Erdoğan'dan 'emeklilik sistemi değişiyor' iddialarına yanıt
**Erdoğan'dan 'Emeklilik Sistemi Değişiyor' İddialarına Yanıt**
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, emeklilik sisteminde bir değişikliğe gidilmeyeceğini belirterek, "Sistem şu andaki haliyle devam edecek" dedi.
Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, emeklilik sistemine ilişkin iddialara yanıt verdi. "Son dönemde emeklilik sisteminde değişiklik yapılacağı yönünde iddialar ortaya atılıyor" diyen Erdoğan, bu iddiaların gerçek dışı olduğunu söyledi.
Erdoğan, "Emeklilik sistemimiz şu andaki haliyle devam edecek. Hükümetimiz, vatandaşlarımızın emeklilik haklarını korumak için gerekli adımları atmaya kararlıdır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, sosyal güvenlik sisteminin önemine vurgu yaparak, "Emeklilik sistemimiz, vatandaşlarımıza emekli oldukları zamanlarda sosyal güvence sağlayan önemli bir sistemdir. Hükümetimiz, bu sistemi güçlendirmek ve vatandaşlarımızın emeklilik haklarını korumak için çalışmaya devam edecektir" dedi.
Erdoğan, son dönemde emeklilik sistemine ilişkin olarak ortaya atılan iddiaların ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirterek, "Bu iddialar, vatandaşlarımız arasında kaygı yaratarak yatırımları olumsuz etkiliyor. Hükümetimiz, bu tür iddialara itibar edilmemesini tavsiye ediyor" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı, vatandaşların emeklilik haklarının korunması için ellerinden geleni yapacaklarını vurgulayarak, "Hükümetimiz, emeklilik sistemini güçlendirmek ve vatandaşlarımızın emekli oldukları zamanlarda sosyal güvence içinde yaşamalarını sağlamak için çalışmaya devam edecektir" diye konuştu.
**Dövizle Borçlanmaya Fren: Merkez Bankası "Tedbir Paketi" Açıkladı**
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), döviz kuru oynaklığını sınırlamak ve finansal istikrarı desteklemek amacıyla bir dizi tedbir açıkladı. "Dövizle Borçlanmaya Fren" başlıklı paket, kur korumalı mevduat ve döviz pozisyonu düzenlemesi gibi önlemleri içeriyor.
**Kur Korumalı Mevduat Hesapları**
Merkez Bankası, bankalara döviz mevduatı kabul etmeleri halinde, bu mevduatlara ilişkin kur farkı kayıplarını karşılayacağı bir destek mekanizması getirdi. Bu механизм, vatandaşları döviz mevduatı tutmaya teşvik ederek döviz talebini azaltmayı hedefliyor.
**Döviz Pozisyonu Düzenlemesi**
Merkez Bankası ayrıca, bankaların döviz pozisyonlarını sınırlayan yeni bir düzenleme getirdi. Buna göre, bankaların döviz açık pozisyonları toplam aktiflerinin belirli bir oranını aşamayacak. Bu önlem, bankaların döviz kurlarındaki ani dalgalanmalara karşı daha az savunmasız hale getirilmesini amaçlıyor.
**Diğer Önlemler**
Paket, dövizle borçlanmanın cazibesini düşürmek için tasarlanmış bir dizi ek önlem de içeriyor:
* Döviz cinsinden kredi faiz oranlarının artırılması
* Dövizle borçlanma için daha yüksek teminat oranlarının uygulanması
* Dövizle borçlu şirketlerin kambiyo pozisyonları için artan rezerv gereksinimleri
**Amaç: Finansal İstikrarı Sağlamak**
Merkez Bankası'nın açıkladığı önlemlerin amacı, finansal istikrarı sağlamak ve döviz kurlarındaki aşırı oynaklığı sınırlamaktır. Bankanın açıklamasına göre bu önlemler, döviz kurunda ani düşüşlerin sistemik sorunlara yol açmasını önleyecek ve ekonomik büyümenin sağlıklı bir şekilde devam etmesine yardımcı olacaktır.
**Piyasa Tepkileri**
Piyasalar, Merkez Bankası'nın açıklamalarına karışık tepkiler verdi. Bazı analistler, önlemlerin döviz kuru istikrarını destekleyebileceğine inanırken, diğerleri bu önlemlerin ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açabileceği konusunda endişelerini dile getirdi.
