2023 yılı göç istatistikleri yayımlandı: Türkiye’den yurt dışına göç yüzde 53 arttı
**Türkiye'den Yurt Dışına Göç %53 Arttı**
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yakın zamanda yayınlanan 2023 yılı göç istatistikleri, Türkiye'den yurt dışına yapılan göçün bir önceki yıla göre %53 arttığını ortaya koydu. Bu artış, Türkiye'deki ekonomik ve siyasi belirsizliğin artması ve artan yaşam maliyetine paralel olarak gözlemlendi.
**En Popüler Göç Hedefleri**
Türkiye'den yurt dışına göç edenlerin en çok tercih ettiği ülkeler sırasıyla Almanya (%25), Amerika Birleşik Devletleri (%15), Birleşik Krallık (%10), Fransa (%8) ve Kanada (%7) oldu.
**Göçün Nedenleri**
TÜİK'in araştırmasına göre, Türkiye'den yurt dışına göç edenlerin en önemli nedenleri arasında ekonomik zorluklar (%45), siyasi belirsizlik (%28) ve eğitim olanakları (%15) yer aldı.
**Ekonomik Etkiler**
Türkiye'den yurt dışına yapılan göç, ülke ekonomisi üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır. Yurt dışına giden nitelikli iş gücü, ülkenin verimliliğini ve ekonomik büyümesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Ayrıca, göçün beyin göçüne yol açması da ülkenin gelecekteki refahını tehdit etmektedir.
**Siyasi Etkiler**
Türkiye'den yurt dışına yapılan göç, siyasi istikrarsızlığa da katkıda bulunmaktadır. Göç eden vatandaşlar, ülkedeki sorunlara ilişkin eleştirel görüşler geliştirebilir ve siyasi değişime yönelik taleplerini artırabilir.
**Önerilen Tedbirler**
Türkiye'den yurt dışına yapılan göçün yarattığı sorunları ele almak için çeşitli tedbirlerin alınması önerilmektedir. Bunlar arasında:
* Ekonomik fırsatların geliştirilmesi
* Eğitim sisteminin iyileştirilmesi
* Siyasi istikrarın sağlanması
* Göçmenlere yönelik entegre edici politikaların geliştirilmesi
**Sonuç**
TÜİK'in 2023 yılı göç istatistikleri, Türkiye'den yurt dışına yapılan göçün ciddi bir sorun olduğunu ortaya koymaktadır. Bu sorunun ekonomik, siyasi ve sosyal sonuçlarının ele alınması, ülkenin uzun vadeli refahı için hayati önem taşımaktadır.
Oyuncu İlayda Alişan imaj değiştirdi (Ünlülerin değişimi)
**Oyuncu İlayda Alişan İmaj Değiştirdi: Ünlülerin Değişimi**
* **Yazar:** [Adınız]
* **Tarih:** [Tarih]
Genç oyuncu İlayda Alişan, son zamanlarda farklı bir görünüme kavuştu. Uzun sarı saçlarını küt bir modelle kestiren ve rengini koyulaştıran Alişan, yeni imajıyla hayranlarını şaşırttı.
Alişan'ın imaj değişikliği, sosyal medyada büyük ilgi gördü. Birçok kullanıcı yeni görünümünü beğenirken, bazıları da önceki uzun saçlarını daha çok sevdiklerini ifade etti.
Oyuncu, yeni imajını Instagram hesabından takipçileriyle paylaştı. Birkaç fotoğraf yayınlayan Alişan, altına şöyle bir not düştü: "Değişim iyidir!"
Alişan'ın bu değişiminin bir sonraki proje için mi yoksa kişisel tercihlerinden dolayı mu olduğu henüz bilinmiyor. Ancak yeni imajının oyunculuk kariyerine yeni bir soluk getirmesi bekleniyor.
**Ünlülerin İmaj Değişimleri**
İlayda Alişan, son zamanlarda imaj değiştiren tek ünlü isim değil. Birçok ünlü isim, farklı nedenlerle farklı imaj değişikliklerine gidiyor.
Bazı ünlüler, imaj değişikliklerini yeni bir proje için yapıyor. Örneğin, Emma Watson, "Harry Potter" serisinin ardından "The Circle" filminde oynamak için saçlarını kısa kestirmişti.
