7/31/2024, 11:52:28 AM
Geçtiğimiz haftalarda, HDP'liler tarafından çocukları kaçırılan ya da kandırılan ailelerin Diyarbakır'da 4. yıl anması düzenlendi.
Diyarbakır Anneleri'nin her birinin yürek burkan bir hikayesi var. Annelerden biri, 10 yaşındaki oğlunun böceklerden bile korktuğunu ve dağlarda nasıl hayatta kalabildiğini düşündüğünü ifade etti.
HDP ile PKK arasındaki bağlantı gün gibi ortadadır. HDP ile PKK ilişkisi hakkında fikri olmayan seçmenlerin de olması oldukça dikkat çekicidir.
Mersin'de yaşanan bir olayda, HDP'nin Toroslar İlçe Eş Başkanı ve DBP'nin Mersin İl Temsilcisi M.İ., 15 yaşındaki bir kızı propaganda ile kandırıp örgüte götürdüğü deşifre edildi. Bu, HDP'nin PKK'nın "insan kaynakları şubesi" olarak nitelendirilmesinin ne kadar doğru olduğunu gösteren bir örnektir.
Emniyet güçleri, terör örgütlerinin eylemlerini tespit ederek bertaraf ediyor. Ancak sınır ötesinde ABD ve Rusya destekli bir PKK varlığı devam ediyor.
HDP'nin kadın siyasetçileri, evlatlarını isteyen annelere "devletten isteyin" deme pişkinliğinde bulunuyor. Hatta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bile benzer bir ifade kullanmıştır.
Optimar Araştırma'nın bölgede yaptığı araştırmaya göre, Diyarbakır Anneleri'nin %40 destekleniyor. AK Parti seçmenlerinin %54,8'i, MHP seçmenlerinin %68,2'si anneleri destekliyor. Ancak İYİ Parti seçmeninde bu oran %23,3'te kalmış olup, bu durum Akşener'in tavrından kaynaklanıyor.
Diyarbakır Anneleri'nin eyleminin PKK terörünün engellenmesine katkı sağladığı da araştırma sonuçlarında ortaya çıktı.
Terör örgütüne karşı mücadelede, Diyarbakır Anneleri'nin haklı davasına destek vermek bir zarurettir. Bu destek uluslararası platformlarda da duyurulmalı ve katil örgütün faaliyetleri etkili bir şekilde anlatılmalıdır.
7/31/2024, 11:52:28 AM
Dünyamızda, ekonomik israf ve yoksulluk bir arada yaşanan sosyal bir gerçekle karşı karşıyayız. Bir yanda sosyal refah içinde yaşayan insanlar varken, diğer yanda açlık ve sefalet içinde kıvranan milyonlarca insan bulunuyor.
Günlük 2 doların altında gelire sahip olan ve suya ve gıdaya hasret olan milyonlarca insan var. Bu insanlar açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşıyorlar.
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı, yaklaşık 300 milyon insanın açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya olduğunu bildirmiş ve bu insanlar için 4,9 milyar dolara ihtiyaç olduğunu belirtmiştir.
Araştırmalar, pandemi döneminde milyarder sayısında artış olduğunu ancak aynı zamanda açlık ve sefalet içinde yaşayan yoksul insanların da sayısının arttığını gösteriyor.
Milyarderler, servetlerini hayır kurumlarına bağışlayarak yoksulluğun azaltılmasına katkı sağlayabilir.
Zenginlik ve yoksulluk iki ayrı ekonomik gerçektir. Ancak israf ve yoksulluk arasında da bir bağlantı vardır.
Avrupa Birliği'nde yılda 153 milyon ton gıda israfı yapılırken, Türkiye'de bu rakam yılda 7,7 milyon tondur. Bu israf, yoksulluğun azaltılmasına engel olmaktadır.
Gıda israfını önlemek için çeşitli önlemler alınabilir:
İsrafın önlenmesi için eğitim ve farkındalık yaratma çalışmaları da önemlidir.