Pakete ilişkin ilk tepkiler, TL'nin ABD doları karşısında değer kazanmasıyla olumlu yönde oldu. Ancak önümüzdeki günlerde ve haftalarda piyasaların nasıl tepki vereceği henüz belli değil.
**Dövizle Borçlanmaya Fren: Merkez Bankası "Tedbir Paketi" Açıkladı**
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), döviz kuru oynaklığını sınırlamak ve finansal istikrarı desteklemek amacıyla bir dizi tedbir açıkladı. "Dövizle Borçlanmaya Fren" başlıklı paket, kur korumalı mevduat ve döviz pozisyonu düzenlemesi gibi önlemleri içeriyor.
**Kur Korumalı Mevduat Hesapları**
Merkez Bankası, bankalara döviz mevduatı kabul etmeleri halinde, bu mevduatlara ilişkin kur farkı kayıplarını karşılayacağı bir destek mekanizması getirdi. Bu механизм, vatandaşları döviz mevduatı tutmaya teşvik ederek döviz talebini azaltmayı hedefliyor.
**Döviz Pozisyonu Düzenlemesi**
Merkez Bankası ayrıca, bankaların döviz pozisyonlarını sınırlayan yeni bir düzenleme getirdi. Buna göre, bankaların döviz açık pozisyonları toplam aktiflerinin belirli bir oranını aşamayacak. Bu önlem, bankaların döviz kurlarındaki ani dalgalanmalara karşı daha az savunmasız hale getirilmesini amaçlıyor.
**Diğer Önlemler**
Paket, dövizle borçlanmanın cazibesini düşürmek için tasarlanmış bir dizi ek önlem de içeriyor:
* Döviz cinsinden kredi faiz oranlarının artırılması
* Dövizle borçlanma için daha yüksek teminat oranlarının uygulanması
* Dövizle borçlu şirketlerin kambiyo pozisyonları için artan rezerv gereksinimleri
**Amaç: Finansal İstikrarı Sağlamak**
Merkez Bankası'nın açıkladığı önlemlerin amacı, finansal istikrarı sağlamak ve döviz kurlarındaki aşırı oynaklığı sınırlamaktır. Bankanın açıklamasına göre bu önlemler, döviz kurunda ani düşüşlerin sistemik sorunlara yol açmasını önleyecek ve ekonomik büyümenin sağlıklı bir şekilde devam etmesine yardımcı olacaktır.
**Piyasa Tepkileri**
Piyasalar, Merkez Bankası'nın açıklamalarına karışık tepkiler verdi. Bazı analistler, önlemlerin döviz kuru istikrarını destekleyebileceğine inanırken, diğerleri bu önlemlerin ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açabileceği konusunda endişelerini dile getirdi.
Pakete ilişkin ilk tepkiler, TL'nin ABD doları karşısında değer kazanmasıyla olumlu yönde oldu. Ancak önümüzdeki günlerde ve haftalarda piyasaların nasıl tepki vereceği henüz belli değil.
**Piyasalarda Çifte Kaos: Borsalar Düşerken Dolar Rekor Kırdı**
Dünya piyasaları, artan küresel belirsizlik ve ABD ekonomisinin yavaşlaması endişeleriyle son haftalarda çifte bir kaosa sürüklendi. Borsalarda satış baskısı artarken, ABD doları diğer para birimleri karşısında değer kazandı ve rekor seviyelerine ulaştı.
**Borsalar Çöküyor**
ABD borsaları, Fed'in faiz artırım beklentileri ve yükselen enflasyon endişeleriyle son haftalarda önemli ölçüde düştü. Dow Jones Endüstriyel Ortalaması son bir ayda %10'dan fazla değer kaybetti ve S&P 500 Endeksi de %9'dan fazla geriledi. Teknoloji hisseleri özellikle ağır darbe aldı ve Nasdaq Kompozit Endeksi %14'ten fazla düşüş gösterdi.
Borsa düşüşlerinin arkasındaki temel nedenlerden biri, Fed'in, yüksek enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını agresif bir şekilde artıracağı beklentisi. Bu, şirketlerin borçlanma maliyetlerinin artmasına ve karlılıklarını olumsuz etkilemesine yol açabilir.