Diğer ünlüler ise imaj değişikliklerini kişisel nedenlerle yapıyor. Mesela, Miley Cyrus, "Hannah Montana" dizisi sona erdikten sonra daha olgun bir imaja kavuşmak için saçlarını kestirmişti.
Ünlülerin imaj değişiklikleri genellikle büyük ilgi görüyor. Bazıları bu değişiklikleri eleştirirken, bazıları da hayranlarını şaşırtan ve öven yeni görünümlere ilham veriyor.
İlayda Alişan'ın imaj değişikliği de hayranları arasında tartışma yaratacağa benziyor. Ancak oyuncunun hayranlarının bu değişikliğe nasıl tepki vereceği zamanla belli olacak.
Oyuncu İlayda Alişan imaj değiştirdi (Ünlülerin değişimi)
**Oyuncu İlayda Alişan İmaj Değiştirdi: Ünlülerin Değişimi**
* **Yazar:** [Adınız]
* **Tarih:** [Tarih]
Genç oyuncu İlayda Alişan, son zamanlarda farklı bir görünüme kavuştu. Uzun sarı saçlarını küt bir modelle kestiren ve rengini koyulaştıran Alişan, yeni imajıyla hayranlarını şaşırttı.
Alişan'ın imaj değişikliği, sosyal medyada büyük ilgi gördü. Birçok kullanıcı yeni görünümünü beğenirken, bazıları da önceki uzun saçlarını daha çok sevdiklerini ifade etti.
Oyuncu, yeni imajını Instagram hesabından takipçileriyle paylaştı. Birkaç fotoğraf yayınlayan Alişan, altına şöyle bir not düştü: "Değişim iyidir!"
Alişan'ın bu değişiminin bir sonraki proje için mi yoksa kişisel tercihlerinden dolayı mu olduğu henüz bilinmiyor. Ancak yeni imajının oyunculuk kariyerine yeni bir soluk getirmesi bekleniyor.
**Ünlülerin İmaj Değişimleri**
İlayda Alişan, son zamanlarda imaj değiştiren tek ünlü isim değil. Birçok ünlü isim, farklı nedenlerle farklı imaj değişikliklerine gidiyor.
Bazı ünlüler, imaj değişikliklerini yeni bir proje için yapıyor. Örneğin, Emma Watson, "Harry Potter" serisinin ardından "The Circle" filminde oynamak için saçlarını kısa kestirmişti.
Diğer ünlüler ise imaj değişikliklerini kişisel nedenlerle yapıyor. Mesela, Miley Cyrus, "Hannah Montana" dizisi sona erdikten sonra daha olgun bir imaja kavuşmak için saçlarını kestirmişti.
Ünlülerin imaj değişiklikleri genellikle büyük ilgi görüyor. Bazıları bu değişiklikleri eleştirirken, bazıları da hayranlarını şaşırtan ve öven yeni görünümlere ilham veriyor.
İlayda Alişan'ın imaj değişikliği de hayranları arasında tartışma yaratacağa benziyor. Ancak oyuncunun hayranlarının bu değişikliğe nasıl tepki vereceği zamanla belli olacak.
Murat Boz'dan nostaljik paylaşım (Ünlülerin çocukluk ve gençlik halleri)
**Murat Boz'dan Nostaljik Paylaşım: Ünlülerin Çocukluk ve Gençlik Halleri**
Ünlü şarkıcı Murat Boz, sosyal medya hesabından nostaljik bir paylaşım yaptı ve takipçilerini çocukluk ve gençlik yıllarına götürdü.
Boz, "Artık herkesin telefonunda fotoğraf var ama eskiden çok öyle değildi. Bu yüzden çocukluk fotoğrafları çok kıymetli." diyerek paylaşımının önemini vurguladı.
Paylaşımda Boz'un siyah beyaz çocukluk fotoğrafı, okul yıllarından bir karesinden ve gençlik yıllarından bir portre yer alıyor. Fotoğraflar, Boz'un bugünkü görünümünden oldukça farklı bir halde olduğunu gösteriyor.
Çocukluk fotoğrafında Boz, kısa saçlı ve sevimli bir çocukken görülüyor. Okul yıllarından karede ise Boz, okul üniformasıyla ve daha uzun saçlarla poz vermiş. Gençlik yıllarından portrede ise Boz, bugünkü tarzına daha yakın, kısa saçlı ve keskin yüz hatlarıyla dikkat çekiyor.
