'nci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık da dahil olmak üzere darbeciler hesap verdi.

İstanbulda semtler arası sıcaklık farkı 5 derecenin üzerinde

7/31/2024, 12:00:22 PM

Şehir Isı Adası: Şehirlerde Yüksek Sıcaklıkların Nedeni

Son haftalarda etkisini sürdüren aşırı sıcak hava, özellikle büyük şehirlerde günlük yaşamı olumsuz etkiliyor. Bunun nedeni, kentlerde hava sıcaklıklarını daha yüksek hissetmemize yol açan şehir ısı adası etkisidir.

Şehir ısı adası, güneş enerjisinin yollar, binalar ve diğer insan yapımı malzemeler tarafından emilmesi ve depolanması sonucu oluşan bir olgudur. Asfalt yüzeyler, çatı kaplamaları ve bina dış cepheleri güneş ışığını daha fazla emer, bu da kent merkezlerini çevredeki kırsal alanlara göre daha sıcak hale getirir.

Şehir ısı adasına katkıda bulunan faktörler arasında şunlar yer alır:

  • Asfalt ve beton yüzeyler
  • Motorlu araçların ve sanayi tesislerinin yaydığı ısı
  • Yüksek binalar ve dar sokakların hava akışını engellemesi
  • Yeşil alanların az olması

İstanbul gibi büyük şehirlerde semtler arasında sıcaklık farkları görülebilir. Örneğin, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, 22 Temmuz sabahı Adalar'da 26,5 derece olan sıcaklık, Büyükçekmece'de 33,2, Tuzla ve Şişli'de ise 32,9 derece olarak ölçülmüştür.

Şehir ısı adası, insan sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Aşırı sıcaklıklar ısı stresi, dehidrasyon ve kalp-damar hastalıkları gibi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Şehir ısı adasının olumsuz etkilerini azaltmak için yeşil alanlar oluşturmak, binaları bitkilerle donatmak ve toplu taşımayı teşvik etmek gibi önlemler alınabilir.

SEO dostu anahtar kelimeler:

  • Şehir ısı adası
  • Sıcaklık farkı
  • İstanbul
  • Hava sıcaklıkları
  • Yaz sıcakları
Sürgünden ölüme: Kırım Tatar Türkleri

7/31/2024, 12:00:22 PM

## Kırım Tatar Türkleri: Tarih, Sürgün ve Bugün **Giriş** Türk Dünyası'nın önemli halklarından biri olan Kırım Tatar Türkleri, yüzyıllar boyunca Kırım yarımadasında yaşamış, zengin bir tarihe ve kültüre sahiptir. Ancak, tarih boyunca defalarca sürgün ve baskıya uğramışlardır. **Coğrafi Konum ve Tarihçe** Kırım, Karadeniz'in kuzeyinde, Azak Denizi'nin güneyinde yer alan bir yarımadadır. Kırım Hanlığı, 15. yüzyılda Altın Orda'nın mirasçısı olarak kurulmuştur. Kırım Tatarları yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti ile yakın ilişkiler içinde yaşamışlardır. **Kırım Tatar Türkçesi** Kırım Tatar Türkleri, Kıpçak Türkçesinin bir kolu olan Kırım Tatarcasını konuşurlar. Edebi dil olarak hem Kıpçak hem de Oğuz Türkçesinin özelliklerini yansıtır. **Sürgünler ve Baskılar** * 1783: Kırım, Rusya tarafından işgal edildi. * 19. ve 20. yüzyıllar: Kırım Tatarları, Rusya'nın baskıcı politikaları nedeniyle Osmanlı topraklarına göç etmeye başladılar. * 1944: Stalin'in kararıyla 250 bin civarında Kırım Tatarı, Orta Asya'ya sürgün edildi. Bu sürgünde en az 150 bin kişi hayatını kaybetti. * 2014: Rusya, Kırım'ı yasa dışı bir şekilde ilhak etti. Rusya yönetimi, Kırım Tatar Milli Meclisi'ni kapatarak pek çok lideri sürgüne gönderdi. **Günümüzdeki Durum** Rusya'nın ilhakından sonra pek çok Kırım Tatarı yarımadayı terk etmek zorunda kaldı. Şu anda Türkiye ve Ukrayna'da yaşayan önemli bir Kırım Tatar topluluğu bulunmaktadır. Kırım Tatarları, haklarını savunmaya devam etmekte ve yurtdışında yaşayanlar bile vatanlarına dönmek için mücadele vermektedir. **Uluslararası Destek ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tutumu** Türkiye, Kırım Tatarlarının haklarını her platformda savunmuştur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün korunmasının önemini vurgulamış ve Kırım Tatar soydaşlarının güvenliğinin Türkiye'nin öncelikleri arasında olduğunu belirtmiştir. **Anahtar Kelimeler:** * Kırım Tatar Türkleri * Kırım * Sürgün * Rusya * Türkiye * Türk Dünyası * İsmail Gaspıralı * Recep Tayyip Erdoğan
Irakın kuzeyinde kilit kapanıyor: Gara neden önemli?