Ekonomik israf ve yoksulluk, dünyamızın karşı karşıya olduğu iki büyük sorundur. Bu sorunları çözmek için tüm ülkelerin ve bireylerin işbirliği yapması gerekmektedir.
İsrafı önleyerek, yoksulluğu azaltabilir ve daha adil ve sürdürülebilir bir dünya kurabiliriz.
7/31/2024, 11:52:27 AM
İstanbul'un Beyoğlu ilçesindeki İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım Pazar günü saat 16.20 sıralarında bir patlama meydana geldi. Patlamada ilk belirlemelere göre 6 kişi hayatını kaybetti, 53 kişi de yaralandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, patlamaya ilişkin açıklamada bulunarak ilk gelişmelerin terör kokusu verdiğini belirtti. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise olayla ilgili sekiz savcı ve iki başsavcı vekilinin görevlendirildiğini ifade etti.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da patlama bölgesine giderek incelemelerde bulundu. Yerlikaya, yaptığı açıklamada patlamada can kaybı ve yaralıların olduğunu duyurdu.
Patlamaya ilişkin soruşturma başlatılırken, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) olayla ilgili yayın yasağı getirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da patlamayla ilgili görsel ve işitsel tüm haber ve sosyal paylaşım sitelerine yönelik yayın yasağı kararı aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, vatandaşları korku ve paniğe yol açabilecek paylaşımlardan uzak durmaya çağırdı.
7/31/2024, 11:52:27 AM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayında köşe yazarı Abdulkadir Selvi'ye "Artık köşenden gereğini yapacaksın" diyerek talimat verdi. Bu olay, köşe yazarlarının bağımsızlığını ve meslek etiğine uygunluğunu sorgulattı.
Köşe yazarları, hiçbir çıkar grubunun etkisi altında kalmadan, güvenilir kaynaklardan bilgi edinerek tarafsız bir şekilde yazmakla yükümlüdürler. Ancak bu olay, bazı köşe yazarlarının güç sahiplerinin baskısı karşısında duruşlarını gözden geçirmesine neden oldu.
Ayrıca, "günü kurtarmak" amaçlı yazılar yazan bazı kalemşörler de eleştirildi. Gazetecilerin görevi, iktidarın yaptıklarını övmek değil, yanlışları ve eksiklikleri ortaya koymaktır. Eleştiri, düzeltmenin ve gelişimin anahtarıdır.
Başka bir konu ise güdümlü aydınların sorgulanmasıdır. Aydınlar, haksızlığa karşı durmalı, doğruları savunmalı ve yanlışlara karşı ses çıkarmalıdırlar. Ancak günümüzde bazı aydınlar, bildiklerini hayatlarına uygulayamamakta ve iktidarın baskısı karşısında sessiz kalmaktadırlar.
Son olarak, yalan ve hırsızlık gibi değerlerimizin çiğnenmesine karşı duyarsızlığımız da sorgulandı. Toplum olarak, ekmeğe bile gösterdiğimiz hassasiyeti değerlerimize gösteremiyoruz. Bu tutum, toplumsal ahlakımızın bozulmasına neden olmaktadır.
Sonuç olarak, gazetecilik etiği, güdümlü aydınlar ve değerler eğitimi konuları günümüzde büyük önem taşımaktadır. Bu konularda daha fazla bilinçlenmeli ve gazetecilerin bağımsızlığını, aydınların cesaretini ve toplumun ahlakını korumak için hep birlikte çalışmalıyız.
7/31/2024, 11:52:27 AM
Kişisel gelişim, günümüzde hayli popüler bir konu olsa da, bu alanın barındırdığı bazı yanıltıcı fikirlerin de farkında olmak önemlidir.
