**'Bozkurt' İşareti Sonrası Heykeline İlgide Patlama** Ünlü Türk milliyetçisi lider Alparslan Türkeş'in **Bozkurt** heykeli, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mitingi sırasında yapılan 'Bozkurt' işaretinin ardından yoğun ilgi görmeye başladı. Ankara'nın Kızılay semtinde yer alan heykel, normalde az sayıda ziyaretçi çekse de, mitingin ardından ziyaretçi sayısında büyük bir artış yaşandı. İnsanlar, tarihi figürü anmak ve onun milliyetçi mirasını takdir etmek için heykelin fotoğraflarını çekti, ona saygılarını sundu. Alparslan Türkeş, Türk milliyetçiliğinin önde gelen isimlerinden biriydi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurucu lideriydi. 1944 yılında idam cezasına çarptırılmasına rağmen, daha sonra affedildi ve siyasi kariyerine devam etti. Heykel, Türkeş'in karakteristik 'Bozkurt' hareketini yaparken tasvir ediyor. Bu hareket, Türk milliyetçiliğinin sembolü haline geldi ve sıklıkla Türk bayrağı ve diğer milliyetçi sembollerle birlikte kullanılıyor. Miting sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı 'Bozkurt' işareti, bazıları tarafından milliyetçi bir jest olarak yorumlandı. Bu işaret, Türkeş'in heykeline olan ilgiyi daha da körükledi. Bazıları, heykele olan ilginin Türkeş'in milliyetçi fikirlerinin popülaritesinin bir göstergesi olduğunu savunurken, diğerleri bunun yalnızca geçici bir ilgi olduğunu ve zamanla azalacağını düşünüyor. Ne olursa olsun, 'Bozkurt' işaretinin Türkeş'in heykeline olan ilgiyi canlandırdığı açık. Bu ilgi, Türk milliyetçiliğinin ve siyasi mirasının günümüz Türkiye'sinde hâlâ önemli bir güç olduğunu gösteriyor.

**Macron Sessizliğini Bozdu: "Türkiye NATO İttifakına Uygun Davranmalı"** **Paris, 15 Ocak 2023** - Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye'nin son dönemdeki eylemleri konusunda sessizliğini bozdu ve Türkiye'nin NATO ittifakına uygun davranması gerektiğini vurguladı. Macron, bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye ve Doğu Akdeniz'deki eylemlerinin ittifakın ortak değerlerine ters düştüğünü belirtti. "Türkiye'nin NATO'nun temel ilkelerine ve değerlerine uygun olarak hareket etmesi gerektiğini açıkça belirtmeliyiz" dedi. "Türkiye'nin eylemleri ittifakın gücüne zarar verebilir ve ortak güvenliğimizi tehlikeye atabilir" diye ekleyen Macron, Türkiye ile diyalog kurmaya hazır olduğunu ancak Ankara'nın davranışını değiştirmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik askeri harekatına, Doğu Akdeniz'deki gerilimleri artıran eylemlerine ve terörle mücadelede NATO'ya ihtiyacı olan işbirliğine katılma konusundaki isteksizliğine değindi. "Bu konularda net bir durum değerlendirmesi yapmalıyız ve Türkiye ile açık bir diyalog süreci başlatmalıyız" dedi Macron. Ancak "Türkiye'nin davranışında bir değişiklik görmediğimiz sürece, ittifakımız için sonuçları olabileceğini bildirmeliyiz." Macron'un açıklamaları, Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son aylarda gerginleşmesi üzerine geldi. Türkiye'nin Suriye'ye düzenlediği askeri harekat, Macron tarafından "pervasız" olarak nitelendirildi ve iki ülke Doğu Akdeniz'deki çıkarları konusunda da karşı karşıya geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, geçen hafta Türkiye'yi ittifakın değerlerine saygı göstermeye çağırmış ve Ankara ile Paris arasında diyalog çağrısında bulunmuştu. Türkiye ise eylemlerini savundu ve krizde Tahran'ı suçladı. Macron'un açıklamaları, Türkiye'ye NATO ittifakı içindeki rolünü sorgulama çağrısında bulunan müttefikler arasında da yankı uyandırdı. Ancak bazı analistler, Fransa'nın Türkiye ile ilişkileri tamamen koparma olasılığının düşük olduğunu ve iki ülke arasındaki diyalog kanallarının açık kalmasını beklediklerini söylediler.