7/31/2024, 12:00:21 PM

Terörle Mücadelede Kilitleme Noktasına Doğru

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Irak'ın kuzeyinde terörle mücadele operasyonlarında örgüt üyelerini tünellerde sıkıştırdı. Kalan teröristler ise güvenli olmayan yerler nedeniyle sivil halkın arasına karışmaya çalışıyor.

Gara'nın Önemi

Gara, terör örgütü için önemli bir bölge olarak öne çıkıyor. Konumu ve ulaşım imkanları nedeniyle ikinci bir hat işlevi görüyor. Gara'nın kontrol altına alınması, Suriye ile Irak arasındaki terörist geçişlerini engelleyecek.

Operasyonun Amacı

TSK'nın Gara'daki operasyonunun amacı, terör örgütünün lojistik ve insan gücü transferini engellemek ve teröristleri bulundukları yerde imha etmektir. Bu operasyon aynı zamanda Süleymaniye'deki terör faaliyetlerine de darbe vuracaktır.

ABD'nin Rolü

ABD'de yaşanan seçim sürecinde Başkan Biden'ın gitmeden önce bölgede adımlar atabileceğine dikkat çekiliyor. Fırat'ın doğusunda terör örgütüne ABD'den büyük destek verildiği ve ABD'nin bölgede kalıcı bir plan peşinde olduğu belirtiliyor.

TSK'nın operasyonları, terörle mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor ve ülkenin güvenliği için büyük önem taşıyor.

Oruç Reisin Somali yolcuğu: Donanma da hazır

7/31/2024, 12:00:20 PM

Türkiye, Somali'de Doğal Kaynakları Aramaya Başlıyor

Türkiye Enerji Bakanlığı, Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi'nin Somali Münhasır Ekonomik Bölgesi'nde üç blokta doğal gaz ve petrol aramak üzere bölgeye gideceğini açıkladı.

Bu gelişme, Türkiye ve Somali arasındaki ilişkilerde yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor. Türkiye, son yıllarda Afrika Boynuzu'nda aktif bir rol üstleniyor ve bu adım, Ankara'nın bölgedeki varlığını daha da güçlendirmeyi amaçlıyor.

Türkiye'nin Somali'deki Sismik Aramasının Önemi

  • Somali'nin kendi münhasır ekonomik bölgesinde değerli bir işleve kavuşmasını sağlayacak.
  • Türkiye'nin sismik arama ve sondaj alanındaki tecrübesini ve kapasitesini sergileyecek.

Oruç Reis'in Güvenliği Nasıl Sağlanacak?

Enerji Bakanlığı açıklamasına göre, Oruç Reis'e destek gemileri eşlik edecek. Ayrıca, Türk Donanması'nın MİLGEM korvetleri, fırkateynler ve deniz helikopterleri bölgede güvenlik sağlayacak.

