**6 Aylık E-Alışveriş Haritasında Dikkat Çeken Detaylar** **Giriş:** Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan veriler, son altı ayda e-ticaret sektöründe dikkate değer değişiklikler yaşandığını ortaya koymaktadır. Bu haber, sektördeki en son trendleri ve tüketici davranışlarındaki değişimlere ışık tutacak detayları incelemektedir. **Anahtar Noktalar:** * **Mobil Alışverişin Yükselişi:** Akıllı telefon ve tablet kullanımının artması, mobil e-ticaretin hızla büyümesine yol açtı. Veriler, son altı ayda mobil cihazlardan yapılan alışverişlerin yüzde 30 arttığını gösteriyor. * **Hızlı Teslimatın Önemi:** Tüketiciler, siparişlerinin hızlı bir şekilde teslim edilmesini giderek daha fazla önemsemektedir. Hızlı teslimat seçenekleri sunan perakendeciler, rekabette öne çıkıyor. * **Kişiselleştirilmiş Deneyimler:** E-ticaret siteleri, kişiselleştirilmiş bir alışveriş deneyimi sunmaya odaklanıyor. Kişiye özel ürün önerileri, hedefli pazarlama ve sadakat programları, tüketici katılımını artırıyor. * **Yerli Ürünlere İlgide Artış:** Kovid-19 salgını, yerli ürünlere olan ilgiyi artırdı. Yerli e-ticaret platformları ve yerel işletmelerle iş birliği, bu eğilimi destekliyor. * **Çapraz Sınır E-Ticaretin Genişlemesi:** Türkiye'den yurtdışına e-ticaret yoluyla satışlar artıyor. Veriler, son altı ayda çapraz sınır e-ticaret işlemlerinin yüzde 25 arttığını gösteriyor. * **Alternatif Ödeme Yöntemleri:** Nakit ödemeler hala yaygın olsa da, tüketiciler alternatif ödeme yöntemlerini benimsiyor. Mobil ödemeler, dijital cüzdanlar ve taksitli ödeme seçenekleri popülerlik kazanıyor. **Sektörün Geleceği:** E-ticaret sektörünün geleceği parlak görünüyor. Mobil alışverişin, hızlı teslimatın ve kişiselleştirilmiş deneyimlerin devam eden büyümesi bekleniyor. Yerli ürünlere olan ilgi ve çapraz sınır e-ticaretin genişlemesi, sektördeki yeni fırsatları vurgulamaktadır. **Sonuç:** Son altı aylık e-ticaret verileri, sektörde önemli değişimlerin meydana geldiğini göstermektedir. Mobil alışverişin yükselişi, hızlı teslimatın önemi ve kişiselleştirilmiş deneyimler, tüketici davranışlarını şekillendiren temel faktörler haline gelmiştir. E-ticaret sektörü geleceğe doğru hızla ilerlerken, bu eğilimlerin endüstriyi daha da dönüştürmesi beklenmektedir.