**Macron Sessizliğini Bozdu: "Türkiye NATO İttifakına Uygun Davranmalı"** **Paris, 15 Ocak 2023** - Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Türkiye'nin son dönemdeki eylemleri konusunda sessizliğini bozdu ve Türkiye'nin NATO ittifakına uygun davranması gerektiğini vurguladı. Macron, bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Suriye ve Doğu Akdeniz'deki eylemlerinin ittifakın ortak değerlerine ters düştüğünü belirtti. "Türkiye'nin NATO'nun temel ilkelerine ve değerlerine uygun olarak hareket etmesi gerektiğini açıkça belirtmeliyiz" dedi. "Türkiye'nin eylemleri ittifakın gücüne zarar verebilir ve ortak güvenliğimizi tehlikeye atabilir" diye ekleyen Macron, Türkiye ile diyalog kurmaya hazır olduğunu ancak Ankara'nın davranışını değiştirmesi gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik askeri harekatına, Doğu Akdeniz'deki gerilimleri artıran eylemlerine ve terörle mücadelede NATO'ya ihtiyacı olan işbirliğine katılma konusundaki isteksizliğine değindi. "Bu konularda net bir durum değerlendirmesi yapmalıyız ve Türkiye ile açık bir diyalog süreci başlatmalıyız" dedi Macron. Ancak "Türkiye'nin davranışında bir değişiklik görmediğimiz sürece, ittifakımız için sonuçları olabileceğini bildirmeliyiz." Macron'un açıklamaları, Fransa ve Türkiye arasındaki ilişkilerin son aylarda gerginleşmesi üzerine geldi. Türkiye'nin Suriye'ye düzenlediği askeri harekat, Macron tarafından "pervasız" olarak nitelendirildi ve iki ülke Doğu Akdeniz'deki çıkarları konusunda da karşı karşıya geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, geçen hafta Türkiye'yi ittifakın değerlerine saygı göstermeye çağırmış ve Ankara ile Paris arasında diyalog çağrısında bulunmuştu. Türkiye ise eylemlerini savundu ve krizde Tahran'ı suçladı. Macron'un açıklamaları, Türkiye'ye NATO ittifakı içindeki rolünü sorgulama çağrısında bulunan müttefikler arasında da yankı uyandırdı. Ancak bazı analistler, Fransa'nın Türkiye ile ilişkileri tamamen koparma olasılığının düşük olduğunu ve iki ülke arasındaki diyalog kanallarının açık kalmasını beklediklerini söylediler.

