Türk Bilim İnsanından Uzay Yolculuğu ve Türkiye'nin Geleceği Hakkında Açıklamalar

Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) "uzay teknolojileri" dersi veren Dr. Umut Yıldız, NASA'daki yıllarını ve uzay teknolojilerindeki gelişmeleri değerlendirdi.

NASA'da 10 yıl çalışan Yıldız, Türkiye'ye döndükten sonra özel bir uzay şirketinde araştırmalarına devam ettiğini ve Türkiye'de de uzay alanında önemli çalışmalar yapılabileceğini gördüğünü belirtti.

Yıldız, Türkiye'nin uzay çalışmalarında ciddi bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak "Uzay konusunda Türkiye'de ve dünyada gelecekte inanılmaz projeler göreceğiz. Özellikle Space X ve Falcon 9 roketiyle beraber uzaya erişim zaten ucuzlamıştı." dedi.

Türkiye'nin 5 sene içerisinde yörüngeye uydu gönderebilecek bir pozisyona geleceğini öngören Yıldız, "Belki 10 sene sonra da hep beraber uzaya gideriz. Bizim de aşağıya bakma fırsatımız olur ve bu, hayatın en normal şeylerinden biri haline gelir." ifadelerini kullandı.

Uzay bilimine ilgi duyan gençlere tavsiyelerde de bulunan Yıldız, "Öncelikle İngilizceyi öğrenin. Üniversiteye gidiyorsanız, not ortalamanızın en az 3.0 olmasına özen gösterin. Ayrıca, üniversitede sadece derslere odaklanmayın, kulüplere katılın ve projeler yapın." şeklinde konuştu.

İTÜ'lü Gençler, Uluslararası Hyperloop Yarışması'nda Ödülle Döndü

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Gençlerimizden güzel bir haberle haftaya başlayalım" dedi.

İsviçre'de düzenlenen, Türkiye'nin 4 takımla katıldığı uluslararası EHW Hyperloop Yarışması'nda İTÜ Hyperbee Takımı'nın önemli bir başarıya imza attığını belirten Kacır, şunları söyledi: "2022 yılından bu yana düzenlediğimiz TEKNOFEST Hyperloop yarışmalarında yetişen takımlarımız artık yurt dışında bayrağımızı dalgalandırıyor. İTÜ Hyperbee, üç kategoride aldığı ödülle gururumuz oldu. Genç kardeşlerimi yürekten kutluyorum. Milli Teknoloji Hamlesi her alanda, her yerde."

İTÜ Hyperbee Takımı, EHW Hyperloop Yarışması'nda Tasarım, İnovasyon ve Sürüş Performansı kategorilerinde ödül kazandı. Yarışmada, takımların yüksek hızlı vakum tüplerinde çalışan Hyperloop araçları tasarlamaları ve geliştirmeleri gerekiyordu.

İTÜ Hyperbee Takımı'nın başarısı, Türkiye'nin havacılık ve uzay teknolojilerinde yetişmiş insan kaynağının geleceği için umut verici bir işaret olarak görülüyor.

Türk Gençleri Uluslararası Olimpiyatlarda Parladı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 14 Türk gencinin uluslararası matematik, fizik ve bilgisayar olimpiyatlarındaki üstün başarılarını duyurdu.

Matematik Olimpiyatı'nda altı Türk genci madalya kazandı. Barış Koyuncu ve Mehmet Can Baştemir altın, Hakan Gökdoğan ve Mehmet Burak Gönül gümüş, İrem Gülce Yazgan ve Selim Doğan ise bronz madalya aldı.

Fizik Olimpiyatı'nda dört Türk genci madalyayla döndü. Arda Ünver ve Kutay Kulbak altın, Alp Terliksiz gümüş, Halil İbrahim Yenitürk ise bronz madalya kazandı.

Kızlar Bilgisayar Olimpiyatı'nda da dört Türk genci madalyalara uzandı. Bergüzar Yürüm ve Duru Özer altın, Nehir Karatopcu gümüş, Elif Başak Keleş ise bronz madalya elde etti.

Bakan Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Madalyalarla döndüler, gururumuz oldular. Olimpiyat şampiyonlarımızı yürekten kutluyorum" ifadelerini kullandı.