Türkiye'nin bu adımının bölgede bayrak göstermesi, saygınlığını artırması ve teknik ve istihbari bilgi edinmesi açısından da önemli olduğu vurgulanıyor.

Türkiye'nin Afrika Boynuzu Politikası

Türkiye, Afrika Boynuzu'nda kazan-kazan ilkesine dayalı bir strateji izliyor. Bu adım, Türkiye'nin bölgedeki diğer ülkeler için örnek teşkil edebileceği ve karşılıklı fayda sağlayacağı değerlendiriliyor.

Afrika'da yeni bir model ortaklık: TürkiyeNijer

7/31/2024, 12:00:07 PM

Türkiye-Nijer İş Birliği: Afrika'daki Ortak Rol Model

Türkiye ve Nijer arasındaki son dönemdeki üst düzey ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi ve yeni iş birliği alanlarının keşfedilmesi açısından büyük önem taşıdı. Bu iş birliğinin enerji, güvenlik ve kalkınma alanlarındaki fırsatları, bölge için umut verici adımlar olarak değerlendiriliyor.

Enerji İş Birliği Fırsatları

Nijer, dünyanın en önemli uranyum tedarikçilerinden biridir ve Türkiye'nin enerji güvenliği için kritik bir öneme sahiptir. Petrol rezervlerine de sahip olan Nijer, Türkiye'nin enerji altyapısını güçlendirmek ve ortak projeler geliştirmek için önemli fırsatlar sunmaktadır.

Güvenlik İş Birliği

Sahel Bölgesi'nde yer alan Nijer, Türkiye ile güvenlik iş birliği konusunda önemli bir potansiyel taşımaktadır. Türkiye'nin Somali'deki askeri eğitim ve barış inşası deneyimleri, Nijer'in ulusal ordusunun güçlendirilmesi ve terörle mücadele kapasitesinin artırılması için model alınacaktır.

Kalkınma İş Birliği

Türkiye, Nijer'in gelişimi ve istikrarı için yumuşak güç unsurlarını kullanarak insani yardımlar, eğitim, sağlık ve altyapı projeleri gibi alanlarda iş birliği yapmaktadır. Bu kapsamda, bölgenin kalkınması ve istikrarının sağlanması hedeflenmektedir.

Engeller ve Fırsatlar

Türkiye-Nijer iş birliğinin önündeki en önemli engel, Sahel'deki istikrarsızlık ve güvenlik sorunudur. Terör örgütlerinin faaliyetleri ve kaynakların sınırlılığı, projelerin hayata geçirilmesini zorlaştırabilir. Ancak Türkiye'nin bölgedeki çok yönlü yaklaşımı, diğer aktörlerden ayrışmasını ve Nijer halkının güvenini kazanmasını sağlamaktadır.

Sonuç

Türkiye ve Nijer arasındaki iş birliği, Afrika'da yeni bir ortak rol model sunmaktadır. Enerji, güvenlik ve kalkınma alanlarındaki fırsatların değerlendirilmesi, bölge için istikrar ve refahın sağlanması adına önemli adımlar olarak görülmektedir.

TRT Haber Nekbe tanıklarıyla konuştu

7/31/2024, 12:00:06 PM

Filistin'in Sesi: Nekbe'nin Trajik Tanıkları

1948'de İsrail'in kurulmasıyla birlikte başlayan Nekbe (felaket) sırasında evlerinden sürülen Filistinliler, bugün hala Lübnan'daki mülteci kamplarında yaşamaya devam ediyor. Bu kamplarda, İsrail'in vahşetine tanıklık eden yaşlı kadınların sesi hâlâ yankılanıyor.

İsrail'in Şiddetinden Sürgün Edilen Hüsniye Guzlan

Beyrut'taki Şatilla Mülteci Kampı'nda yaşayan 79 yaşındaki Hüsniye Guzlan, 3 yaşındayken ailesiyle evinden zorla çıkarılmış. Bugün, mülteci kampındaki tek göz odasının başköşesinde, Hayfa'daki kayıp evinin tek hatırası olan bir fotoğrafı tutuyor.

