**Bayburt'ta Hayvan Otlatırken Yıldırım İsabet Eden Çocuk Hayatını Kaybetti** Bayburt'un Aydıntepe ilçesinde hayvan otlatırken yıldırım isabet eden 12 yaşındaki bir çocuk hayatını kaybetti. Olay, dün akşam saatlerinde ilçeye bağlı Çatak köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, A.B. isimli çocuk, hayvanları otlatmak için köyün dışındaki mera alanına gitti. Yaklaşık bir saat sonra, şiddetli yağmur ve yıldırım düşmeye başladı. Çocuğun ailesi, A.B.'nin uzun süre eve dönmemesi üzerine aramaya koyuldu. Aile, çocuğun cansız bedenini mera alanında buldu ve durumu jandarmaya bildirdi. Jandarma ekipleri olay yerine gelerek inceleme başlattı. Savcılık tarafından olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Çocuğun cenazesi, otopsi yapılmak üzere Bayburt Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Bayburt Valisi Cüneyt Epcim, çocuğun ailesine başsağlığı diledi ve gerekli tüm desteğin sağlanacağını ifade etti. Yetkililer, vatandaşları şiddetli yağmur ve yıldırım sırasında açık alanlardan uzak durmaları konusunda uyardı. Yıldırımın hayati tehlike oluşturduğunu ve korunma önlemlerinin alınmasının büyük önem taşıdığını vurguladı.

**İstanbul Caz Festivali'nde Bu Hafta: Cazın En İyileri Sahnede** 2 Temmuz'da başlayan ve 10 Temmuz'a kadar devam edecek olan İstanbul Caz Festivali, bu hafta da caz müziğinin en seçkin sanatçılarını sahneye çıkarıyor. Festivalin son haftasında, cazseverler dünyanın dört bir yanından gelen yetenekli müzisyenlerin performanslarını izleme fırsatı bulacaklar. **Salı, 5 Temmuz** * **Robert Glasper Experiment** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): Grammy ödüllü piyanist ve besteci Robert Glasper liderliğindeki bu grup, caz, hip-hop ve R&B'yi benzersiz bir şekilde harmanlıyor. * **Nuşgün Aktan & Hatice Gürel Quartet** (İKSV Salon): Geleneksel Türk müziği unsurlarını modern caz ile birleştiren bu grup, büyüleyici ve duygusal bir performans sunacak. **Çarşamba, 6 Temmuz** * **Avishai Cohen Trio** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): İsrailli basçı ve besteci Avishai Cohen, caz, flamenco ve dünya müziğinden ilham alan müziğiyle tanınır. * **Emre Kınay & İstanbul Şişli Caz Orkestrası** (İKSV Salon): Sevilen Türk şarkıcı ve oyuncu Emre Kınay, İstanbul Şişli Caz Orkestrası eşliğinde caz standartlarını ve kendi bestelerini seslendirecek. **Perşembe, 7 Temmuz** * **John Patitucci & Adam Rogers Quartet** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): Bas virtüözü John Patitucci ve gitarist Adam Rogers, dinamik ve etkileşimli bir performans sergileyecekler. * **Berna Özçelik Trio** (İKSV Salon): Genç ve yetenekli trompetçi Berna Özçelik, caz ve elektronik müziğin kesiştiği yerde konumlanan üçlüsüyle sahne alacak. **Cuma, 8 Temmuz** * **Tigran Hamasyan** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): Ermeni piyanist ve besteci Tigran Hamasyan, caz, klasik ve etnik müziği birleştiren benzersiz tarzıyla ilgi çekiyor. * **Elif Çağlar Trio** (İKSV Salon): Vokalist Elif Çağlar, piyano ve bas eşliğinde caz standartlarını ve özgün bestelerini yorumlayacak. **Cumartesi, 9 Temmuz** * **Joey Alexander Trio** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): 12 yaşında çıkardığı albümle müzik dünyasında dikkat çeken Endonezyalı piyanist Joey Alexander, modern cazın yükselen yıldızlarından biri. * **Omar Sosa Quartet** (İKSV Salon): Kübalı piyanist ve besteci Omar Sosa, Afro-Küba cazından ilham alan büyüleyici bir performans sergileyecek. **Pazar, 10 Temmuz** * **Ibrahim Maalouf** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): Lübnanlı trompetçi ve besteci Ibrahim Maalouf, cazı Arap müziğiyle harmanlayarak eşsiz bir ses yaratıyor. * **Emre Kartari & Flamenco Divas** (İKSV Salon): Gitarist Emre Kartari, Flamenco Divas ile flamenko ve cazın birleştiği bir müzikal yolculuğa çıkacak. Cazseverler, İstanbul Caz Festivali'nin son haftasında cazın en iyi sanatçılarının performanslarını deneyimleme fırsatı bulacaklar. Festivalin biletleri Biletix ve festivalin resmi web sitesi üzerinden satışta.