**Dolar Rekor Kırdı**
ABD doları, diğer para birimleri karşısında güvenli bir liman olarak değer kazandı ve rekor seviyelerine ulaştı. Euro, son bir ayda dolara karşı %4'ten fazla değer kaybederken, Japon yeni %5'ten fazla düştü.
Doların güçlenmesinin arkasındaki temel nedenlerden biri, ABD ekonomisinin diğer büyük ekonomilere kıyasla hala güçlü olmasıdır. Bu durum, yatırımcıların emniyetli bir liman arayışı için dolara yönelmesine neden oluyor.
Ek olarak, Fed'in faiz artırımları doları daha çekici hale getiriyor. Daha yüksek faiz oranları, yatırımcıların dolar varlıklarını tutmaları için daha fazla teşvik sağlıyor.
**Piyasalar Ne Bekliyor?**
Piyasa uzmanları, mevcut belirsizliğin kısa vadede devam etmesini bekliyor. Fed'in faiz artırım döngüsü muhtemelen borsa düşüşlerine neden olmaya devam edecekken, ABD ekonomisinin yavaşlaması ve jeopolitik gerilimler de yatırımcıları endişelendirmeye devam edecek.
Uzun vadede, piyasaların Fed'in enflasyonu kontrol altına alma ve yumuşak bir iniş sağlama yeteneğine bağlı olacağı düşünülüyor. Eğer Fed bu konuda başarılı olursa, piyasalar toparlanabilir. Ancak, Fed agresif hareket etmeye devam ederse veya ABD ekonomisinde daha ciddi bir yavaşlama yaşanırsa, piyasalar daha fazla düşüş görebilir.
**Piyasalarda Çifte Kaos: Borsalar Düşerken Dolar Rekor Kırdı**
Dünya piyasaları, artan küresel belirsizlik ve ABD ekonomisinin yavaşlaması endişeleriyle son haftalarda çifte bir kaosa sürüklendi. Borsalarda satış baskısı artarken, ABD doları diğer para birimleri karşısında değer kazandı ve rekor seviyelerine ulaştı.
**Borsalar Çöküyor**
ABD borsaları, Fed'in faiz artırım beklentileri ve yükselen enflasyon endişeleriyle son haftalarda önemli ölçüde düştü. Dow Jones Endüstriyel Ortalaması son bir ayda %10'dan fazla değer kaybetti ve S&P 500 Endeksi de %9'dan fazla geriledi. Teknoloji hisseleri özellikle ağır darbe aldı ve Nasdaq Kompozit Endeksi %14'ten fazla düşüş gösterdi.
Borsa düşüşlerinin arkasındaki temel nedenlerden biri, Fed'in, yüksek enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını agresif bir şekilde artıracağı beklentisi. Bu, şirketlerin borçlanma maliyetlerinin artmasına ve karlılıklarını olumsuz etkilemesine yol açabilir.
**Dolar Rekor Kırdı**
ABD doları, diğer para birimleri karşısında güvenli bir liman olarak değer kazandı ve rekor seviyelerine ulaştı. Euro, son bir ayda dolara karşı %4'ten fazla değer kaybederken, Japon yeni %5'ten fazla düştü.
Doların güçlenmesinin arkasındaki temel nedenlerden biri, ABD ekonomisinin diğer büyük ekonomilere kıyasla hala güçlü olmasıdır. Bu durum, yatırımcıların emniyetli bir liman arayışı için dolara yönelmesine neden oluyor.
Ek olarak, Fed'in faiz artırımları doları daha çekici hale getiriyor. Daha yüksek faiz oranları, yatırımcıların dolar varlıklarını tutmaları için daha fazla teşvik sağlıyor.
**Piyasalar Ne Bekliyor?**
Piyasa uzmanları, mevcut belirsizliğin kısa vadede devam etmesini bekliyor. Fed'in faiz artırım döngüsü muhtemelen borsa düşüşlerine neden olmaya devam edecekken, ABD ekonomisinin yavaşlaması ve jeopolitik gerilimler de yatırımcıları endişelendirmeye devam edecek.