Birçok kişisel gelişim kitabı, başarı ve zenginliğin kestirme yollarına sahipmiş gibi vaatlerde bulunur. Ancak gerçek şu ki, bu niteliklere ulaşmak için sıkı çalışma, özveri ve yetenek gerekir.
Bazı kişisel gelişim kitapları, zamanın ve diğerlerinin yarattığı yarışa yenik düşmemek için hızlı olmanın önemini vurgular. Ancak bu aşırı rekabetçi yaklaşım, tükenmişlik ve ahlaki erozyona yol açabilir.
Birçok kişisel gelişim kitabı, yalnızca hayal ederek ve inanarak başarıya ulaşılabileceğini iddia eder. Ancak başarı, bilgi, beceri ve uzun süreli çalışmanın birleşimini gerektirir.
Kişisel gelişim kitapları genellikle dışsal başarıya odaklanırken, gerçek mutluluk içsel başarıdadır. Sevgi, bilgi, erdem ve öz saygı gibi içsel özellikler, kalıcı bir mutluluk için çok daha önemlidir.
Kişisel gelişim, dengeli ve anlamlı bir yaşam sürmek için faydalı bir araç olabilir. Ancak bu kitapların sunduğu sihirli formüllerden kaçınmak ve gerçek mutluluğun içsel gelişimden kaynaklandığını unutmamak önemlidir.
7/31/2024, 11:52:27 AM
7/31/2024, 11:52:27 AM
Türkiye'de pek çok ilde düşman işgalinden kurtuluş günü kutlanıyor. Ancak son zamanlarda bazı akademisyenler ve gazeteciler bu kutlamaların yanlışlığına dikkat çekiyor.
Mardin, Türkiye'de düşman işgalinden kurtuluş günü kutlanan illerden biri. Ancak son araştırmalar, Mardin'in hiçbir zaman işgal edilmediğini ortaya çıkardı.
Düşman işgalinden kurtuluş günü kutlamalarında temsili düşman askerleri yer alıyor. Bu askerler genellikle komşu ülkelerin askerleri olarak tasvir ediliyor. Bu durum, komşu ülkelerle ilişkileri zedeleyebiliyor.
Düşman işgalinden kurtuluş günü kutlamaları, çocukların zihninde düşmanlık tohumları ekiyor. Çocuklar, bu törenlerde komşu ülkelerin askerlerinin düşman olarak gösterildiğini görüyor ve bu algı bilinçaltına yerleşiyor.
Günümüzde dış ticaret genellikle komşu ülkelerle yapılıyor. Bu nedenle, komşu ülkelerle dostane ilişkiler geliştirmek çok önemli. Ancak düşman işgalinden kurtuluş günü kutlamaları bu dostluğu zedeleyebilir.
Akademik ve gazeteci uzmanlar, düşman işgalinden kurtuluş günü kutlamalarına yeni bir düzenleme getirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu kutlamaların, tarihî gerçeklere uygun ve barışçıl bir şekilde düzenlenmesi gerektiği belirtiliyor.
7/31/2024, 11:52:26 AM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, CHP'nin başörtüsü teklifine tepki gösterdi.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüyle ilgili gündeme getirdiği teklifi "buram buram sinsilik kokan oyunlar" olarak nitelendirdi.
Erdoğan, "Önceki akşam geç saatlerde CHP Genel Başkanı, bizim ömrümüzü verdiğimiz mücadele neticesinde adım adım çözdüğümüz başörtüsü meselesiyle ilgili günah çıkartıyor, güya yeni bir teklif getiriyor" dedi.
Erdoğan, CHP'nin teklifinin geçmişteki tutumuyla çeliştiğine dikkat çekerek, "Doğrusu bu zatın niye böyle bir teklifle ortaya çıktığını anlamakta zorlandık. Çünkü biz bir dönem zulüm düzeyine çıkan bu konuyu her alanda ülke gündeminden çıkardık" diye konuştu.
Erdoğan, "Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele verdiğimiz mücadele ve yaptığımız mücadeleler sayesinde hamdolsun artık kalmamıştır" ifadelerini kullandı.
