7/24/2024, 2:19:17 PM
Dünya çapında en önemli tarihi ve mimari eserler arasında yer alan Ayasofya için "Bütüncül Plan" tamamlandı. 537 yılından beri ayakta olan Ayasofya, 1985 yılında "Dünya Kültür Mirası" listesine alınmıştı.
Ayasofya, ziyaretçi yoğunluğu ve iklim koşulları nedeniyle yıpranmaya uğruyordu. Tarihinde üçüncü kez kapsamlı bir restorasyon geçiren Ayasofya'nın dijital ikizi, gelecek nesillere aktarılmak üzere arşivlendi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, Ayasofya'nın her santimetrekaresine yakın alan tarandı. Elde edilen verilerle, Ayasofya'nın "dijital ikizi" oluşturuldu.
Proje sayesinde, Ayasofya olası bir İstanbul depreminde tamamen yıkılsa bile yeniden aynı şekilde inşa edilebilecek. Ayasofya'yla ilgili yapılan projeler, tezler ve kitaplar da dijital ikizine eklendi.
Projenin ikinci aşamasında, yapının statik modellemesi yapılacak ve deprem hasarları öngörülerek önlem alınacak. Beyazıt Minaresi'nde restorasyon çalışmaları başlarken, diğer minareler ve kubbelerdeki hasarlar tespit ediliyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Daire Başkanı Şengül Koncagül, "Ayasofya'nın dijital ikizi, gelecek nesillere aktarılması ve bir şey olduğu zaman her noktasına müdahale edilebilmesi için oluşturuldu" dedi.
Koncagül, "Dünya durdukça Ayasofya'yı ayakta tutmaya çalışıyoruz. Ana amacımız, 500 yıl sonra da insanların ilk yapıldığı yıldaki haliyle Ayasofya'yı görebilmelerini sağlamak" ifadelerini kullandı.
7/24/2024, 2:19:17 PM
7 Ekim 2023'ten beri Gazze'ye yönelik İsrail saldırıları devam ediyor. Saldırılarda şu ana kadar 37 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti.
Dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan, İsrail'in zulmüne sessiz kalmayarak protestolarla Gazze için seslerini yükseltti. Ancak, İsrail'in saldırıları hiçbir ikazla durdurulamadı.
Ateşkes umutlarının yeşerdiği şu günlerde, saldırıların bitmesi bekleniyor. Bu süreçte, sesini Gazze için yükseltmek isteyen bir grup müzisyen, "Filistin İçin Çal" projesiyle farkındalık yaratmaya çalışıyor.
Projenin ilk çalışmasında, Açlık Oyunları filmindeki "The Hanging Tree" şarkısı Filistin'deki katliama dikkat çekmek amacıyla yeniden yorumlandı.
Proje koordinatörü Zeynep Betül Akyıldız, şarkının sözlerini Türkiye'nin dört bir yanından kadın sanatçılarla birlikte yazdığını söyledi. Şarkı, müzisyen arkadaşlarıyla birlikte evlerinde çektikleri bir kliple son halini aldı.
Akyıldız, tıpkı "Doğa İçin Çal" projesinde olduğu gibi müzikle Gazze için farkındalık yaratmak istediklerini ifade etti.
Projenin en küçük sesi ise 7 yaşındaki Zeynep Keskinkardeşler oldu. Filistinli çocuklar için sesini duyurmak istediğini belirten Keskinkardeşler, sınıf arkadaşlarının klibi çok beğendiğini söyledi.
Akyıldız, Filistin'deki zulüm bitene kadar Filistin için çalmaya devam edeceklerini vurguladı.
7/24/2024, 2:19:17 PM
7 Ekim 2023'ten beri Gazze'ye yönelik İsrail saldırıları devam ediyor. Saldırılarda şu ana kadar 37 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti.
Dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan, İsrail'in zulmüne sessiz kalmayarak protestolarla Gazze için seslerini yükseltti. Ancak, İsrail'in saldırıları hiçbir ikazla durdurulamadı.
Ateşkes umutlarının yeşerdiği şu günlerde, saldırıların bitmesi bekleniyor. Bu süreçte, sesini Gazze için yükseltmek isteyen bir grup müzisyen, "Filistin İçin Çal" projesiyle farkındalık yaratmaya çalışıyor.
Projenin ilk çalışmasında, Açlık Oyunları filmindeki "The Hanging Tree" şarkısı Filistin'deki katliama dikkat çekmek amacıyla yeniden yorumlandı.
Proje koordinatörü Zeynep Betül Akyıldız, şarkının sözlerini Türkiye'nin dört bir yanından kadın sanatçılarla birlikte yazdığını söyledi. Şarkı, müzisyen arkadaşlarıyla birlikte evlerinde çektikleri bir kliple son halini aldı.
