Ürdün'de Yeni COVID-19 Dalgası

Ürdün Ulusal Salgın Komitesi Üyesi Bessam Hicavi'ye göre, ülke yeni bir COVID-19 dalgasıyla karşı karşıya. Hicavi, son verilere dayanarak yeni dalganın haziran ayının sonunda başladığını ve 5. dalga olarak nitelendiğini söyledi.

Hicavi, yeni dalganın daha hızlı yayıldığını ancak daha az şiddetli olduğunu vurguladı. Ayrıca, vaka sayılarının önceki dalgalardaki kadar yüksek olmasını beklemediklerini belirtti.

Ürdün'de 10 Temmuz'da yapılan açıklamada, COVID-19 nedeniyle bir ölüm ve 2.135 vaka kaydedildiği duyurulmuştu. Ülkede şu ana kadar toplam vaka sayısı 1.700.526'ya ulaşırken, hayatını kaybedenlerin sayısı 14.068 oldu.

COVID-19 Vakalarında Küresel Artış

DSÖ Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, Cenevre'de düzenlenen basın toplantısında COVID-19 salgınına ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.

Ghebreyesus, son haftalarda dünya genelinde vaka sayılarında %30'luk bir artış gözlemlendiğine dikkat çekti. Bu artışın, Avrupa ve Amerika'larda Omicron varyantının BA.4 ve BA.5 alt varyantlarından, Hindistan'da ise BA.2.75 alt varyantından kaynaklandığını belirtti.

Ghebreyesus, Covıd-19 ile mücadelenin zorlaştığını, bunun nedenlerini şu şekilde sıraladı:

• Azalan Test Sayıları: Birçok ülkede yapılan test sayılarının azalması, salgının gerçek boyutunun tam olarak görülememesine neden oluyor.
• Erişilemeyen Antiviral İlaçlar: Orta ve düşük gelirli ülkelerde ağız yoluyla alınan antiviral Covıd-19 ilaçlarına erişim sınırlı.
• Azalan Aşı Etkililiği: Virüsün sürekli mutasyona uğraması, aşıların etkililiğini azaltıyor.

Ghebreyesus, bu artışın önüne geçmek için şu önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı:

• Risk Altındaki Kişilerin Aşılanması: Yaşlılar, bağışıklığı zayıf olanlar ve sağlık çalışanları öncelikli olarak aşılanmalıdır.
• Antiviral İlaçların Erişilebilirliği: Antiviral ilaçlar tüm ülkeler için erişilebilir hale getirilmelidir.

Ghebreyesus, Molnupiravir adlı antiviral ilacın 20 ülkede, Nirmatrelvir-Ritonavir adlı ilacın ise 43 ülkede kullanımının kabul edildiğini veya değerlendirildiğini belirtti.

Pfizer/BioNTech'in Aşısı 5 Yaş Altı Çocuklarda COVID-19'a Karşı %80 Etkili

İlaç devi Pfizer ve ortağı BioNTech, 5 yaş altı çocuklarda yaptıkları düşük dozlu COVID-19 aşısı çalışmalarının %80 etkili olduğunu açıkladı. Şirketin yaptığı açıklamada, 3 mikrogramlık üç doz aşının semptomatik COVID-19'u önlemede oldukça etkili olduğu belirtildi.

Aşının güvenlik açısından da herhangi bir sorun gözlenmediği ve vücutta virüsle savaşan antikor düzeylerini önemli ölçüde artırdığı kaydedildi. Pfizer/BioNTech'in bu verileri önümüzdeki hafta sonuna kadar ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ile paylaşacağı bildirildi.

Önceki dönemlerde 6 ay ila 4 yaş arası çocuklarda yapılan iki doz düşük dozlu aşı denemesinin yeterince etkili olmadığı açıklanmıştı. Ancak yapılan yeni çalışmalar, 5 yaş altı çocuklarda üç doz aşının önemli ölçüde koruma sağladığını gösterdi.

Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 18 milyon 5 yaş altı çocuk henüz COVID-19 aşısı için uygun durumda değil. Bu nedenle, Pfizer/BioNTech'in yaptığı bu çalışma, bu çocukların virüse karşı korunması için büyük önem taşıyor.

FDA'nın Pfizer/BioNTech'in verilerini değerlendirmesinin ardından 5 yaş altı çocuklar için aşı kullanımına onay vermesi bekleniyor. Bu onay, bu yaş grubundaki çocukların da COVID-19'a karşı korunmalarını sağlayacak ve salgının kontrol altına alınmasına katkı sağlayacaktır.

Türkmenistan'da Tiyatrolar ve Sirkler Yeniden Açıldı

Türkmenistan Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, ülke genelinde koronavirüs önlemleri kapsamında geçici olarak kapatılan sosyal tesisler yeniden hizmete girmiştir. Bu tesisler arasında tiyatro salonları ve sirk merkezleri de yer almaktadır.

Yeniden açılan tiyatro salonlarının %30'luk kısmının seyircilerle doldurulmasına izin verildiği belirtildi. Tiyatro salonlarında sosyal mesafe ve maske takma zorunluluğu devam etmektedir.

Sirk merkezleri ise 2 metrelik sosyal mesafe kuralına uygun olarak yeniden hizmete girmiştir.

Türkmenistan'da sosyal tesislerin kapatılması 13 Temmuz 2020 tarihinde gerçekleştirilmişti.

Yerli ve Milli Tanı Kiti Koronavirüsü 30 Dakikada Tespit Ediyor

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı tarafından geliştirilen "TUSEB DiaKit" adlı yerli tanı kiti, koronavirüsün burundan ve ağızdan alınan örneklerle 30 dakikada tespitini sağlıyor.

6 kişilik ekiple, yerli ve milli imkanlarla üretilen tanı kiti, kamuda yerli imkanlarla üretip ruhsatlanan ilk tanı kiti olma özelliğine sahip.

TUSEB DiaKit, koronavirüsün tüm varyantlarına karşı etkili olup, olası yeni mutasyonlardan da etkilenme riski minimum düzeydedir.

DiaKit'in halk sağlığı merkezlerinde yaygınlaşmasıyla PCR testlerinde bekleme süresi kısalacak.

Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescili yapılan DiaKit'in ilerleyen dönemde ihraç edilmesi de planlanıyor.

Haber: Deniz Aslan
Kamera: Aykut Olgun