**İstanbul Caz Festivali'nde Bu Hafta: Cazın En İyileri Sahnede** 2 Temmuz'da başlayan ve 10 Temmuz'a kadar devam edecek olan İstanbul Caz Festivali, bu hafta da caz müziğinin en seçkin sanatçılarını sahneye çıkarıyor. Festivalin son haftasında, cazseverler dünyanın dört bir yanından gelen yetenekli müzisyenlerin performanslarını izleme fırsatı bulacaklar. **Salı, 5 Temmuz** * **Robert Glasper Experiment** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): Grammy ödüllü piyanist ve besteci Robert Glasper liderliğindeki bu grup, caz, hip-hop ve R&B'yi benzersiz bir şekilde harmanlıyor. * **Nuşgün Aktan & Hatice Gürel Quartet** (İKSV Salon): Geleneksel Türk müziği unsurlarını modern caz ile birleştiren bu grup, büyüleyici ve duygusal bir performans sunacak. **Çarşamba, 6 Temmuz** * **Avishai Cohen Trio** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): İsrailli basçı ve besteci Avishai Cohen, caz, flamenco ve dünya müziğinden ilham alan müziğiyle tanınır. * **Emre Kınay & İstanbul Şişli Caz Orkestrası** (İKSV Salon): Sevilen Türk şarkıcı ve oyuncu Emre Kınay, İstanbul Şişli Caz Orkestrası eşliğinde caz standartlarını ve kendi bestelerini seslendirecek. **Perşembe, 7 Temmuz** * **John Patitucci & Adam Rogers Quartet** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): Bas virtüözü John Patitucci ve gitarist Adam Rogers, dinamik ve etkileşimli bir performans sergileyecekler. * **Berna Özçelik Trio** (İKSV Salon): Genç ve yetenekli trompetçi Berna Özçelik, caz ve elektronik müziğin kesiştiği yerde konumlanan üçlüsüyle sahne alacak. **Cuma, 8 Temmuz** * **Tigran Hamasyan** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): Ermeni piyanist ve besteci Tigran Hamasyan, caz, klasik ve etnik müziği birleştiren benzersiz tarzıyla ilgi çekiyor. * **Elif Çağlar Trio** (İKSV Salon): Vokalist Elif Çağlar, piyano ve bas eşliğinde caz standartlarını ve özgün bestelerini yorumlayacak. **Cumartesi, 9 Temmuz** * **Joey Alexander Trio** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): 12 yaşında çıkardığı albümle müzik dünyasında dikkat çeken Endonezyalı piyanist Joey Alexander, modern cazın yükselen yıldızlarından biri. * **Omar Sosa Quartet** (İKSV Salon): Kübalı piyanist ve besteci Omar Sosa, Afro-Küba cazından ilham alan büyüleyici bir performans sergileyecek. **Pazar, 10 Temmuz** * **Ibrahim Maalouf** (Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu): Lübnanlı trompetçi ve besteci Ibrahim Maalouf, cazı Arap müziğiyle harmanlayarak eşsiz bir ses yaratıyor. * **Emre Kartari & Flamenco Divas** (İKSV Salon): Gitarist Emre Kartari, Flamenco Divas ile flamenko ve cazın birleştiği bir müzikal yolculuğa çıkacak. Cazseverler, İstanbul Caz Festivali'nin son haftasında cazın en iyi sanatçılarının performanslarını deneyimleme fırsatı bulacaklar. Festivalin biletleri Biletix ve festivalin resmi web sitesi üzerinden satışta.