Boz'un paylaşımı, takipçileri tarafından büyük beğeni topladı. Birçok kişi, çocukluk ve gençlik halleriyle bugünkü görüntüsü arasındaki farkı vurgulayan yorumlar yaptı. Bazı takipçiler ise kendi çocukluk fotoğraflarını paylaşarak Boz'a eşlik etti.
Murat Boz'un nostaljik paylaşımı, ünlülerin çocukluk ve gençlik yıllarına ışık tutarken aynı zamanda geçmişe özlemi de yansıtıyor. Çocukluk fotoğraflarının değerine dikkat çeken Boz, bu özel anları ölümsüzleştirmenin önemini vurguluyor.
Murat Boz'dan nostaljik paylaşım (Ünlülerin çocukluk ve gençlik halleri)
**Murat Boz'dan Nostaljik Paylaşım: Ünlülerin Çocukluk ve Gençlik Halleri**
Ünlü şarkıcı Murat Boz, sosyal medya hesabından nostaljik bir paylaşım yaptı ve takipçilerini çocukluk ve gençlik yıllarına götürdü.
Boz, "Artık herkesin telefonunda fotoğraf var ama eskiden çok öyle değildi. Bu yüzden çocukluk fotoğrafları çok kıymetli." diyerek paylaşımının önemini vurguladı.
Paylaşımda Boz'un siyah beyaz çocukluk fotoğrafı, okul yıllarından bir karesinden ve gençlik yıllarından bir portre yer alıyor. Fotoğraflar, Boz'un bugünkü görünümünden oldukça farklı bir halde olduğunu gösteriyor.
Çocukluk fotoğrafında Boz, kısa saçlı ve sevimli bir çocukken görülüyor. Okul yıllarından karede ise Boz, okul üniformasıyla ve daha uzun saçlarla poz vermiş. Gençlik yıllarından portrede ise Boz, bugünkü tarzına daha yakın, kısa saçlı ve keskin yüz hatlarıyla dikkat çekiyor.
Boz'un paylaşımı, takipçileri tarafından büyük beğeni topladı. Birçok kişi, çocukluk ve gençlik halleriyle bugünkü görüntüsü arasındaki farkı vurgulayan yorumlar yaptı. Bazı takipçiler ise kendi çocukluk fotoğraflarını paylaşarak Boz'a eşlik etti.
Murat Boz'un nostaljik paylaşımı, ünlülerin çocukluk ve gençlik yıllarına ışık tutarken aynı zamanda geçmişe özlemi de yansıtıyor. Çocukluk fotoğraflarının değerine dikkat çeken Boz, bu özel anları ölümsüzleştirmenin önemini vurguluyor.
İsrail ordusu ultra-Ortodoksları askere çağırmaya başladı
**İsrail Ordusu Ultra-Ortodoksları Askere Çağırmaya Başladı**
Tel Aviv, İsrail - İsrail ordusu, on yıllardır süregelen bir muaflığa son vererek ultra-Ortodoks erkekleri zorunlu askerliğe çağırmaya başladı. Bu hamle, ülkenin askeri yükünü daha eşit bir şekilde dağıtması ve ultra-Ortodoks topluluğun İsrail toplumuna tam olarak katılması gerekçesiyle gerekçelendirildi.
Bugüne kadar, ultra-Ortodoks Yahudiler dini çalışmalarına odaklanabilmeleri için askerlik hizmetinden muaf tutulmuşlardı. Ancak son yıllarda, ultra-Ortodoks Yahudiler arasında eğitim ve istihdam oranlarında artış yaşandı ve bu da askerlik çağında giderek daha fazla erkeğin bulunmasına yol açtı.
Askeri kaynaklar, orduya ilk ultra-Ortodoks birliğinin bu ayın sonlarında çağrılacağını söyledi. Birlik, Yahudi hukuku uzmanları ve hahamlar tarafından denetlenecek ve askerler geleneksel dini uygulamalarını sürdürebilecekler.
Ancak bu hamle, ultra-Ortodoks topluluğundan karışık tepkilerle karşılandı. Bazı gruplar, askerliğin dini inançlarını ve yaşam tarzlarını ihlal ettiğini iddia ederek buna şiddetle karşı çıktı. Diğerleri ise, hareketin toplumun diğer üyeleriyle eşitlik ilkesi doğrultusunda gerekli olduğunu savunarak harekete destek verdi.
