Halil İnalcık Mezarı Başında Anıldı

Ünlü tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık'ın vefatının ardından düzenlenen anma töreni, dostlarının, öğrencilerinin ve sevenlerinin katılımıyla mezarı başında gerçekleştirildi.

Anma töreninde Kur'an-ı Kerim okundu ve dualar edildi. Törene İstanbul İl Kültür Müdür Yardımcısı Ayşin Deniz Kuru ve Fatih İlçe Müftüsü Abdurrahman Şenoğlu da katıldı.

Prof. Dr. Halil İnalcık, özellikle Osmanlı sosyal ve ekonomik tarihine yaptığı önemli katkılarıyla tanınıyordu. "Osmanlı Tarihinde İslamiyet ve Devlet", "Osmanlı İmparatorluğu'nun Ekonomik ve Sosyal Tarihi" gibi çok sayıda önemli eser kaleme aldı.

Yayınlanmış yüzlerce makalesi ve kitaplarıyla tarih alanında büyük bir miras bırakan İnalcık, Türk tarihçiliğinin en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Atıl Arazi Üzüm Bağına Dönüştü: Emeklinin Memleket Özlemi

Uzun yıllar gurbet ellerde yaşayan 48 yaşındaki Öner, emekli olduktan sonra memleketi Elazığ'ın Sedeftepe köyüne döndü. Yöreye has Öküzgözü üzüm çeşidiyle bağcılık sektörüne adım attı.

Öner, ailesine ait kullanılmayan 12 dönüm araziyi Tarım ve Orman Bakanlığı'nın "Kırsal Kalkınmada Uzman Eller Projesi" kapsamında değerlendirdi. Devletin verdiği destekle kurduğu bağda iklim koşullarına uygun, iri salkımlı Öküzgözü üzümleri yetiştiriyor.

"Köyüme dönünce ailemden kalan arazileri gezmeye başladım. Bağcılığı bölgeye özgü bir çeşit olan tescilli Öküzgözü cinsi üzümle yapmak istedim." diyen Öner, modern bağcılık tekniklerini uygulayarak kaliteli üzüm üretimine odaklanıyor.

Öner'in bağında damla sulama, telli terbiye sistemi gibi modern tesisler bulunuyor. Başarılı üzüm üretimiyle hasatta en kaliteli ürünleri piyasaya sunmayı hedefliyor. Diğer arazilerini de tespit ederek üzüm bağları oluşturmayı planlıyor.

"Bakarsan bağ olur" sözünün doğruluğunu yaşayan Öner, sabah erkenden bağa giderek gününün büyük bölümünü orada geçiriyor. "Kent hayatının stresinden uzak, kırsalda yaşamak çok huzurlu." diyen Öner, atıl arazilerini değerlendirmek isteyenlere Uzman Eller Projesi'ne başvurmayı tavsiye ediyor.

Parktaki Emekli Öğretmenin Seyyar Sanat Atölyesi

70 yaşındaki emekli öğretmen Metin Kaplan, doğadan aldığı ilhamla parklarda resim yapıyor. Yıllarca öğretmenlik yaptıktan sonra emekli olan Kaplan, şimdi Kanlıkavak Parkı'nda kurduğu seyyar atölyesinde Eskişehir manzaralarını tuvaline aktarıyor.

Kaplan, kapalı alanların doğayı gözlemleyemeye engel olduğunu belirterek, "Parkta kurduğum atölye sayesinde doğadaki tüm unsurları canlı gözlemleyebiliyorum. İnsanlar resimlerime ilgi gösteriyor. Buraya gelen insanlarla resim ve sanat konusunda konuşabiliyorum. Emekli öğretmen olduğum için resim yapmak isteyenlere yardımcı oluyorum" dedi.

Şu ana kadar 700'ün üzerinde tablo yapan Kaplan, mevsim şartları elverdiği sürece parkta resim yapmayı sürdürmek istiyor. Kaplan, "Geceleri yattığımda 'sabah olsun da tuvalin başına geçeyim' diye düşünürüm. Çoğu zaman burada oturduğumdan eve ekmek almayı unuttuğum olur. Çok mühim olmadıkça çarşıya da gitmem. Burada ışığı, gölgeyi canlı görüyorsunuz" sözleriyle parkta çalışmanın önemini vurguladı.

Gönüllü Gençler, Sağlık Sorunları Olan Ailenin Evini Yeniledi

Van'ın Karşıyaka Mahallesi'nde yaşayan KOAH hastası Cevdet Demir (52) ve astım hastası eşi Suna Demir (42), sosyal sorumluluk kampanyaları yürüten gönüllüler ve Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri tarafından evleri yenilendi.