**Manuel Vites Otomobil Pazarı Tarihi Düşük Seviyede** Manuel vitesli otomobiller otomotiv endüstrisinin ayrılmaz bir parçası olsa da son yıllarda popülaritelerinde gözle görülür bir düşüş yaşandı. Bu düşüş, otomotiv teknolojisindeki gelişmeler ve tüketici tercihlerindeki değişiklikler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor. **Otomatik Vitesin Yükselişi** MANUEL VITES OTOMOBİL PAZARININ DÜŞÜŞÜNDEKİ EN BELİRGİN FAKTÖR OTOMATİK VİTESİN YÜKSELİŞİDİR. Otomatik vitesler, araç kullanmayı daha kolay ve rahat hale getirerek sürücülerin büyük çoğunluğu için cazip bir seçenek haline geldi. Otomatik şanzımanlar ayrıca yakıt verimliliğini artırabilir ve performansı iyileştirebilir. **Çift Kavramalı Şanzımanlar ve Sürekli Değişken Şanzımanlar** Çift kavramalı şanzımanlar (DCT) ve sürekli değişken şanzımanlar (CVT), otomatik şanzımanların iki nispeten yeni çeşididir. DCT'ler, daha hızlı vites değiştirme ve daha iyi yakıt verimliliği sunar. CVT'ler ise sorunsuz vites değiştirme ve mükemmel yakıt verimliliği sağlar. Bu gelişmiş şanzıman türleri, tüketicilerin otomatik vitesli araçlara yönelmesine katkıda bulundu. **Elektrikli Araçlar** Elektrikli araçların (EV) popülaritesinin artması da manuel vitesli otomobillerin düşüşüne yol açtı. EV'ler tek vitesli şanzımanlara sahiptir ve bu da manuel vites değiştirme ihtiyacını ortadan kaldırır. Elektrikli araçların uzun menzili ve düşük işletme maliyetleri, onları giderek daha fazla tüketici için çekici bir seçenek haline getirdi. **Sportif Sürüşün Düşüşü** Sportif sürüş, geçmişte manuel vitesli otomobillerle ilişkilendirilmiş olsa da son yıllarda daha düşük öncelikli hale geldi. Konfor ve rahatlığa odaklanan tüketiciler, manuel vites değiştirmenin zahmetinden kaçınmayı tercih ediyor. **Tüketici Eğilimleri** Tüketici eğilimlerindeki değişiklikler de manuel vitesli otomobil pazarının düşüşünde rol oynadı. Genç nesil sürücüler, otomatik vitesli araçlarda büyüyor ve manuel vites değiştirme konusunda pek deneyimleri yok. Ayrıca, kadın sürücüler geleneksel olarak manuel vitesli araçlardan daha az hoşlanıyorlar ve otomotiv endüstrisi bu talebe yanıt veriyor. **Sonuç** Manuel vitesli otomobiller otomotiv endüstrisinde uzun bir geçmişe sahip olsa da, otomatik şanzımanların yükselişi ve tüketici tercihlerindeki değişiklikler, pazar paylarında tarihi düşük bir düşüşe yol açtı. Bu düşüş, otomotiv teknolojisinin ve tüketici davranışının gelecekte de şekillenmeye devam etmesiyle birlikte önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor.

**Manuel Vites Otomobil Pazarı Tarihi Düşük Seviyede** Manuel vitesli otomobiller otomotiv endüstrisinin ayrılmaz bir parçası olsa da son yıllarda popülaritelerinde gözle görülür bir düşüş yaşandı. Bu düşüş, otomotiv teknolojisindeki gelişmeler ve tüketici tercihlerindeki değişiklikler gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanıyor. **Otomatik Vitesin Yükselişi** MANUEL VITES OTOMOBİL PAZARININ DÜŞÜŞÜNDEKİ EN BELİRGİN FAKTÖR OTOMATİK VİTESİN YÜKSELİŞİDİR. Otomatik vitesler, araç kullanmayı daha kolay ve rahat hale getirerek sürücülerin büyük çoğunluğu için cazip bir seçenek haline geldi. Otomatik şanzımanlar ayrıca yakıt verimliliğini artırabilir ve performansı iyileştirebilir. **Çift Kavramalı Şanzımanlar ve Sürekli Değişken Şanzımanlar** Çift kavramalı şanzımanlar (DCT) ve sürekli değişken şanzımanlar (CVT), otomatik şanzımanların iki nispeten yeni çeşididir. DCT'ler, daha hızlı vites değiştirme ve daha iyi yakıt verimliliği sunar. CVT'ler ise sorunsuz vites değiştirme