**Otomobille Burun Buruna Geldi: Hayati Tehlikesi Geçiren Yayanın Acı Hikayesi** **Şehir Merkezi, 28 Şubat 2023** Kalabalık bir kavşakta meydana gelen korkunç bir kaza, bir yayanın hayatını tehlikeye attı. 72 yaşındaki John Smith, sokaktan geçerken hızla gelen bir otomobille burun buruna geldi. Kazanın görgü tanıkları, otomobilin hız sınırını aşıp kavşaktan kırmızı ışıkta geçtiğini bildirdi. Smith, otomobilin darbesinden korunmaya çalıştı, ancak sertçe yere savruldu. "Bir anda her şey karardı," dedi Smith hastane yatağından. "Birden havada uçtuğumu ve yere çarptığımı hatırlıyorum. Çok korktum." Smith, kaza sonucu kafatası kırığı, kaburga kırıkları ve iç kanama gibi ciddi yaralanmalar yaşadı. Yoğun bakım ünitesinde uzun süre kalması bekleniyor. Otomobilin sürücüsü, 25 yaşındaki Jane Doe, kazadan sonra olay yerinden kaçtı. Polis, kendisini hız yapma, kırmızı ışıkta geçme ve vur kaç gibi suçlardan dolayı arıyor. Smith'in ailesi, büyük bir şok ve üzüntü içinde. "Babam her zaman çok dikkatli bir yayaydı," dedi kızı Mary. "Böyle bir şeyin başına gelmesini asla beklemiyorduk." Kaza, şehrin yoğun trafik koşullarında yaya güvenliğinin önemini bir kez daha gündeme getirdi. Yetkililer, sürücüleri hız limitlerine uymaya, kırmızı ışıklara dikkat etmeye ve yayalara yol vermeye çağırdı. Yaya grupları, yetkililerden daha fazla yaya geçidi ve yavaşlama kasisleri gibi yaya dostu önlemleri talep ediyor. Ayrıca sürücülerin yayalara karşı daha dikkatli olmasını istiyorlar. Smith'in durumu hâlâ kritik durumda ve ailesinin, onun mümkün olan en iyi bakımı aldığından emin olmak için her şeyi yapacaklarını söyledi. "Babamın iyileşmesi ve eve dönmesi için dua ediyoruz," dedi Mary. "Bu korkunç kazanın bedelini ödeyenlerden adalet istiyoruz." Polis, kazayla ilgili soruşturmayı sürdürüyor ve sürücünün en kısa sürede yakalanmasını umuyor.

**Otomobille Burun Buruna Geldi: Hayati Tehlikesi Geçiren Yayanın Acı Hikayesi** **Şehir Merkezi, 28 Şubat 2023** Kalabalık bir kavşakta meydana gelen korkunç bir kaza, bir yayanın hayatını tehlikeye attı. 72 yaşındaki John Smith, sokaktan geçerken hızla gelen bir otomobille burun buruna geldi. Kazanın görgü tanıkları, otomobilin hız sınırını aşıp kavşaktan kırmızı ışıkta geçtiğini bildirdi. Smith, otomobilin darbesinden korunmaya çalıştı, ancak sertçe yere savruldu. "Bir anda her şey karardı," dedi Smith hastane yatağından. "Birden havada uçtuğumu ve yere çarptığımı hatırlıyorum. Çok korktum." Smith, kaza sonucu kafatası kırığı, kaburga kırıkları ve iç kanama gibi ciddi yaralanmalar yaşadı. Yoğun bakım ünitesinde uzun süre kalması bekleniyor. Otomobilin sürücüsü, 25 yaşındaki Jane Doe, kazadan sonra olay yerinden kaçtı. Polis, kendisini hız yapma, kırmızı ışıkta geçme ve vur kaç gibi suçlardan dolayı arıyor. Smith'in ailesi, büyük bir şok ve üzüntü içinde. "Babam her zaman çok dikkatli bir yayaydı," dedi kızı Mary. "Böyle bir şeyin başına gelmesini asla beklemiyorduk." Kaza, şehrin yoğun trafik koşullarında yaya güvenliğinin önemini bir kez daha gündeme getirdi. Yetkililer, sürücüleri hız limitlerine uymaya, kırmızı ışıklara dikkat etmeye ve yayalara yol vermeye çağırdı. Yaya grupları, yetkililerden daha fazla yaya geçidi ve yavaşlama kasisleri gibi yaya dostu önlemleri talep ediyor. Ayrıca sürücülerin yayalara karşı daha dikkatli olmasını istiyorlar. Smith'in durumu hâlâ kritik durumda ve ailesinin, onun mümkün olan en iyi bakımı aldığından emin olmak için her şeyi yapacaklarını söyledi. "Babamın iyileşmesi ve eve dönmesi için dua ediyoruz," dedi Mary. "Bu korkunç kazanın bedelini ödeyenlerden adalet istiyoruz." Polis, kazayla ilgili soruşturmayı sürdürüyor ve sürücünün en kısa sürede yakalanmasını umuyor.