Gençlerin bu başarıları, Türkiye'nin eğitim sisteminin kalitesini ve öğrencilerin parlak geleceğini bir kez daha gözler önüne serdi.

12.000 Yıllık Göbeklitepe'de Kazılar Devam Ediyor

Dünyanın en eski tapınağı olarak kabul edilen Göbeklitepe'de kazılar tüm hızıyla devam ediyor. Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, ekiplerinin bu sezon da restorasyon çalışmalarına ağırlık verdiğini açıkladı.

Geçen yıl "aslanlı yapı" olarak adlandırılan mekanın restorasyonunu tamamlayan ekip, bu yıl da yine o döneme ait ikinci bir yapının restorasyonunu bitirdi. Şu anda koruma çatısının altında olan daha önceki evreye ait anıtsal yapıların olduğu yerde kazılar sürmekte.

Dünyanın En Eski Boyalı Heykeli Göbeklitepe'de Bulundu

Prof. Dr. Karul, geçtiğimiz yıl bu alanda dünyanın en eski boyalı heykeli olarak adlandırılan bir esere rastlandığını söyledi. Bu kapsamda çalışmaların yoğun olarak devam ettiğini belirtti.

Bazı Sosyal Medya Hesaplarında Paylaşılan İddialar

Prof. Dr. Karul, bazı sosyal medya hesaplarında yer alan "Göbeklitepe'deki kazı çalışmalarının durduğu" yönündeki iddiaları yalanladı. Bu iddiaların asılsız olduğunu vurguladı.

"Gördüğünüz gibi burada çalışmalar devam ediyor, devam da edecek. Diğer taraftan utanç verici bir başka konu da bu bağlamda birilerinin buradaki kazıları durdurabilme gibi bir erke sahibi olduğunun düşünülmesi." dedi.

Göbeklitepe'nin Motive Edici Yönü

Prof. Dr. Karul, daha önce karşılaşılmamış eserlere Göbeklitepe'de ulaşılmış olmasının kendilerini çalışmalara daha motive ettiğine değindi. Arkeolojinin en motive edici yönünün neyle karşılaşılacağını bilmemenin olduğunu ifade etti.

"Bu bölgedeki kazıların daha da motive edici bir yanı var. Bu tür daha önce karşılaşmadığımız eserlerle karşılaşma olasılığımızın çok yüksek olması." dedi.

Elde ettikleri sonuçları saklamadıklarını ve arkeolojinin doğası gereği bilgiyi kanıtlanabilir hale geldikten sonra doğru bir şekilde paylaştıklarını aktardı.

Bu yıl kasımda Dünya Neolitik Kongresi'nin Şanlıurfa'da yapılacağı bilgisini veren Karul, 60'tan fazla ülkeden Neolitik Çağ uzmanının kente geleceğini ve onlarla Göbeklitepe ile Karahantepe'deki bilgileri paylaşacakları için heyecanlı olduklarını sözlerine ekledi.

Anahtar Kelimeler:

• Göbeklitepe
• Kazı
• Restorasyon
• Dünyanın En Eski Boyalı Heykeli
• Sosyal Medya İddiaları
• Motivasyon
• Dünya Neolitik Kongresi

Türkiye'nin Tek Biyosfer Rezervi Camili Havzası

Türkiye'nin tek biyosfer rezervi alanı olan Camili Havzası, doğal ve kültürel zenginlikleriyle dikkati çekiyor. UNESCO tarafından 2005 yılında "Biyosfer Rezervi Alanı" ilan edilen havza, Artvin ilinde yer alıyor.

Camili Havzası'nın Özellikleri

Camili Havzası, yağmur ormanları, şelaleleri, endemik bitkileri, tarihi camileri ve zengin kültürel yapısıyla öne çıkıyor. Havzada 23'ü endemik olmak üzere toplam 990 bitki türü bulunuyor. Havzada ayrıca Türkiye-Gürcistan sınırında bulunan Uğur, Düzenli, Camili, Kayalar, Efeler ve Maral köyleri yer alıyor. Bu köylerde geleneksel kültür ve yaşam biçimi halen sürdürülüyor.