ve mükemmel yakıt verimliliği sağlar. Bu gelişmiş şanzıman türleri, tüketicilerin otomatik vitesli araçlara yönelmesine katkıda bulundu. **Elektrikli Araçlar** Elektrikli araçların (EV) popülaritesinin artması da manuel vitesli otomobillerin düşüşüne yol açtı. EV'ler tek vitesli şanzımanlara sahiptir ve bu da manuel vites değiştirme ihtiyacını ortadan kaldırır. Elektrikli araçların uzun menzili ve düşük işletme maliyetleri, onları giderek daha fazla tüketici için çekici bir seçenek haline getirdi. **Sportif Sürüşün Düşüşü** Sportif sürüş, geçmişte manuel vitesli otomobillerle ilişkilendirilmiş olsa da son yıllarda daha düşük öncelikli hale geldi. Konfor ve rahatlığa odaklanan tüketiciler, manuel vites değiştirmenin zahmetinden kaçınmayı tercih ediyor. **Tüketici Eğilimleri** Tüketici eğilimlerindeki değişiklikler de manuel vitesli otomobil pazarının düşüşünde rol oynadı. Genç nesil sürücüler, otomatik vitesli araçlarda büyüyor ve manuel vites değiştirme konusunda pek deneyimleri yok. Ayrıca, kadın sürücüler geleneksel olarak manuel vitesli araçlardan daha az hoşlanıyorlar ve otomotiv endüstrisi bu talebe yanıt veriyor. **Sonuç** Manuel vitesli otomobiller otomotiv endüstrisinde uzun bir geçmişe sahip olsa da, otomatik şanzımanların yükselişi ve tüketici tercihlerindeki değişiklikler, pazar paylarında tarihi düşük bir düşüşe yol açtı. Bu düşüş, otomotiv teknolojisinin ve tüketici davranışının gelecekte de şekillenmeye devam etmesiyle birlikte önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor.

**Türkiye'de Satılan En Ucuz Elektrikli Otomobiller: 1 Milyon TL Altında 3 Model Var** Elektrikli araçlara olan talep son yıllarda Türkiye'de hızla artarken, uygun fiyatlı seçeneklerin eksikliği bir sorun olmaya devam ediyor. Ancak son zamanlarda, 1 milyon TL'nin altındaki fiyatlarla satılan üç elektrikli otomobil modeli piyasaya sürüldü. Bu modeller, elektrikli araçlara geçmek isteyenler için daha erişilebilir seçenekler sunuyor. **1. DFSK Seres 3:** DFSK Seres 3, Türkiye'de satılan en ucuz elektrikli otomobillerden biridir. Model, 499.900 TL'lik başlangıç ​​fiyatıyla sunuluyor. Seres 3, 163 beygir gücünde elektrikli bir motorla çalışıyor ve tek şarjla yaklaşık 405 kilometre menzile sahip. Geniş bir iç mekana ve etkileyici bir özellik listesine sahip olan Seres 3, paranın karşılığını veren bir seçenektir. **2. MG ZS EV:** MG ZS EV, popüler bir başka uygun fiyatlı elektrikli otomobildir. Başlangıç ​​fiyatı 659.900 TL olan ZS EV, 143 beygir gücünde bir elektrikli motorla çalışmaktadır. Tek şarjla yaklaşık 440 kilometre menzile sahip olan ZS EV, pratik bir sürücülük deneyimi sunuyor. Modern tasarımı ve geniş iç mekanıyla ZS EV, elektrikli araç segmentinde öne çıkıyor. **3. Chery Tiggo 3x Plus EV:** Chery Tiggo 3x Plus EV, Türkiye'de 1 milyon TL'nin altındaki üçüncü elektrikli otomobil modelidir. 699.900 TL'lik başlangıç ​​fiyatına sahip olan Tiggo 3x Plus EV, 156 beygir gücünde bir elektrikli motorla çalışmaktadır. Tek şarjla yaklaşık 401 kilometre menzile sahip olan Tiggo 3x Plus EV, şehir içi sürüşler için idealdir. Geniş iç mekanı ve modern özellikleri ile Tiggo 3x Plus EV, fiyatına göre oldukça iyi bir seçimdir. **Sonuç:** Yukarıda listelenen üç elektrikli otomobil modeli, Türkiye'de 1 milyon TL'nin altındaki en uygun fiyatlı seçeneklerdir. Bu modeller, elektrikli araçlara geçmek isteyen ancak yüksek fiyatlardan kaçınanlar için cazip seçenekler sunuyor. Artan talebin ışığında, Türkiye'de daha uygun fiyatlı elektrikli otomobillerin piyasaya sürülmesi bekleniyor.