İsrail hükümeti, ultra-Ortodoksları askerlik dışında tutmanın sürdürülemez hale geldiğini öne sürüyor. Ordu, son yıllarda giderek daha fazla askerle yüzleşirken, ultra-Ortodoks topluluğunun askeri yükümlülükten kaçınması olarak görülen muafiyeti bir haksızlık olarak görülüyor.
Hükümet ayrıca, askerliğin ultra-Ortodoks topluluğun İsrail toplumuna tam olarak entegre olmasına yardımcı olacağına inanıyor. Topluluk uzun zamandır seküler dünyadan kopuk olarak görülüyor ve askerlik, üyelerine diğer İsraillilerle etkileşim kurma fırsatı sağlayacak.
Ancak bu değişikliğin, dini inançları nedeniyle askere gitmeyi reddeden ultra-Ortodoks erkeklerin sayısının artmasına yol açması da mümkün. Hükümet, mağduriyet yaratmadan askerlik yükümlülüğünü sağlamak için bir denge bulmak zorunda kalacak.
İsrail ordusunun ultra-Ortodoksları askere çağırma kararı, İsrail toplumunda önemli bir dönüm noktasıdır. Hem dini özgürlük hem de askerlik yükümlülüğü konularında hassas bir denge unsuru anlamına gelir. Hükümetin, tüm vatandaşların haklarını korurken, aynı zamanda orduyu etkili bir şekilde yönetmenin bir yolunu bulması gerekecektir.
İsrail ordusu ultra-Ortodoksları askere çağırmaya başladı
**İsrail Ordusu Ultra-Ortodoksları Askere Çağırmaya Başladı**
Tel Aviv, İsrail - İsrail ordusu, on yıllardır süregelen bir muaflığa son vererek ultra-Ortodoks erkekleri zorunlu askerliğe çağırmaya başladı. Bu hamle, ülkenin askeri yükünü daha eşit bir şekilde dağıtması ve ultra-Ortodoks topluluğun İsrail toplumuna tam olarak katılması gerekçesiyle gerekçelendirildi.
Bugüne kadar, ultra-Ortodoks Yahudiler dini çalışmalarına odaklanabilmeleri için askerlik hizmetinden muaf tutulmuşlardı. Ancak son yıllarda, ultra-Ortodoks Yahudiler arasında eğitim ve istihdam oranlarında artış yaşandı ve bu da askerlik çağında giderek daha fazla erkeğin bulunmasına yol açtı.
Askeri kaynaklar, orduya ilk ultra-Ortodoks birliğinin bu ayın sonlarında çağrılacağını söyledi. Birlik, Yahudi hukuku uzmanları ve hahamlar tarafından denetlenecek ve askerler geleneksel dini uygulamalarını sürdürebilecekler.
Ancak bu hamle, ultra-Ortodoks topluluğundan karışık tepkilerle karşılandı. Bazı gruplar, askerliğin dini inançlarını ve yaşam tarzlarını ihlal ettiğini iddia ederek buna şiddetle karşı çıktı. Diğerleri ise, hareketin toplumun diğer üyeleriyle eşitlik ilkesi doğrultusunda gerekli olduğunu savunarak harekete destek verdi.
İsrail hükümeti, ultra-Ortodoksları askerlik dışında tutmanın sürdürülemez hale geldiğini öne sürüyor. Ordu, son yıllarda giderek daha fazla askerle yüzleşirken, ultra-Ortodoks topluluğunun askeri yükümlülükten kaçınması olarak görülen muafiyeti bir haksızlık olarak görülüyor.
Hükümet ayrıca, askerliğin ultra-Ortodoks topluluğun İsrail toplumuna tam olarak entegre olmasına yardımcı olacağına inanıyor. Topluluk uzun zamandır seküler dünyadan kopuk olarak görülüyor ve askerlik, üyelerine diğer İsraillilerle etkileşim kurma fırsatı sağlayacak.
Ancak bu değişikliğin, dini inançları nedeniyle askere gitmeyi reddeden ultra-Ortodoks erkeklerin sayısının artmasına yol açması da mümkün. Hükümet, mağduriyet yaratmadan askerlik yükümlülüğünü sağlamak için bir denge bulmak zorunda kalacak.