CHP'nin geçmişte başörtüsü mağdurları için hiçbir adım atmadığını vurgulayan Erdoğan, "Menderes'i de darağacına göndermekte tereddüt etmemişlerdir" dedi.
Erdoğan, başörtüsü tartışmalarını kökten çözecek Anayasa düzenlemesi yaptıklarını hatırlatarak, bu düzenlemenin CHP'nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğini söyledi.
Erdoğan, "Madem bu konuyu kendisi gündeme getirdi. Öyleyse biz daha öte bir teklifle mukabele edelim. Eğer dürüstse, bu zat gençlerimizin en büyük hassasiyetleri olan özgürlük alanlarından biri olan bu meselenin arkasındaysa gelin çözümü yasa değil Anayasa düzeyinde sağlayalım" çağrısında bulundu.
7/31/2024, 11:52:26 AM
Yalova'da düzenlenen "Gelenekten Geleceğe İbrahim Müteferrika Kültür Sanat Sezonu" kapsamında konuşan tarihçi İlber Ortaylı, gazeteci Ülker Fermankızı tarafından eleştirildi.
Fermankızı, Ortaylı'nın konferansta Türk tarihine değinmek yerine, "mantarlı konuşma teknikleri", "8 sesli diksiyon" gibi alakasız konular hakkında konuştuğunu belirtti.
Milletimin genç, yaşlı fark etmeksizin salonda yerde oturmuş, hatta saatlerce bilgi alabilmek için ayakta gördüğümde çok mutlu olduğumu söyleyebilirim. Milletimin tarihe ve bilgiye bu kadar aç olması geleceğe dair bana umut verdi diyebilirim.
Fermankızı, Ortaylı'nın konuşmasının üniversite yıllarında tarih dersinde alakasız konular üzerine konuşan bir öğretmeni çağrıştırdığını söyledi.
Gazeteci, "Koskoca akademisyenden gerçek bir nutuk, Türk tarihini dinlemek istedim, mantarla nasıl konuşulur tavsiyesi değil." ifadelerini kullandı.
Fermankızı ayrıca, Ortaylı'nın Türk halkının değer verdiği tarih konusunda sorumluluk sahibi olması gerektiğini vurguladı.
7/31/2024, 11:52:26 AM
6'lı masanın temel birleşme noktası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan düşmanlıklarıdır. Bu düşmanlık, ittifak dışındaki HDP'nin hakaretlerini görmezden gelmelerine bile yol açmaktadır.
Uluslararası alanda Erdoğan, özellikle Rusya-Ukrayna savaşındaki tutumundan dolayı takdir görmektedir. Ancak içerideki muhalefet, ne olursa olsun Erdoğan düşmanlığından vazgeçmemektedir.
Muhalefetin önemli uzlaşma noktalarından biri olan "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem", kamuoyunda fazla karşılık bulmamaktadır. Ayrıca, İyi Parti'nin eski MHP seçmenine yönelik mesajları, masayı dışarıdan destekleyen HDP ve Deva Partisi'ni rahatsız etmektedir.
6'lı masada, göçmen ve Suriyeli karşıtlığı konusunda da ciddi anlaşmazlıklar bulunmaktadır. CHP, İyi Parti ve Demokrat Parti'nin bu konudaki aşırı tutumları, masanın içindeki diğer partilerle örtüşmemektedir.
LGBT konusundaki farklı yaklaşımlar da masanın sorunlarından biridir. Saadet ve Gelecek partileri LGBT'ye karşıyken, diğer partiler ya sessiz kalmakta ya da destek vermektedirler.
Sonuç olarak, 6'lı masanın temel uzlaşısı Erdoğan düşmanlığının ötesine geçmemektedir. Bu düşmanlığın 2023 seçimlerinde nasıl bir sonuç vereceği merakla beklenmektedir.