**Türkiye'de Satılan En Ucuz Elektrikli Otomobiller: 1 Milyon TL Altında 3 Model Var** Elektrikli araçlara olan talep son yıllarda Türkiye'de hızla artarken, uygun fiyatlı seçeneklerin eksikliği bir sorun olmaya devam ediyor. Ancak son zamanlarda, 1 milyon TL'nin altındaki fiyatlarla satılan üç elektrikli otomobil modeli piyasaya sürüldü. Bu modeller, elektrikli araçlara geçmek isteyenler için daha erişilebilir seçenekler sunuyor. **1. DFSK Seres 3:** DFSK Seres 3, Türkiye'de satılan en ucuz elektrikli otomobillerden biridir. Model, 499.900 TL'lik başlangıç ​​fiyatıyla sunuluyor. Seres 3, 163 beygir gücünde elektrikli bir motorla çalışıyor ve tek şarjla yaklaşık 405 kilometre menzile sahip. Geniş bir iç mekana ve etkileyici bir özellik listesine sahip olan Seres 3, paranın karşılığını veren bir seçenektir. **2. MG ZS EV:** MG ZS EV, popüler bir başka uygun fiyatlı elektrikli otomobildir. Başlangıç ​​fiyatı 659.900 TL olan ZS EV, 143 beygir gücünde bir elektrikli motorla çalışmaktadır. Tek şarjla yaklaşık 440 kilometre menzile sahip olan ZS EV, pratik bir sürücülük deneyimi sunuyor. Modern tasarımı ve geniş iç mekanıyla ZS EV, elektrikli araç segmentinde öne çıkıyor. **3. Chery Tiggo 3x Plus EV:** Chery Tiggo 3x Plus EV, Türkiye'de 1 milyon TL'nin altındaki üçüncü elektrikli otomobil modelidir. 699.900 TL'lik başlangıç ​​fiyatına sahip olan Tiggo 3x Plus EV, 156 beygir gücünde bir elektrikli motorla çalışmaktadır. Tek şarjla yaklaşık 401 kilometre menzile sahip olan Tiggo 3x Plus EV, şehir içi sürüşler için idealdir. Geniş iç mekanı ve modern özellikleri ile Tiggo 3x Plus EV, fiyatına göre oldukça iyi bir seçimdir. **Sonuç:** Yukarıda listelenen üç elektrikli otomobil modeli, Türkiye'de 1 milyon TL'nin altındaki en uygun fiyatlı seçeneklerdir. Bu modeller, elektrikli araçlara geçmek isteyen ancak yüksek fiyatlardan kaçınanlar için cazip seçenekler sunuyor. Artan talebin ışığında, Türkiye'de daha uygun fiyatlı elektrikli otomobillerin piyasaya sürülmesi bekleniyor.

