7/31/2024, 11:52:26 AM
Giriş: Rus milyarder Ruben Vardanyan'ın Rusya vatandaşlığından vazgeçerek Karabağ'a taşınması, kafaları karıştırdı ve birçok soru işaretine yol açtı.
- 1968 doğumlu Erivanlı işadamı ve yatırım bankacısıdır. - Tahmini net serveti 1 milyar doları aşmaktadır. - Rusya gazetesi RBC'ye röportajında, Rusya'daki mal varlıklarını ortaklarına ve aile vakfına devredeceğini belirtmiştir.
Vardanyan yaptığı açıklamada, Karabağ'a "Artsakh güvenlik ve kalkınma cephesi" oluşturmak için geldiğini ifade etti. Ancak finansal motivasyonları kesin olarak bilinmemektedir.
Bazı uzmanlar, Vardanyan'ın aşağıdaki nedenlerden dolayı Karabağ'a taşınmış olabileceğini öne sürüyor:
- Amerika veya Avrupa yaptırımlarından kaçınmak - Kara para aklama ve yolsuzluk skandallarından uzaklaşmak - Vladimir Putin'in gazabından korunmak - Ermenistan'daki veya Karabağ'daki siyasi ikramiyeleri hedeflemek - Kremlin'in bölgede etkisini artırmak için bir araç olmakVardanyan, hem Rusya hem de Ermenistan'daki Ermeni cemaatleri arasında saygı görüyor. İnsani yardım faaliyetleriyle tanınıyor ve "Ermeni soykırımı"nın propagandasıyla uğraşıyor.
Ruben Vardanyan'ın Karabağ'a taşınması, karmaşık ve çok yönlü bir olayın sonucudur. Gerçek nedenleri henüz tam olarak bilinmemektedir, ancak siyasi hesaplamalar, mali çıkarlar ve Rusya-Ermenistan ilişkileri de dahil olmak üzere bir dizi faktörün bir araya geldiği açıktır.
7/31/2024, 11:52:26 AM
7/31/2024, 11:52:26 AM
Türkiye Cumhuriyeti'nin eski bakanlarından Lutfullah Kayalar'ın yıllar önce yaptığı bir konuşma, ülkenin sorunlarının özünde ekonomik daralmalar olmadığını ortaya koydu.
Kayalar, 1990'lı yıllarda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin entegrasyon sürecindeki yavaşlamayı ve modernleşmenin tamamlanmamasını sıkışıklık noktası olarak belirtti. Ekonomik zorluklara rağmen Türkiye'nin ekonomik açıdan güçlü bir ülke olduğunu vurguladı.
Kayalar'a göre, Türkiye'nin gerçek sorunu yönetim anlayışında yatıyor. Vesayet altındaki demokrasi, güvenilmez siyaset ve rasyonelleşmeyen bürokrasiyi temel sorunlar olarak sıraladı.
Kayalar ayrıca öksüz kalan bireysel hürriyetleri ve üstünlüğünü kaybeden hukuku da ülkenin dertleri arasında saydı. Çağdaşlaşmayı özgür düşüncede değil, şekilciliğe ve şüpheye indirgeyen eğitim sistemini eleştirdi.
Kayalar, köklü bir değişikliğin şart olduğunu savunuyor. Rejimi yeniden şekillendirecek, siyaseti kutsal kılacak ve devlet-insan ilişkisini yeniden tanımlayacak büyük bir değişime ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Bu önemli noktalar ışığında, Türkiye'nin sorunlarının çözümü için modernleşme ve entegrasyonun hızlandırılması, siyasi sistemin iyileştirilmesi ve bireysel hak ve özgürlüklerin korunması önem taşıyor.
7/31/2024, 11:52:26 AM
7/31/2024, 11:52:25 AM
Ankara, 11 Ocak 2023 - Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK), 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü Anıtkabir ziyareti, yönetim kurulu toplantısı ve yeni genel merkez açılışı gibi etkinliklerle kutladı.
7/31/2024, 11:52:25 AM
Merkez Bankası, bir ülkenin para politikasını yöneten ve fiyat istikrarını sağlamaktan sorumlu kuruluştur. Merkez Bankalarının rezervleri, gelecekteki borçları ödemeyi ve ekonomik şokları karşılamayı garanti altına almak için tutulan döviz ve altınlardan oluşur.
7/31/2024, 11:52:25 AM
Azerbaycan ve Türkiye hükümetlerinin "Göyça-Zangezur Cumhuriyeti"nin ilanı ve Türkiye'nin tanınması iddialarına ilişkin sessizliği kafa karışıklığına yol açıyor.
Bu sessizlik, her iki ülkenin de birlik ve beraberliğe aykırı eylemlere karşı resmi işlem başlatmamalarına ve Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı tutumundaki değişikliğine rağmen devam ediyor.
Türkiye'den bir gazeteci, Azerbaycan ve Türkiye yetkililerinin sosyal konularda hızlı yanıt vermesine rağmen bu konuda sessiz kalmalarını ilginç buluyor.
Ermenistan'ın 13 Eylül'de ateşkesi ihlal etmesi ve 50 Azerbaycan askerini öldürmesinin ardından Başbakan Nikol Paşinyan'ın Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu kabul etmesi şaşkınlık yarattı.
Ermenistan ayrıca PKK teröristlerini Türkiye'ye teslim etti. Bu eylemler, Ermenistan'ın Azerbaycan ve Türkiye'ye karşı politikasında bir değişikliğe işaret edebilir.
Azerbaycan ve Türkiye'deki yetkililerin "Göyça-Zangezur Cumhuriyeti" iddialarına ilişkin sessizliği, bu eylemler arasındaki bağlantı sorusunu gündeme getiriyor.