Uzun vadede, piyasaların Fed'in enflasyonu kontrol altına alma ve yumuşak bir iniş sağlama yeteneğine bağlı olacağı düşünülüyor. Eğer Fed bu konuda başarılı olursa, piyasalar toparlanabilir. Ancak, Fed agresif hareket etmeye devam ederse veya ABD ekonomisinde daha ciddi bir yavaşlama yaşanırsa, piyasalar daha fazla düşüş görebilir.
Ünlü yatırımcıdan borsa uyarısı: Tarihin en büyük balonu
**Ünlü Yatırımcıdan Borsa Uyarısı: "Tarihin En Büyük Balonu"**
Ünlü yatırımcı ve yazar Jeremy Grantham, son zamanlardaki borsa yükselişinin "tarihin en büyük balonu" olduğunu uyararak yatırımcıları endişelendirdi.
Grantham, son 40 yıllık yatırım deneyimini temel alarak, ABD hisse senetlerinin şu anda yüzde 66 aşırı değerli olduğunu yazdı. Bu değerleme düzeyinin, 1929 ve 2000 yıllarındaki borsa çöküşlerinden önce görülen seviyelerle karşılaştırılabilir olduğunu belirtti.
Grantham, balonun aşağıdaki faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığını söyledi:
* **Düşük faiz oranları:** Merkez bankalarının pandemiye tepki olarak faiz oranlarını düşürmesi, yatırımcıların riskli varlıklara yönelmesine neden oldu.
* **Artık likidite:** Hükümetler ve merkez bankaları trilyonlarca dolarlık teşvik paketleri dağıttı ve bu da piyasaya ek likidite kattı.
* **FOMO (Kaçırma Korkusu):** Yatırımcılar, herkes para kazanırken kendilerinin geride kalmak istememesi nedeniyle riskli varlıklara yatırım yapma konusunda istekliler.
Grantham, balonun yakında patlayacağını ve bunun borsa tarihindeki en büyük kayıplara yol açacağını tahmin ediyor. Dow Jones Sanayi Ortalaması'nın 4.000 puan düşebileceğini ve S&P 500'ün %50 değer kaybedebileceğini tahmin ediyor.
Uyarı, piyasalarda şok dalgalarına neden oldu. Yatırımcılar, Grantham'ın saygın tecrübesi ışığında, iddialarına kulak verdi ve riskli varlıklardan çıkış yapmaya başladı.
Grantham, yatırımcıların "gerçek değerli" varlıklara odaklanmaları ve "spekülatif köpükler" konusunda temkinli olmaları gerektiğini tavsiye ediyor.
Ancak bazı analistler, Grantham'ın uyarısının abartılı olduğunu ve piyasaların daha yumuşak bir iniş yaşayabileceğini düşünüyor. Ancak herkes, yatırımcıların son derece dikkatli olmaları ve piyasa risklerinin farkında olmaları konusunda hemfikir.
Grantham'ın uyarısı bir hatırlatma görevi görüyor: Borsa yatırımı her zaman risk taşır ve yatırımcılar aşırı değerlenmiş varlıklara kapılmaktan kaçınmalıdır.
Ünlü yatırımcıdan borsa uyarısı: Tarihin en büyük balonu
**Ünlü Yatırımcıdan Borsa Uyarısı: "Tarihin En Büyük Balonu"**
Ünlü yatırımcı ve yazar Jeremy Grantham, son zamanlardaki borsa yükselişinin "tarihin en büyük balonu" olduğunu uyararak yatırımcıları endişelendirdi.
Grantham, son 40 yıllık yatırım deneyimini temel alarak, ABD hisse senetlerinin şu anda yüzde 66 aşırı değerli olduğunu yazdı. Bu değerleme düzeyinin, 1929 ve 2000 yıllarındaki borsa çöküşlerinden önce görülen seviyelerle karşılaştırılabilir olduğunu belirtti.
Grantham, balonun aşağıdaki faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklandığını söyledi:
* **Düşük faiz oranları:** Merkez bankalarının pandemiye tepki olarak faiz oranlarını düşürmesi, yatırımcıların riskli varlıklara yönelmesine neden oldu.
* **Artık likidite:** Hükümetler ve merkez bankaları trilyonlarca dolarlık teşvik paketleri dağıttı ve bu da piyasaya ek likidite kattı.