**Nesli Tehlike Altında... Bu Kez Konya'da!** **Konya'da, iklim değişikliği ve insan faaliyetleri nedeniyle nesli tehlike altına giren 10'dan fazla tür tespit edildi.** Konya'nın zengin biyolojik çeşitliliğini inceleyen son araştırmalar, iklim değişikliği ve insan faaliyetlerinin bölgedeki yaban hayatı üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu ortaya çıkardı. **Tehdit Altındaki Türler:** Araştırmacılar, IUCN Kırmızı Listesi'nde "Nesli Tehlike Altında" veya "Kritik Tehlike Altında" kategorilerinde listelenen aşağıdaki türleri belirlediler: * **Akbaba:** İklim değişikliği nedeniyle oluşan kuraklık ve habitat kaybı, akbaba popülasyonlarını ciddi şekilde azalttı. * **Kırmızı Geyik:** Tarım ve kentleşme, geyiklerin yaşam alanını yok etti ve onları habitat kaybına karşı savunmasız hale getirdi. * **Karaca:** Geçim kaynaklarının azalması ve kaçak avlanma, karaca popülasyonlarını tehdit ediyor. * **Saz Kedisi:** Sulak alanların kurutulması, saz kedilerinin besin ve barınak kaynaklarını ortadan kaldırdı. * **Kunduz:** Barajların inşası ve sulama kanalları, kunduzlar için uygun yuvalama alanlarını ortadan kaldırdı. **Tehdidin Kaynakları:** Nesli tehlike altına giren türler için en önemli tehditler şunlardır: * **İklim Değişikliği:** Kuraklık, aşırı sıcaklıklar ve yağış modellerindeki değişimler, türlerin hayatta kalmasını zorlaştırıyor. * **Habitat Kaybı:** Tarım, kentleşme ve altyapı projeleri, yaban hayatı için hayati yaşam alanlarını yok ediyor. * **Kaçak Avlanma:** Nesli tehlike altındaki türler, yiyecek, kürk ve ilaç için kaçak avlanıyor. * **Kırılganlık:** Küçük popülasyonlar, genetik çeşitliliğin azalması ve hastalıklar gibi tehditlere karşı daha savunmasız hale geliyor. **Koruma Çabaları:** Yetkililer, nesli tehlike altındaki türleri korumak için adımlar atıyor: * **Korunan Alanlar:** Akbaba ve geyik gibi türler için özel koruma alanları oluşturuluyor. * **Habitat Yönetimi:** Sulak alanların restorasyonu ve korunan alanlardaki habitat iyileştirme çalışmaları yürütülüyor. * **Eğitim ve Farkındalık:** Halk, nesli tehlike altındaki türler hakkında eğitiliyor ve koruma çabalarına destek vermeleri teşvik ediliyor. * **Uluslararası İşbirliği:** Konya, nesli tehlike altındaki türlerin korunması için uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapıyor. Konya'nın nesli tehlike altındaki türlerini korumak, bölgenin ekolojik dengesini ve gelecek nesiller için biyolojik çeşitliliğini sağlamak için hayati önem taşır. Yetkililerin, çevre gruplarının ve halkın birlikte çalışmasıyla, bu değerli miras korunabilir ve gelecek nesillere aktarılabilir.