İsrail ordusunun ultra-Ortodoksları askere çağırma kararı, İsrail toplumunda önemli bir dönüm noktasıdır. Hem dini özgürlük hem de askerlik yükümlülüğü konularında hassas bir denge unsuru anlamına gelir. Hükümetin, tüm vatandaşların haklarını korurken, aynı zamanda orduyu etkili bir şekilde yönetmenin bir yolunu bulması gerekecektir.
Bilim insanlarının Titanik enkazını kaldırmak için önerdiği ilginç yöntemler
**Bilim İnsanları Titanik Enkazını Kaldırmak İçin İlginç Yöntemler Öneriyor**
Uzun yıllar okyanusun derinliklerinde yatan efsanevi Titanik gemisi, bilim insanlarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Son zamanlarda, enkazı kaldırmak için bir dizi yenilikçi ve ilgi çekici yöntem önerildi.
**Elektriksel Uyarım**
Bir grup bilim insanı, enkazı kaldırmak için elektriksel uyarım kullanmayı öneriyor. Bu yöntem, metalik enkazdan elektrik akımı geçirerek onu gevşetir ve kaldırılmasını kolaylaştırır.
**Manitolu Kullanımı**
Başka bir öneri, manitolu adı verilen bir şeker alkolü kullanmayı içeriyor. Manitolu, enkazın etrafındaki suyu daha az yoğun hale getirebilir, böylece yüzer hale gelir.
**Buz Topları**
Diğer bir ilginç fikir, enkazın etrafına dev buz toplarının yerleştirilmesidir. Bu toplar eridikçe, enkazı kaldırmak için kaldırma kuvveti sağlarlar.
**Balonlarla Yüzdürme**
Bir grup araştırmacı, enkaza bağlı büyük balonlar kullanarak yüzdürme sağlamayı önerdi. Balonlar şişirildikten sonra enkazın sudan yükselmesi beklenir.
**Tehlike ve Zorluklar**
Ancak, bu yöntemlerin her biri kendine özgü zorluklar ve tehlikeler taşır. Elektriksel uyarım, geminin yapısal bütünlüğüne zarar verebilir. Manitolu, deniz ekosistemi için zararlı olabilir. Buz topları, beklenmedik şekilde eriyerek enkazın daha da derinlere batmasına neden olabilir. Balonlarla yüzdürme, enkazın kırılganlığını göz önüne alındığında riskli bir girişimdir.
**Doğru Seçimin Yapılması**
Titanik enkazını kaldırmak için en uygun yöntemi seçmek karmaşık bir süreçtir. Bilim insanları, geminin durumunu, çevresel etkileri ve maliyetleri dikkate almalıdır.
**Sonuç**
Titanik enkazını kaldırmak, bilimsel bir meydan okuma olmaya devam ediyor. Önerilen yaratıcı yöntemler, bu olağanüstü gemiyi okyanusun derinliklerinden kurtarmada umut vaat ediyor. Ancak, her bir yöntemin riskleri ve faydaları dikkatlice tartılmalıdır. Titanik'in geleceğini şekillendirecek doğru seçim, yenilik, dikkatli planlama ve çevresel duyarlılığın bir bileşimini gerektirecektir.
Bilim insanlarının Titanik enkazını kaldırmak için önerdiği ilginç yöntemler
**Bilim İnsanları Titanik Enkazını Kaldırmak İçin İlginç Yöntemler Öneriyor**
Uzun yıllar okyanusun derinliklerinde yatan efsanevi Titanik gemisi, bilim insanlarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Son zamanlarda, enkazı kaldırmak için bir dizi yenilikçi ve ilgi çekici yöntem önerildi.
**Elektriksel Uyarım**
Bir grup bilim insanı, enkazı kaldırmak için elektriksel uyarım kullanmayı öneriyor. Bu yöntem, metalik enkazdan elektrik akımı geçirerek onu gevşetir ve kaldırılmasını kolaylaştırır.
**Manitolu Kullanımı**
Başka bir öneri, manitolu adı verilen bir şeker alkolü kullanmayı içeriyor. Manitolu, enkazın etrafındaki suyu daha az yoğun hale getirebilir, böylece yüzer hale gelir.