**Trump: İlk Gün Elektrikli Araç Planına Son Vereceğim** Washington, D.C. - Başkan Donald Trump, ABD'nin elektrikli araç (EV) arzını destekleyen emisyon düzenlemelerini geri alacağını duyurdu. Cumhurbaşkanı Trump, düzenlemeleri "Amerikan işlerine ve işçilerine karşı" olarak nitelendirdi. Trump, bir kampanya mitinginde "İlk gün göreve geldiğimde, benzinle çalışan araçları korumak ve muazzam sayıda Amerikan işini kurtarmak için Obama yönetiminin baskıcı elektrikli araç düzenlemelerini geri alacağım" dedi. Mevcut EV düzenlemeleri, otomobil üreticilerinin yakıt verimliliği standartlarını ve EV üretimi hedeflerini karşılamalarını gerektiriyor. Bu düzenlemeler, iklim değişikliğiyle mücadele ve hava kirliliğini azaltmayı amaçlıyor. Trump yönetimi, bu düzenlemelerin ekonomiye zarar verdiğini, işleri ortadan kaldırdığını ve tüketicilerin seçeneklerini sınırladığını savunuyor. Yönetim ayrıca, yeni nesil yakıt verimli benzinli ve dizel araçların EV'lerden daha çevre dostu olduğunu iddia ediyor. Çevre grupları ve Demokratlar, Trump'ın kararını eleştirdi. Bu gruplar, düzenlemelerin geri alınmasının hava kirliliğini artıracağını, iklim değişikliğini daha da kötüleştireceğini ve otomobil endüstrisinde iş kayıplarına yol açacağını öne sürüyor. Trump'ın kararının otomobil endüstrisi üzerinde önemli bir etkisi olması bekleniyor. Bazı otomobil üreticileri halihazırda elektrikli araçlara yatırım yapıyor ve düzenlemelerin geri alınmasının planlarını aksatabileceğinden endişe duyuyor. Kararın aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nin diğer ülkelerle rekabet gücünü de etkilemesi muhtemel. Çin ve Avrupa Birliği gibi birçok ülke, elektrikli araçları teşvik etmek için politikalar uyguluyor. Trump'ın kararı, bugün yürürlüğe girmesi planlanan bir federal mahkeme duruşmasının ardından duyuruldu. Duruşma, Kaliforniya eyaleti liderliğindeki, düzenlemelerin geri alınmasına karşı açılan davayla ilgili. Temsilciler Meclisi Çevre Koruma Komitesi Başkanı, Demokrat Paul Tonko, Trump'ın kararını "çevreye ve ekonomimize ihanet" olarak nitelendirdi. "Bu düzenlemeleri geri almak hava kirliliğini artıracaktır, iklim değişikliğini daha da kötüleştirecektir ve gelecek için teknolojik ilerlemeyi engelleyecektir" dedi Tonko. Trump yönetimi, düzenlemeleri geri almanın orta ve uzun vadede ekonomiye fayda sağlayacağını savunuyor. Yönetim, tüketicilerin daha uygun fiyatlı araçlara erişebileceğini ve bunun iş yaratacağına inanıyor. EV düzenlemelerini geri alma kararı, Trump yönetiminin çevre politikasının temel sorunu. Yönetim, Paris İklim Anlaşması'ndan çekildi ve başka çevre düzenlemelerini de geri aldı.

**Trump: İlk Gün Elektrikli Araç Planına Son Vereceğim** Washington, D.C. - Başkan Donald Trump, ABD'nin elektrikli araç (EV) arzını destekleyen emisyon düzenlemelerini geri alacağını duyurdu. Cumhurbaşkanı Trump, düzenlemeleri "Amerikan işlerine ve işçilerine karşı" olarak nitelendirdi. Trump, bir kampanya mitinginde "İlk gün göreve geldiğimde, benzinle çalışan araçları korumak ve muazzam sayıda Amerikan işini kurtarmak için Obama yönetiminin baskıcı elektrikli araç düzenlemelerini geri alacağım" dedi. Mevcut EV düzenlemeleri, otomobil üreticilerinin yakıt verimliliği standartlarını ve EV üretimi hedeflerini karşılamalarını gerektiriyor. Bu düzenlemeler, iklim değişikliğiyle mücadele ve hava kirliliğini azaltmayı amaçlıyor. Trump yönetimi, bu düzenlemelerin ekonomiye zarar verdiğini, işleri ortadan kaldırdığını ve tüketicilerin seçeneklerini sınırladığını savunuyor. Yönetim ayrıca, yeni nesil yakıt verimli benzinli ve dizel araçların EV'lerden daha çevre dostu olduğunu iddia ediyor. Çevre grupları