**Nesli Tehlike Altında... Bu Kez Konya'da!** **Konya'da, iklim değişikliği ve insan faaliyetleri nedeniyle nesli tehlike altına giren 10'dan fazla tür tespit edildi.** Konya'nın zengin biyolojik çeşitliliğini inceleyen son araştırmalar, iklim değişikliği ve insan faaliyetlerinin bölgedeki yaban hayatı üzerinde yıkıcı bir etkisi olduğunu ortaya çıkardı. **Tehdit Altındaki Türler:** Araştırmacılar, IUCN Kırmızı Listesi'nde "Nesli Tehlike Altında" veya "Kritik Tehlike Altında" kategorilerinde listelenen aşağıdaki türleri belirlediler: * **Akbaba:** İklim değişikliği nedeniyle oluşan kuraklık ve habitat kaybı, akbaba popülasyonlarını ciddi şekilde azalttı. * **Kırmızı Geyik:** Tarım ve kentleşme, geyiklerin yaşam alanını yok etti ve onları habitat kaybına karşı savunmasız hale getirdi. * **Karaca:** Geçim kaynaklarının azalması ve kaçak avlanma, karaca popülasyonlarını tehdit ediyor. * **Saz Kedisi:** Sulak alanların kurutulması, saz kedilerinin besin ve barınak kaynaklarını ortadan kaldırdı. * **Kunduz:** Barajların inşası ve sulama kanalları, kunduzlar için uygun yuvalama alanlarını ortadan kaldırdı. **Tehdidin Kaynakları:** Nesli tehlike altına giren türler için en önemli tehditler şunlardır: * **İklim Değişikliği:** Kuraklık, aşırı sıcaklıklar ve yağış modellerindeki değişimler, türlerin hayatta kalmasını zorlaştırıyor. * **Habitat Kaybı:** Tarım, kentleşme ve altyapı projeleri, yaban hayatı için hayati yaşam alanlarını yok ediyor. * **Kaçak Avlanma:** Nesli tehlike altındaki türler, yiyecek, kürk ve ilaç için kaçak avlanıyor. * **Kırılganlık:** Küçük popülasyonlar, genetik çeşitliliğin azalması ve hastalıklar gibi tehditlere karşı daha savunmasız hale geliyor. **Koruma Çabaları:** Yetkililer, nesli tehlike altındaki türleri korumak için adımlar atıyor: * **Korunan Alanlar:** Akbaba ve geyik gibi türler için özel koruma alanları oluşturuluyor. * **Habitat Yönetimi:** Sulak alanların restorasyonu ve korunan alanlardaki habitat iyileştirme çalışmaları yürütülüyor. * **Eğitim ve Farkındalık:** Halk, nesli tehlike altındaki türler hakkında eğitiliyor ve koruma çabalarına destek vermeleri teşvik ediliyor. * **Uluslararası İşbirliği:** Konya, nesli tehlike altındaki türlerin korunması için uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapıyor. Konya'nın nesli tehlike altındaki türlerini korumak, bölgenin ekolojik dengesini ve gelecek nesiller için biyolojik çeşitliliğini sağlamak için hayati önem taşır. Yetkililerin, çevre gruplarının ve halkın birlikte çalışmasıyla, bu değerli miras korunabilir ve gelecek nesillere aktarılabilir.

**Sakız 7 Yıl Boyunca Midede Kalır Mı? Gerçeğin Ardındaki Mit** Sakız çiğnemenin sindirim sistemimiz üzerinde zararlı etkilere sahip olabileceğine dair yaygın bir inanış vardır. Özellikle sakızın midenin içinde yıllarca kaldığı fikri, birçok kişiyi bu alışkanlıktan caydırmıştır. Ancak bu iddia doğru mu? **Sakızın Bileşenleri** Sakız, genellikle sentetik polimerlerden (örn. poliizobutilen), tatlandırıcılar, aromalar ve renklendiricilerden oluşan bir malzemedir. Bu bileşenlerin çoğu insan vücudu tarafından sindirilemez. **Sindirme Süreci** Sakız yutulduğunda, midenin asidik ortamı tarafından ayrılmaz. Bunun yerine, bağırsaklara geçer ve sindirim sisteminden nispeten bütün olarak atılır. **Çalışma Sonuçları** 2009 yılında Amerikan Tıp Dergisi'nde yayınlanan bir çalışma, 17 kişi üzerinde sakız yutmanın etkilerini inceledi. Çalışma, sakızın yutulmasının midede veya bağırsaklarda tıkanıklığa veya başka bir olumsuz etkiye neden olmadığını ortaya koydu. **Yutulan Sakızın Zararları** Yutulan sakızın genellikle ciddi bir sağlık riski oluşturmadığı bilinmektedir. Bununla birlikte, aşağıdaki durumlarda sorunlara neden olabilir: * **Bağırsak Tıkanıklığı:** Nadiren de olsa, çok miktarda sakız yutmak bağırsaklarda tıkanıklığa neden olabilir. Bu durum, özellikle çocuklar ve yaşlılar için tehlikelidir. * **Besin Eksiklikleri:** Sakızın kalorisi ve besin değeri yoktur. Aşırı sakız çiğnemek, iştahı azaltabilir ve besin eksikliklerine yol açabilir. **Sonuç** Sakızın 7 yıl boyunca midede kaldığı iddiası bir mittir. Sakız, sindirim sisteminden nispeten bütün olarak geçer ve genellikle ciddi bir sağlık riski oluşturmaz. Bununla birlikte, çok miktarda sakız yutmak bağırsak tıkanıklığına ve besin eksikliklerine neden olabilir.