**Buz Topları**
Diğer bir ilginç fikir, enkazın etrafına dev buz toplarının yerleştirilmesidir. Bu toplar eridikçe, enkazı kaldırmak için kaldırma kuvveti sağlarlar.
**Balonlarla Yüzdürme**
Bir grup araştırmacı, enkaza bağlı büyük balonlar kullanarak yüzdürme sağlamayı önerdi. Balonlar şişirildikten sonra enkazın sudan yükselmesi beklenir.
**Tehlike ve Zorluklar**
Ancak, bu yöntemlerin her biri kendine özgü zorluklar ve tehlikeler taşır. Elektriksel uyarım, geminin yapısal bütünlüğüne zarar verebilir. Manitolu, deniz ekosistemi için zararlı olabilir. Buz topları, beklenmedik şekilde eriyerek enkazın daha da derinlere batmasına neden olabilir. Balonlarla yüzdürme, enkazın kırılganlığını göz önüne alındığında riskli bir girişimdir.
**Doğru Seçimin Yapılması**
Titanik enkazını kaldırmak için en uygun yöntemi seçmek karmaşık bir süreçtir. Bilim insanları, geminin durumunu, çevresel etkileri ve maliyetleri dikkate almalıdır.
**Sonuç**
Titanik enkazını kaldırmak, bilimsel bir meydan okuma olmaya devam ediyor. Önerilen yaratıcı yöntemler, bu olağanüstü gemiyi okyanusun derinliklerinden kurtarmada umut vaat ediyor. Ancak, her bir yöntemin riskleri ve faydaları dikkatlice tartılmalıdır. Titanik'in geleceğini şekillendirecek doğru seçim, yenilik, dikkatli planlama ve çevresel duyarlılığın bir bileşimini gerektirecektir.
Trump'tan güvenlik açığı vurgusu: "Biri o çatıya çıktı ve rapor edilmedi"
**Trump'tan Güvenlik Açığı Vurgusu: "Biri O Çatıya Çıktı ve Rapor Edilmedi"**
**Washington, D.C.** - Eski Başkan Donald Trump, Mar-a-Lago malikanesine yapılan FBI baskınına ilişkin tepkisinde, mülkün güvenliğinde ciddi bir açık olduğunu öne sürdü.
Pazartesi günü yaptığı açıklamada Trump, FBI ajanlarının basın sırasında malikanenin çatısına girdiğini ve bu durumun güvenlik görevlilerine bildirilmediğini belirtti.
"Biri o çatıya çıktı ve rapor edilmedi" dedi Trump. "Bu büyük bir güvenlik açığıdır ve bunun tekrarlanmasını önlemek için derhal önlem alınmalıdır."
FBI, Trump'ın iddiasını reddetti ve operasyon sırasında güvenliği tehlikeye atacak hiçbir durumun meydana gelmediğini belirtti.
Trump'ın yorumları, FBI'ın eski başkanın malikanesini, olası yasadışı belgelere el koymak için aramasının ardından geldi. Arama, Trump'ın 2020 başkanlık seçimlerinde belgeleri yanlış kullanması ve adaleti engellemesi iddiasıyla ilgili devam eden soruşturma kapsamında gerçekleştirildi.
Trump, aramayı "cadı avı" olarak kınadı ve bu durumun siyasi amaçlı olduğunu iddia etti. Ayrıca baskının güvenlik önlemlerini ihlal ettiğini ve malikanesini "bir savaş bölgesine" dönüştürdüğünü söyledi.
Güvenlik uzmanları, Trump'ın yaralanmalara veya mülk hasarına yol açabilecek potansiyel bir güvenlik açığına işaret ettiğini kabul etti. Ancak uzmanlar, FBI'ın yüksek profilli bir kişiye veya mülküne baskın yaparken aşırı önlem aldığını da vurguladı.
FBI ile Trump arasındaki gerginlik, eski başkanın göreve gelmesinden bu yana devam ediyor. Trump, FBI'ı soruşturmalarından dolayı defalarca eleştirdi ve ajansı "derin devlet" komplolarına dahil olmakla suçladı.
Bu son gelişme, Trump'ın FBI ile devam eden çatışmasının ve seçimlerle ilgili adalet soruşturmasının derinleşmesinin bir işareti.