ve Demokratlar, Trump'ın kararını eleştirdi. Bu gruplar, düzenlemelerin geri alınmasının hava kirliliğini artıracağını, iklim değişikliğini daha da kötüleştireceğini ve otomobil endüstrisinde iş kayıplarına yol açacağını öne sürüyor. Trump'ın kararının otomobil endüstrisi üzerinde önemli bir etkisi olması bekleniyor. Bazı otomobil üreticileri halihazırda elektrikli araçlara yatırım yapıyor ve düzenlemelerin geri alınmasının planlarını aksatabileceğinden endişe duyuyor. Kararın aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri'nin diğer ülkelerle rekabet gücünü de etkilemesi muhtemel. Çin ve Avrupa Birliği gibi birçok ülke, elektrikli araçları teşvik etmek için politikalar uyguluyor. Trump'ın kararı, bugün yürürlüğe girmesi planlanan bir federal mahkeme duruşmasının ardından duyuruldu. Duruşma, Kaliforniya eyaleti liderliğindeki, düzenlemelerin geri alınmasına karşı açılan davayla ilgili. Temsilciler Meclisi Çevre Koruma Komitesi Başkanı, Demokrat Paul Tonko, Trump'ın kararını "çevreye ve ekonomimize ihanet" olarak nitelendirdi. "Bu düzenlemeleri geri almak hava kirliliğini artıracaktır, iklim değişikliğini daha da kötüleştirecektir ve gelecek için teknolojik ilerlemeyi engelleyecektir" dedi Tonko. Trump yönetimi, düzenlemeleri geri almanın orta ve uzun vadede ekonomiye fayda sağlayacağını savunuyor. Yönetim, tüketicilerin daha uygun fiyatlı araçlara erişebileceğini ve bunun iş yaratacağına inanıyor. EV düzenlemelerini geri alma kararı, Trump yönetiminin çevre politikasının temel sorunu. Yönetim, Paris İklim Anlaşması'ndan çekildi ve başka çevre düzenlemelerini de geri aldı.

**İTO Başkanı Avdagiç: Çinli Firmalardan Birkaç Yatırım Daha Öngörüyoruz** İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Avdagiç, Çinli firmaların Türkiye'ye yönelik yatırımlarının artmaya devam edeceğini öngördüklerini söyledi. Avdagiç, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen "Türk-Çin Ticaret ve Yatırım İşbirliği Konferansı"nda yaptığı konuşmada, Çin'in Türkiye'ye olan ilgisinin giderek arttığını belirtti. Avdagiç, "Çinli firmaların ülkemizdeki yatırımları son yıllarda hızla artıyor. Biz de İTO olarak Çinli iş insanlarını Türkiye'ye yatırım yapmaya teşvik etmek için çalışmalar yürütüyoruz. Yakın zamanda birkaç Çinli firmanın daha Türkiye'de yatırım yapma kararı aldığını öğrendik. Bu yatırımların ülkemizin ekonomik kalkınmasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz" dedi. Avdagiç, Çin ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin de her geçen gün arttığını vurguladı. Avdagiç, "2022 yılında Çin ile olan ticaret hacmimiz 42 milyar doları aştı. Bu rakamın önümüzdeki yıllarda daha da artacağına inanıyoruz. Çin, Türkiye'nin en önemli ticaret ortaklarından biri ve bu ortaklığımızı daha da güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz" diye konuştu. Konferansta konuşan Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Cui Wei de iki ülke arasındaki ekonomik işbirliğinin önemine değindi. Cui, "Çin ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi son yıllarda istikrarlı bir şekilde artıyor. İki ülke arasındaki dostane ilişkiler de bu ticaret hacminin artmasına katkıda bulunuyor. Çinli firmaların Türkiye'ye yatırım yapma konusunda büyük bir ilgi gösterdiğini görüyoruz. Biz de Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu olarak Çinli firmalara Türkiye'de yatırım yapmaları için gereken desteği sağlamaya hazırız" dedi. Türk-Çin Ticaret ve Yatırım İşbirliği Konferansı, Çin ve Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini geliştirmek amacıyla düzenlendi. Konferansa, iki ülkeden çok sayıda iş insanı ve yetkili katıldı.