* **FOMO (Kaçırma Korkusu):** Yatırımcılar, herkes para kazanırken kendilerinin geride kalmak istememesi nedeniyle riskli varlıklara yatırım yapma konusunda istekliler.
Grantham, balonun yakında patlayacağını ve bunun borsa tarihindeki en büyük kayıplara yol açacağını tahmin ediyor. Dow Jones Sanayi Ortalaması'nın 4.000 puan düşebileceğini ve S&P 500'ün %50 değer kaybedebileceğini tahmin ediyor.
Uyarı, piyasalarda şok dalgalarına neden oldu. Yatırımcılar, Grantham'ın saygın tecrübesi ışığında, iddialarına kulak verdi ve riskli varlıklardan çıkış yapmaya başladı.
Grantham, yatırımcıların "gerçek değerli" varlıklara odaklanmaları ve "spekülatif köpükler" konusunda temkinli olmaları gerektiğini tavsiye ediyor.
Ancak bazı analistler, Grantham'ın uyarısının abartılı olduğunu ve piyasaların daha yumuşak bir iniş yaşayabileceğini düşünüyor. Ancak herkes, yatırımcıların son derece dikkatli olmaları ve piyasa risklerinin farkında olmaları konusunda hemfikir.
Grantham'ın uyarısı bir hatırlatma görevi görüyor: Borsa yatırımı her zaman risk taşır ve yatırımcılar aşırı değerlenmiş varlıklara kapılmaktan kaçınmalıdır.
FT'den Türkiye uyarısı: Sıcak para geldiği gibi kaçabilir
**FT'den Türkiye Uyarısı: Sıcak Para Geldiği Gibi Kaçabilir**
**Londra Financial Times (FT) Türkiye ekonomisine ilişkin bir uyarıda bulundu ve sıcak paranın ülkeye geldiği gibi kolayca kaçabileceğini belirtti.**
FT'nin haberinde, Türkiye'nin yüksek enflasyonu ve döviz kurundaki dalgalanmaların yabancı yatırımcıları caydırdığına dikkat çekildi. Gazete, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin, kısmen düşük faiz oranlarıyla desteklenen sıcak para girişine dayandığına dikkat çekti. Ancak bu sıcak paranın, ekonomik koşullar değiştiğinde aniden geri çekilebileceği konusunda uyardı.
FT'nin Türkiye'yi takip eden gazetecisi Kadri Gursel, "Sıcak para Türkiye'ye geldiği gibi kolayca kaçabilir" ifadelerini kullandı. Gursel, yabancı yatırımcıların Türkiye'nin ekonomik gidişatına ilişkin endişeleri olduğunu ve faiz oranlarının yükselmesi veya döviz kurunun daha da değer kaybetmesi halinde paralarını geri çekebileceklerini vurguladı.
Haberde, Türkiye Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yükseltmek için baskı altında olduğu belirtildi. Ancak bankanın enflasyonu düşürmek için faizleri artırması, aynı zamanda ekonomik büyümeye de zarar verebilir. Dengeli bir politika izlemek Türkiye Merkez Bankası için zor bir görev olarak görülüyor.
FT, Türkiye'nin ayrıca Rusya-Ukrayna savaşından da olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti. Türkiye, hem Rusya hem de Ukrayna ile yakın ekonomik ilişkilere sahip ve savaşın devam etmesi, Türkiye ekonomisine zarar verebilir.
Haberde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi politikalarının da yatırımcılar arasında kaygılara neden olduğu ifade edildi. Erdoğan, faiz oranlarının düşürülmesini savunmuş ve bu politika geleneksel ekonomi teorilerine aykırı olarak görülüyor.
FT, Türkiye'nin ekonomik yönünün belirsiz olduğunu ve yatırımcıların ülkeye yatırım yapmadan önce dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. Gazete, sıcak paranın geri çekilmesi halinde Türkiye'nin ekonomisinin zor bir duruma düşebileceği konusunda uyardı.