**Sakız 7 Yıl Boyunca Midede Kalır Mı? Gerçeğin Ardındaki Mit** Sakız çiğnemenin sindirim sistemimiz üzerinde zararlı etkilere sahip olabileceğine dair yaygın bir inanış vardır. Özellikle sakızın midenin içinde yıllarca kaldığı fikri, birçok kişiyi bu alışkanlıktan caydırmıştır. Ancak bu iddia doğru mu? **Sakızın Bileşenleri** Sakız, genellikle sentetik polimerlerden (örn. poliizobutilen), tatlandırıcılar, aromalar ve renklendiricilerden oluşan bir malzemedir. Bu bileşenlerin çoğu insan vücudu tarafından sindirilemez. **Sindirme Süreci** Sakız yutulduğunda, midenin asidik ortamı tarafından ayrılmaz. Bunun yerine, bağırsaklara geçer ve sindirim sisteminden nispeten bütün olarak atılır. **Çalışma Sonuçları** 2009 yılında Amerikan Tıp Dergisi'nde yayınlanan bir çalışma, 17 kişi üzerinde sakız yutmanın etkilerini inceledi. Çalışma, sakızın yutulmasının midede veya bağırsaklarda tıkanıklığa veya başka bir olumsuz etkiye neden olmadığını ortaya koydu. **Yutulan Sakızın Zararları** Yutulan sakızın genellikle ciddi bir sağlık riski oluşturmadığı bilinmektedir. Bununla birlikte, aşağıdaki durumlarda sorunlara neden olabilir: * **Bağırsak Tıkanıklığı:** Nadiren de olsa, çok miktarda sakız yutmak bağırsaklarda tıkanıklığa neden olabilir. Bu durum, özellikle çocuklar ve yaşlılar için tehlikelidir. * **Besin Eksiklikleri:** Sakızın kalorisi ve besin değeri yoktur. Aşırı sakız çiğnemek, iştahı azaltabilir ve besin eksikliklerine yol açabilir. **Sonuç** Sakızın 7 yıl boyunca midede kaldığı iddiası bir mittir. Sakız, sindirim sisteminden nispeten bütün olarak geçer ve genellikle ciddi bir sağlık riski oluşturmaz. Bununla birlikte, çok miktarda sakız yutmak bağırsak tıkanıklığına ve besin eksikliklerine neden olabilir.

**'Bozkurt' İşareti Sonrası Heykeline İlgide Patlama** Ünlü Türk milliyetçisi lider Alparslan Türkeş'in **Bozkurt** heykeli, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingi sırasında yapılan 'Bozkurt' işaretinin ardından yoğun ilgi görmeye başladı. Ankara'nın Kızılay semtinde yer alan heykel, normalde az sayıda ziyaretçi çekse de, mitingin ardından ziyaretçi sayısında büyük bir artış yaşandı. İnsanlar, tarihi figürü anmak ve onun milliyetçi mirasını takdir etmek için heykelin fotoğraflarını çekti, ona saygılarını sundu. Alparslan Türkeş, Türk milliyetçiliğinin önde gelen isimlerinden biriydi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurucu lideriydi. 1944 yılında idam cezasına çarptırılmasına rağmen, daha sonra affedildi ve siyasi kariyerine devam etti. Heykel, Türkeş'in karakteristik 'Bozkurt' hareketini yaparken tasvir ediyor. Bu hareket, Türk milliyetçiliğinin sembolü haline geldi ve sıklıkla Türk bayrağı ve diğer milliyetçi sembollerle birlikte kullanılıyor. Miting sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı 'Bozkurt' işareti, bazıları tarafından milliyetçi bir jest olarak yorumlandı. Bu işaret, Türkeş'in heykeline olan ilgiyi daha da körükledi. Bazıları, heykele olan ilginin Türkeş'in milliyetçi fikirlerinin popülaritesinin bir göstergesi olduğunu savunurken, diğerleri bunun yalnızca geçici bir ilgi olduğunu ve zamanla azalacağını düşünüyor. Ne olursa olsun, 'Bozkurt' işaretinin Türkeş'in heykeline olan ilgiyi canlandırdığı açık. Bu ilgi, Türk milliyetçiliğinin ve siyasi mirasının günümüz Türkiye'sinde hâlâ önemli bir güç olduğunu gösteriyor.