Akyıldız, tıpkı "Doğa İçin Çal" projesinde olduğu gibi müzikle Gazze için farkındalık yaratmak istediklerini ifade etti.
Projenin en küçük sesi ise 7 yaşındaki Zeynep Keskinkardeşler oldu. Filistinli çocuklar için sesini duyurmak istediğini belirten Keskinkardeşler, sınıf arkadaşlarının klibi çok beğendiğini söyledi.
Akyıldız, Filistin'deki zulüm bitene kadar Filistin için çalmaya devam edeceklerini vurguladı.
7/24/2024, 2:19:17 PM
Havanın ısınmasıyla birlikte kürek sporuna olan ilgi artmaya başladı.
Sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlar ve Türk dizilerinde yer alan sahneler, bu ilginin başlıca nedenleri arasında.
İstanbul'un denize nazır birçok noktasında yapılabilen kürek sporu, son zamanların yükselen trendi durumunda.
Kürek sporcusu ve antrenörü Zeynep Ece Tilki, bu sporu yapmaya başlayacaklara ilk olarak temel eğitim verdiklerini söylüyor.
Doğru teknik ve doğru ekipman seçiminin de önemli olduğunun altını çizen Tilki, ardından yeni kürekçileri su ile tanıştırdıklarını belirtiyor.
Antrenör Ömer Faruk Şahiner ise kürek sporunun sabahın erken saatlerinde yapılması gerektiğini bunun da insana ayrı bir özgüven kazandırdığını söylüyor.
“Gün doğumunda herkes uyuyor ve sen o saatte kendin için bir etkinlik yapıyorsun. Kendi vücuduna bir yatırım yapıyorsun. Kendimizi çok yukarılara taşıyacağımız bir branş bu.”
“Suya çıktığınız ilk andan itibaren karadaki dertlerini, problemlerini bırakıp denizi izleyerek kürek çekmek insanda çok büyük bir özgürlük hissi yaratıyor” diyor Zeynep Ece Tilki.
İnsanların bunu hissetmesi ve çevresindeki insanlarla bu duyguyu paylaşmalarının da kürek sporuna olan ilginin artmasında etkili olduğunu belirtiyor.
Ömer Faruk Şahiner, ilginin artmasına rağmen kürek sporunun hala bilinirlik açısından yeterli düzeye ulaşmadığını söylüyor.
“Önce aileler tanıyor. Aileler tanıyınca çocuklarını yönlendiriyorlar. Her yaş grubunun yapabileceği bir spor. Sakatlanma riski yok. Herkesin hayatı boyunca bir kere de olsa bu sporu yapması gerektiğini düşünüyorum.”
Kürek sporuna olan ilginin artması bekleniyor. Sosyal medya ve diziler bu tanıtımda önemli bir rol oynayacak.
7/24/2024, 2:19:17 PM
Havanın ısınmasıyla birlikte kürek sporuna olan ilgi artmaya başladı.
Sosyal medya hesaplarında yapılan paylaşımlar ve Türk dizilerinde yer alan sahneler, bu ilginin başlıca nedenleri arasında.
İstanbul'un denize nazır birçok noktasında yapılabilen kürek sporu, son zamanların yükselen trendi durumunda.
Kürek sporcusu ve antrenörü Zeynep Ece Tilki, bu sporu yapmaya başlayacaklara ilk olarak temel eğitim verdiklerini söylüyor.
Doğru teknik ve doğru ekipman seçiminin de önemli olduğunun altını çizen Tilki, ardından yeni kürekçileri su ile tanıştırdıklarını belirtiyor.
Antrenör Ömer Faruk Şahiner ise kürek sporunun sabahın erken saatlerinde yapılması gerektiğini bunun da insana ayrı bir özgüven kazandırdığını söylüyor.
“Gün doğumunda herkes uyuyor ve sen o saatte kendin için bir etkinlik yapıyorsun. Kendi vücuduna bir yatırım yapıyorsun. Kendimizi çok yukarılara taşıyacağımız bir branş bu.”
“Suya çıktığınız ilk andan itibaren karadaki dertlerini, problemlerini bırakıp denizi izleyerek kürek çekmek insanda çok büyük bir özgürlük hissi yaratıyor” diyor Zeynep Ece Tilki.
İnsanların bunu hissetmesi ve çevresindeki insanlarla bu duyguyu paylaşmalarının da kürek sporuna olan ilginin artmasında etkili olduğunu belirtiyor.
Ömer Faruk Şahiner, ilginin artmasına rağmen kürek sporunun hala bilinirlik açısından yeterli düzeye ulaşmadığını söylüyor.