FT'den Türkiye uyarısı: Sıcak para geldiği gibi kaçabilir
**FT'den Türkiye Uyarısı: Sıcak Para Geldiği Gibi Kaçabilir**
**Londra Financial Times (FT) Türkiye ekonomisine ilişkin bir uyarıda bulundu ve sıcak paranın ülkeye geldiği gibi kolayca kaçabileceğini belirtti.**
FT'nin haberinde, Türkiye'nin yüksek enflasyonu ve döviz kurundaki dalgalanmaların yabancı yatırımcıları caydırdığına dikkat çekildi. Gazete, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin, kısmen düşük faiz oranlarıyla desteklenen sıcak para girişine dayandığına dikkat çekti. Ancak bu sıcak paranın, ekonomik koşullar değiştiğinde aniden geri çekilebileceği konusunda uyardı.
FT'nin Türkiye'yi takip eden gazetecisi Kadri Gursel, "Sıcak para Türkiye'ye geldiği gibi kolayca kaçabilir" ifadelerini kullandı. Gursel, yabancı yatırımcıların Türkiye'nin ekonomik gidişatına ilişkin endişeleri olduğunu ve faiz oranlarının yükselmesi veya döviz kurunun daha da değer kaybetmesi halinde paralarını geri çekebileceklerini vurguladı.
Haberde, Türkiye Merkez Bankası'nın faiz oranlarını yükseltmek için baskı altında olduğu belirtildi. Ancak bankanın enflasyonu düşürmek için faizleri artırması, aynı zamanda ekonomik büyümeye de zarar verebilir. Dengeli bir politika izlemek Türkiye Merkez Bankası için zor bir görev olarak görülüyor.
FT, Türkiye'nin ayrıca Rusya-Ukrayna savaşından da olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti. Türkiye, hem Rusya hem de Ukrayna ile yakın ekonomik ilişkilere sahip ve savaşın devam etmesi, Türkiye ekonomisine zarar verebilir.
Haberde, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi politikalarının da yatırımcılar arasında kaygılara neden olduğu ifade edildi. Erdoğan, faiz oranlarının düşürülmesini savunmuş ve bu politika geleneksel ekonomi teorilerine aykırı olarak görülüyor.
FT, Türkiye'nin ekonomik yönünün belirsiz olduğunu ve yatırımcıların ülkeye yatırım yapmadan önce dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı. Gazete, sıcak paranın geri çekilmesi halinde Türkiye'nin ekonomisinin zor bir duruma düşebileceği konusunda uyardı.
Bu hafta sadece borsa kazandırdı
**Bu Hafta Sadece Borsa Kazandırdı**
Geçtiğimiz hafta, endişeli yatırımcılar diğer varlık sınıflarındaki kayıpların ortasında güvenli liman arayışındaydı. Bu şartlarda borsalar, haftanın tek kazananı oldu.
**BIST 100'de Artış**
Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi, haftayı %2,4 artışla 983 puanda tamamladı. Endeks, artan küresel belirsizliğe rağmen güçlü bir kazanç elde ederek yılın en yüksek seviyesine ulaştı.
**Bankacılık ve Telekom Sektörleri Ön Planda**
BIST 100'deki artış, ağırlıklı olarak bankacılık ve telekomünikasyon sektörlerinin performansından kaynaklandı. Türk Ekonomi Bankası (TEB) hisseleri %9,9 artışla haftanın en iyi performans gösteren hissesi oldu. Türk Telekom (TT) hisseleri ise %7,5 değer kazandı.
**Yabancı Yatırımcı Katılımı Güçlü**
Yabancı yatırımcılar da BIST 100'ün yükselişine katkıda bulundu. Haftalık net alım miktarları 170 milyon dolar olarak gerçekleşti. Bu, yabancı yatırımcıların Türk borsasına olan güveninin bir göstergesi olarak yorumlandı.
**Altın ve Dövizde Düşüş**
Borsa yükselirken, diğer varlık sınıfları değer kaybetti. Altın fiyatları ons başına 1.680 dolar civarına geriledi. ABD doları karşısında Türk lirası da %0,6 değer yitirdi.
**Analist Görüşü**
Analistler, borsa üzerindeki olumlu görünümün önümüzdeki hafta da devam edebileceğine inanıyor. Küresel belirsizliğin sürmesi ve güvenli liman varlıklarına olan talebin artması, borsaların desteklenmesine yardımcı olabilir. Ancak yatırımcıların, artan faiz oranları ve ekonomik durgunluk riskleri gibi faktörleri yakından izlemeye devam etmesi gerektiği vurgulanıyor.