Camili Havzası'nda Gezi

Camili Havzası, kültürel ve ekolojik geziler için ideal bir destinasyon. Bölgede yerel halkın işbirliğiyle düzenlenen gezilerde, ziyaretçiler yöresel yemekleri deneyimleyebilir, el sanatları ustalarıyla tanışabilir ve doğayla iç içe keyifli vakit geçirebilirler. Havzadaki en önemli doğal güzelliklerden biri, "yeryüzü cenneti" olarak da bilinen Maral Şelalesi'dir. Şelale, eşsiz doğal güzelliğiyle ziyaretçileri büyülüyor.

UNESCO Kültürel Miras Listesi

Camili Havzası, UNESCO Kültürel Miras Listesi'nde yer alıyor. Havzadaki tarihi camiler ve köylerin geleneksel mimarisi, tarih ve kültür meraklıları için ilgi çekici noktalardır.

Koruma ve Sürdürülebilirlik

Camili Havzası'nın doğal ve kültürel zenginliklerinin korunması son derece önemlidir. Yerel halkın görüşleri de dikkate alınarak, havzanın biyolojik çeşitliliği, kültürel mirası ve sürdürülebilirliği gelecek nesiller için korunmalıdır.

Tios Antik Kenti'nde Roma Dönemi Nekropolü Ortaya Çıkarılıyor

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesindeki Tios Antik Kenti'nde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın işbirliğiyle yürütülen kazılarda, Roma dönemine ait devasa bir nekropol alanı gün yüzüne çıkarılıyor.

Bartın Üniversitesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şahin Yıldırım'ın başkanlığında yürütülen kazılarda, 96 lahit mezar, 23 oda mezar, 7 sanduka mezar ve 1317 envanterlik eser tespit edildi.

Prof. Dr. Yıldırım, Tios Antik Kenti'ndeki nekropol alanının Karadeniz bölgesinde rastlanmamış büyüklükte olduğunu ve Türkiye arkeolojisi için önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.

Nekropol alanında bulunan mezar taşları ve yazıtlar, kentte yaşayanların milattan sonra 2. yüzyılda Roma İmparatorluk vatandaşı olma hakkı kazandığını gösteriyor. Ayrıca, Romalı askerlere ait olduğu düşünülen mezarlar da ortaya çıkarıldı.

Kazılarda ayrıca, insan iskeletleri bulunduğu ve antropolojik araştırmalara göre bu bireylerin aile bağlarının olabileceği öngörülüyor.

Milattan sonra 6. yüzyılda nekropol alanının bir kısmının Bizanslılar tarafından yeniden kullanıldığı belirlendi. Kazılarda, yüksek gelir seviyesindeki Romalı ailelere ait mezar taşları ve yazıtlar da keşfedildi.

Tios Antik Kenti'ndeki nekropol alanı, bölgenin tarihine ışık tutması ve turizm potansiyelini artırması bekleniyor.

Usta Yazar Ferit Edgü Hayatını Kaybetti

Ünlü yazar Ferit Edgü, 24 Temmuz Çarşamba günü hayata veda etti. Ölüm haberini Everest Yayınları, sosyal medya hesabından duyurdu.

Edgü'nün cenazesi, 24 Temmuz Çarşamba günü Teşvikiye Camii'nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Ayrıca, Edgü anısına aynı gün saat 15.00'te Beyoğlu Casa Botter Apartmanı'nda bir anma toplantısı gerçekleştirilecek.

Ferit Edgü Kimdir?

Ferit Edgü, 24 Şubat 1936'da İstanbul'da dünyaya geldi. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde eğitimini tamamladıktan sonra Paris'te sanat eğitimine devam etti.

Öykü, deneme, roman, şiir, anı, biyografi, çocuk kitabı ve senaryo gibi çeşitli edebi türlerde eserler veren Edgü, 1976-1990 yılları arasında kurduğu Ada Yayınları'nda Türk ve dünya edebiyatının önemli isimlerinin eserlerini yayımladı.

Edgü, "Bir Gemide" eseriyle 1979'da Sait Faik Hikaye Armağanı, "Ders Notları" adlı eseriyle Türk Dil Kurumu Ödülü ve "Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı" romanıyla ise 1988'de Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü'ne layık görüldü.

Usta yazarın vefatı, Türk edebiyat dünyasında büyük üzüntü yarattı.