Yeni Azerbaycan Partisi Milletvekili Musa Guliyev, "Göyça-Zangezur Cumhuriyeti" haberlerinin önemli olmadığını, ancak zarar verebileceğini söyledi.
Ancak devletin bu zarara karşı sessiz kalması, konunun önemini azaltmıyor. Yetkililerin bu konudaki sessizliğini bozması gerektiği vurgulanıyor.
Devletin, birlik ve beraberliğe zarar veren eylemlere karşı harekete geçmesi, halkın çıkarlarına uygun bir eylem olarak görülüyor.
Yazar: Ülker Fermankızı
7/31/2024, 11:52:25 AM
Kurtuluşunun 100. yılını kutlayan İzmir, büyük bir coşku yaşadı. Gündoğdu Meydanı'na yüz binlerce vatandaş akın ederek Tarkan konserini izledi.
Türk Ordusu'nun İzmir'e giriş güzergâhında düzenlenen yürüyüşe siyasi parti temsilcileri de katıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP ve Ak Parti milletvekilleri, MHP temsilcileri ve ilçe belediye başkanları yürüyüşte yer aldı.
Afyon'dan yola çıkan Zafer ve Anma Yürüyüşü kafilesi, 400 kilometre boyunca taşıdığı Türk bayrağını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e teslim etti.
Kutlamaların doruk noktası Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen Tarkan konseri oldu. Pop müzik yıldızı, İzmir'e hiçbir maddi karşılık beklemeden geldi ve saat 22:00'de sahneye çıktı.
Türk Hava Kuvvetleri'nin akrobasi timi Solo Türk, İzmirlileri heyecan ve alkışlarla izledi. Öte yandan, jandarma helikopterleri de Gündoğdu Meydanı semalarında "Harmandalı" oynayarak gösteri sundu.
İzmir'in kurtuluşu 100. yıl kutlamaları, muhteşem gösteriler ve vatandaşların coşkusuyla unutulmaz anılara sahne oldu.
7/31/2024, 11:52:25 AM
Günlük hayatın telaşı içinde kaybolan insanlar, şehir hayatının yorgunluğunu üzerlerinden atmak ve hayatın sadeliğine dönmek için şehir dışına çıkar. Böyle bir yolculuk sırasında ayçiçeği tarlalarıyla karşılaşan bir adam, çiçeklerin güneşe yüzlerini dönerek gülümseyişlerine hayran kalır.
Ayçiçeğinin dile gelmesiyle, gülümsemenin anlamı ve önemi üzerine bir sohbete başlarlar. Ayçiçeği, gülümsemenin insanları ne kadar güzelleştirdiğinden ve iletişimi kolaylaştırdığından bahseder. Ayrıca gülümsemenin iyi kalpliliğin işareti olduğunu ve keder bulutlarını dağıttığını söyler.
Ayçiçeği, gülümsemenin kibri ortadan kaldırdığını, özgürlük duygusu verdiğini ve insanları daha sevimli hale getirdiğini vurgular. Gülümseyen insanların hastalıklara daha kolay meydan okuduğunu ve yeni fikirler üretme kapasitelerinin arttığını da ekler.
Adam, ayçiçeğinin sözlerinden çok etkilenir ve gülümsemenin insanlara ne kadar yakıştığını anlar. "Gülüyorum, o halde özgürüm, mutluyum ve hayattayım" diyerek ayçiçeğine gülümser ve bu önemli mesajı hayatına geçirmeye karar verir.
Ayçiçeğinin mesajı, gülümsemenin hayatımızda ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Gülümsediğimizde sadece kendimizi değil, çevremizdekileri de mutlu ederiz. Gülümseyerek hayatın zorluklarına daha kolay göğüs gerebilir, daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürebiliriz.
7/31/2024, 11:52:25 AM
William Shakespeare'in ünlü "Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu" sözü, "Yazmak ya da yazmamak, işte bütün mesele bu" cümlesini akla getiriyor. Çünkü yazmak da bir var olma ya da var olduğunu hissetme biçimidir.
Yazmak, içimizdeki ve dışımızdaki kaosu düzenleme çabasıdır. Bu, iç ve dış dünyaların etkileşimini, düzensizliği ve anlamsızlığı anlamlandırmayı ve bu kavramları yazıya dökmeyi içerir. Bu süreç, düşünsel ve duygusal bir sancıyı da beraberinde getirir.
Kalıcı yazılar bırakabilmek için hayata filozofik bir bakış açısıyla yaklaşmak gerekir. Bu, ezberlenmiş görüşlerin ötesine geçerek öznel bir bakış açısı geliştirmeyi gerektirir. Ludwig Wittgenstein'a göre, felsefe yapmak, "kadim kaosa inmek ve kendinizi evinizde hissetmek" demektir.
Bir Hint hikayesinde, Kral Vikrama, saraydaki iki şairin yeteneklerini test eder. Şairlere kurumuş bir ağacı tarif etmelerini ister. Biri ağacı "ölü" olarak tanımlarken, Kalidasa onu "ışıldayan, özsuyu çekilmiş muhteşem bir ağaç" olarak tasvir eder. Kalidasa'nın öznel bakış açısı, ağaca bir anlam yüklerken, diğer şair sadece bilinen bir durumu yansıtmaktadır.
Bacon'a göre sanat, "tabiata eklenmiş insandır." Böylelikle yazarak, insan bu dünyaya kendi sesini ve varlığını eklemiş olur.
Unutmayın, yazmak sadece kelimeleri bir araya getirmek değildir. Bir varoluş biçimidir, fikirleri ve duyguları ifade etme, dünyayı anlamlandırma ve kendi varlığımızı hissetme yoludur.