Engelli iki çocuk sahibi Demir ailesi, evlerinin temizlik ve boyasının yapılması için Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başvurmuştu. Bunun üzerine müdürlük ekipleri, boya ve temizlik malzemeleri temin ederek gönüllü gençlerle birlikte çalışmalara başladı.

Gönüllü gençler, Demir ailesinin evini önce temizledi, ardından duvarları baştan aşağı boyadı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Çocuk Hakları Komitesinde görevli Neslihan Erdoğan, "Kurumdan, hayırseverler ve gönüllülerden gelen desteklerle ailenin ihtiyaçlarını aldık. Evlerini boyadık, temizliğini yaptık." dedi.

Erdoğan, ihtiyacı olan herkese ulaşmaya çalıştıklarını belirterek, "Aslında iyilik denilince akla ne geliyorsa onu yapmaya çalıştık. Faaliyeti yaptığımızda ailenin yüzündeki mutluluk, bizi de etkiledi." ifadelerini kullandı.

Gönüllülere teşekkür eden Demir ailesinin çocuklarından Mücahit Demir, "Ekipler erken saatte geldiler. Tüm eşyaları dışarı çıkardık, sonra evi boyadık ve temizlik yaptık. Emeği geçen herkese teşekkür ederim." diye konuştu.

Zihinsel engelli 22 yaşındaki İlhami Demir de temizlik çalışmalarına yardımcı olduğunu belirterek, ekiplere teşekkür etti.

İzmir'den Van'a Mezuniyet: Emekli Güler, Geleneksel El Sanatları'nda Birincilikle Mezun Oldu

İzmir'de emekli olan Güler Özben Güler, hayallerini gerçekleştirmek için iki yıl önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin Geleneksel El Sanatları Bölümü'ne girdi. Üç çocuk annesi ve iki torun sahibi Güler, azmiyle çevresine örnek oldu ve bölümü birincilikle tamamlayarak mezun oldu.

Üniversite eğitimi için Van'a yerleşen Güler, dikiş nakış atölyesinde el becerilerini geliştirirken aynı zamanda okuluna devam etti. Derslere olan ilgisiyle dikkatleri üzerine çeken Güler, birincilik ortalamasıyla mezun oldu.

Ön lisans diplomasına kavuşan Güler, "İzmir'den buraya gelmek için radikal bir karar aldım. Üniversite mezunu olmak hayalimdi. Okulu başarıyla bitirip diplomayı torunlarıma hediye etmek istiyordum. Şimdi hayallerimi gerçekleştirmenin gururunu yaşıyorum" dedi.

Güler, "Okumaktan vazgeçmeyeceğim. Hedefim lisans ve ardından yüksek lisans. Yaş okumaya engel değil. Okumanın yaşı yok. Her ne olursa olsun, mutlaka eğitimlerine devam etsinler" diyerek herkesi öğrenmeye teşvik etti.

Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, "Öğrencimizde okuma azmini gördük ve bölümü de birincilikle bitirmiş. Kendisini kutluyorum" ifadelerini kullanarak Güler'i tebrik etti. Şevli, YÖK'ün 34 yaşını doldurmuş kadınların eğitimlerini tamamlamaları için getirdiği kontenjandan yararlandıklarını belirtti.

Özbek Hasta, Türk Eşinden Aldığı Karaciğerle Hayata Tutundu

Uzun yıllardır Hepatit B hastası olan bir Özbek hasta, Türkiye'de eşi tarafından kendisine nakledilen karaciğerle sağlığına kavuştu.

33 yaşındaki Nergise Kamalova, çocukluğundan beri Hepatit B hastası olan 43 yaşındaki eşi Serdar Kamalova'ya karaciğer dokusu nakletti. Özel bir hastanede yapılan ameliyatın ardından Serdar Kamalova'nın sağlık durumu düzeldi.

Özbekistan'da devlet memuru olarak çalıştıktan sonra avukatlık yapmaya başlayan Serdar Kamalova, 5 yıl önce kendisine siroz teşhisi konduğunu ve karaciğer nakli olması gerektiğini öğrendi. Araştırmaları sonucunda Türkiye'de ameliyat olmaya karar verdi.

Eşinin karaciğerini kendisine vermeyi hiç düşünmeden kabul ettiğini söyleyen Serdar Kamalova, "Sağlığım şu an çok iyi. 2-3 haftadır ayağa kalkabiliyor ve yürüyebiliyorum." dedi.

Hemşirelik mesleğini eşinin rahatsızlığı nedeniyle bırakan Nergise Kamalova, "Ciğerimi verdiğim için çok mutluyum. Eşim hayatta kaldı." ifadelerini kullandı.

Çift, iyileşme sürecinin ardından İstanbul'u gezmeyi planlıyor.