“Önce aileler tanıyor. Aileler tanıyınca çocuklarını yönlendiriyorlar. Her yaş grubunun yapabileceği bir spor. Sakatlanma riski yok. Herkesin hayatı boyunca bir kere de olsa bu sporu yapması gerektiğini düşünüyorum.”
Kürek sporuna olan ilginin artması bekleniyor. Sosyal medya ve diziler bu tanıtımda önemli bir rol oynayacak.
7/24/2024, 2:19:17 PM
Türk bilim insanları, Mavi Vatan olarak bilinen Türkiye denizlerinden topladıkları yararlı bakterilerle, Körfez Savaşı'nda oluşan petrol kirliliğini temizlemede büyük başarı elde etti.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ liderliğindeki bilim grubu, körfezdeki petrol atıklarını temizlemek için Mavi Vatan'dan elde ettikleri bakteri karışımını kullandı. Bu karışım sayesinde, petrol temizleme süreci yıllarca sürecek iken, 20 gün içinde %90'a yakın bir giderim sağlandı.
Deniz bakterilerinin özel adaptasyonları sayesinde, zorlu çevre koşullarında bile petrolü tüketebilmesi, bu başarının temelini oluşturuyor.
Ayrıca, bilim ekibi Türkiye'nin ilk yerli ve milli mikrobiyal gübresini de deniz bakterileri kullanarak geliştirdi. Bu gübre, toprağın verimliliğini artırarak, bitkisel üretimi destekliyor.
Bilim insanlarının gelecek hedefleri arasında, orman yangınlarının etkilerini gidermek için bakteri karışımları geliştirmek yer alıyor.
Bu çalışma, Türkiye'nin bilimsel araştırmalar alanındaki başarısını ve deniz ekosistemlerinin korunmasına yaptığı katkıları gözler önüne seriyor.
7/24/2024, 2:19:17 PM
Türk bilim insanları, Mavi Vatan olarak bilinen Türkiye denizlerinden topladıkları yararlı bakterilerle, Körfez Savaşı'nda oluşan petrol kirliliğini temizlemede büyük başarı elde etti.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülşen Altuğ liderliğindeki bilim grubu, körfezdeki petrol atıklarını temizlemek için Mavi Vatan'dan elde ettikleri bakteri karışımını kullandı. Bu karışım sayesinde, petrol temizleme süreci yıllarca sürecek iken, 20 gün içinde %90'a yakın bir giderim sağlandı.
Deniz bakterilerinin özel adaptasyonları sayesinde, zorlu çevre koşullarında bile petrolü tüketebilmesi, bu başarının temelini oluşturuyor.
Ayrıca, bilim ekibi Türkiye'nin ilk yerli ve milli mikrobiyal gübresini de deniz bakterileri kullanarak geliştirdi. Bu gübre, toprağın verimliliğini artırarak, bitkisel üretimi destekliyor.
Bilim insanlarının gelecek hedefleri arasında, orman yangınlarının etkilerini gidermek için bakteri karışımları geliştirmek yer alıyor.
Bu çalışma, Türkiye'nin bilimsel araştırmalar alanındaki başarısını ve deniz ekosistemlerinin korunmasına yaptığı katkıları gözler önüne seriyor.
7/24/2024, 2:19:17 PM
7/24/2024, 2:19:17 PM
7/24/2024, 2:19:17 PM
Yerli ve milli imkanlarla üretilen karakol gemilerinden biri olan TCG Tarsus, Türkiye'nin Mavi Vatan'ını korumada önemli bir rol üstleniyor. 8,9 metre genişliğe ve 52 metre yüksekliğe sahip olan TCG Tarsus, Akdeniz Kalkanı Harekatı kapsamında görev yapıyor.
Bayramda ailelerinden uzakta görev yapan TCG Tarsus askerleri, sevdikleriyle telefonla bayramlaştı.
TCG Tarsus Sonar Astsubayı Kadir Can Üst, TRT Haber'e yaptığı açıklamada geminin görevleri hakkında bilgi verdi. Üst, TCG Tarsus'un Doğu Akdeniz'deki Türkiye'nin hak ve menfaatlerini korumak için çalıştığını, denizde durumsal farkındalık, keşif, gözetleme ve karakol faaliyetleri gerçekleştirdiğini belirtti.
Üst ayrıca geminin envanterinde ASELSAN yapımı silah ve cihazların bulunduğunu vurguladı. Bu silahlar arasında stabilize makineli piyade tüfeği, milli DSH roketi ve milli savunma harbinde kullanılan roketler yer alıyor. Elektro optik sistem olarak da ASEL FR200 sistemi kullanılıyor.