Filistin'e Dönme Umuduyla Yaşayan Amine Nassara

Şatilla Mülteci Kampı'nda yaşayan 80 yaşındaki Amine Nassara, İsrail'in saldırıları sonucu 4 yaşındayken Nehariye şehrinden kaçmak zorunda kalmış. "Beni öldürebilirler ama korkmuyorum," diyor Nassara. "Allah sizinle ise korkmazsınız."

İsrail'in Zorbalığına Meydan Okuyan Zekiye Derviş Licişşi

15 yaşındayken İsrail'in Lübnan'a yaptığı saldırılarda iki çocuğunu kaybeden Zekiye Derviş Licişşi, İsrail'in zulmüne karşı direnmeye devam ediyor. "Buyursunlar," diyor Licişşi. "Yatakta zelil bir şekilde ölmektense şehit olurum daha iyi."

Bu kadınlar, Filistin'in işgaline karşı verilen mücadelenin simgeleridir. İsrail'in vahşetine tanıklık ediyorlar ve umutlarını asla kaybetmiyorlar. Filistin'e dönme ve Mescid-i Aksa'da namaz kılma hayalleri, onları ayakta tutan güç olmaya devam ediyor.

Lübnandaki Filistin mülteci kamplarında evlere güneş girmiyor

7/31/2024, 12:00:04 PM

Lübnan'daki Filistin Mülteci Kamplarının Vahim Durumu

Lübnan'da İsrail'in zorla vatanlarından çıkardığı Filistinliler için 12 mülteci kampı bulunuyor. Bu kamplarda 200.000'den fazla Filistinli mülteci yaşıyor. Kampların alanı küçük olduğu için binalar dip dibe ve yukarı doğru yükseliyor. Yeni katlar çıkıldıkça nüfus da artıyor.

Sokaklar, bazı yerlerde iki kişinin bile aynı anda geçemeyeceği kadar dar. Bu nedenle evlerin neredeyse tamamı gün ışığına hasret. Kamplarda belediye hizmeti de verilmiyor. Bu nedenle altyapı ve hijyen sorunları yaşanıyor.

Filistinli Mülteci Gençlerin Yüzde 75'i İşsiz

Filistinli mültecilerin kamplardan çıkmalarında engel olmasa da birçok meslek kolunda çalışmalarına izin verilmiyor. Kamplardaki en büyük problemlerden biri işsizlik. Gençlerin yüzde 75'i işsiz.

Burj al-Barajneh Mülteci Kampı'nda yaşayan Filistinli bir genç kadın, inşaat mühendisliği bölümünde okuyor. Kamptaki bir telefoncuda yarı zamanlı çalışan genç kadın, mezun olduğunda Lübnan'da kısıtlamalar nedeniyle kendi mesleğini yapamayacağını söylüyor.

Elektrik Kabloları Ölüm Saçıyor

Shatila Mülteci Kampı'nda yaşayan Mohammad Abu Maaruf, 25.000 kişinin yaşadığı kampta havada asılı duran elektrik kabloları olduğunu belirtiyor. Yağmurlar sırasında akıma kapılarak her yıl ortalama 20 kişinin hayatını kaybettiğini ifade ediyor.

50 yaşındaki Abu Maaruf, ailesinin Akka kentinden 1948 yılında sürgün edildiğini ve bir gün vatanını göreceğine ve ailesiyle birlikte köyüne döneceğine inanıyor.

Lübnan'daki Filistin mülteci kamplarındaki vahim koşullar, uluslararası toplumun ve insani yardım kuruluşlarının dikkatini çekmesi gereken önemli bir sorundur. Mültecilerin insan onuruna yakışır şartlarda yaşamaları için gerekli adımların atılması hayati önem taşımaktadır.