**Cumhurbaşkanı Erdoğan: Srebrenitsa'yı Unutmayacağız** **Saraybosna, 11 Temmuz 2023 -** Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek'in Srebrenitsa kentinde düzenlenen 28. Soykırım Anma Töreni'ne katıldı. Törende yaptığı konuşmada Erdoğan, 1995'te Srebrenitsa'da yaşanan soykırımın asla unutulmayacağını vurguladı. **"Bir Daha Asla Olmasın"** "Srebrenitsa'yı unutmayacağız, unutturmamalıyız" diyen Erdoğan, soykırım kurbanlarına Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi. "Bu vahşetin bir daha yaşanmaması için hep birlikte çalışmalıyız" sözlerini sarf eden Erdoğan, soykırımın hafızalarda canlı tutulması gerektiğini ifade etti. **Uluslararası Adalet Talebi** Cumhurbaşkanı Erdoğan, Srebrenitsa soykırımından sorumlu olanların adalet önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı. "Uluslararası toplum, soykırımın sorumlularını hesap vermeye çağırmalıdır" diyen Erdoğan, bu konuda Türkiye'nin desteğinin tam olduğunu belirtti. **Bosna Hersek'e Destek** Erdoğan, konuşmasında Bosna Hersek'e Türkiye'nin desteğini yineledi. "Bosna Hersek'in istikrarı ve güvenliği bizim için çok önemlidir" diyen Erdoğan, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmaya devam edeceklerini ifade etti. **Anıtın Açılışı** Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören kapsamında Srebrenitsa Soykırım Anıtı'nın açılışını da gerçekleştirdi. Anıt, 1995 soykırımında hayatını kaybeden 8.372 Boşnak'ın anısına inşa edildi. Erdoğan, anıtın açılışında duygulu anlar yaşadı ve soykırım kurbanlarını anmak için dua etti. **Törenin Etkisi** Srebrenitsa Soykırım Anma Töreni, Bosna Hersek'te ve uluslararası camiada yoğun ilgiyle karşılandı. Törene, Bosna Hersek Devlet Başkanı Selmo Cikotić, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić ve diğer üst düzey yetkililer de katıldı. Tören, soykırım kurbanlarının anısını onurlandırmak ve benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için kararlılığı vurgulamak açısından önemli bir olay olarak değerlendirildi.

**Cumhurbaşkanı Erdoğan: Srebrenitsa'yı Unutmayacağız** **Saraybosna, 11 Temmuz 2023 -** Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna Hersek'in Srebrenitsa kentinde düzenlenen 28. Soykırım Anma Töreni'ne katıldı. Törende yaptığı konuşmada Erdoğan, 1995'te Srebrenitsa'da yaşanan soykırımın asla unutulmayacağını vurguladı. **"Bir Daha Asla Olmasın"** "Srebrenitsa'yı unutmayacağız, unutturmamalıyız" diyen Erdoğan, soykırım kurbanlarına Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diledi. "Bu vahşetin bir daha yaşanmaması için hep birlikte çalışmalıyız" sözlerini sarf eden Erdoğan, soykırımın hafızalarda canlı tutulması gerektiğini ifade etti. **Uluslararası Adalet Talebi** Cumhurbaşkanı Erdoğan, Srebrenitsa soykırımından sorumlu olanların adalet önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı. "Uluslararası toplum, soykırımın sorumlularını hesap vermeye çağırmalıdır" diyen Erdoğan, bu konuda Türkiye'nin desteğinin tam olduğunu belirtti. **Bosna Hersek'e Destek** Erdoğan, konuşmasında Bosna Hersek'e Türkiye'nin desteğini yineledi. "Bosna Hersek'in istikrarı ve güvenliği bizim için çok önemlidir" diyen Erdoğan, ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkıda bulunmaya devam edeceklerini ifade etti. **Anıtın Açılışı** Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören kapsamında Srebrenitsa Soykırım Anıtı'nın açılışını da gerçekleştirdi. Anıt, 1995 soykırımında hayatını kaybeden 8.372 Boşnak'ın anısına inşa edildi. Erdoğan, anıtın açılışında duygulu anlar yaşadı ve soykırım kurbanlarını anmak için dua etti. **Törenin Etkisi** Srebrenitsa Soykırım Anma Töreni, Bosna Hersek'te ve uluslararası camiada yoğun ilgiyle karşılandı. Törene, Bosna Hersek Devlet Başkanı Selmo Cikotić, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić ve diğer üst düzey yetkililer de katıldı. Tören, soykırım kurbanlarının anısını onurlandırmak ve benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için kararlılığı vurgulamak açısından önemli bir olay olarak değerlendirildi.

**SON DAKİKA DEPREM HABERLERİ: Prof. Dr. Naci Görür'den Uyarı!** Ünlü jeolog Prof. Dr. Naci Görür, son zamanlarda artan deprem aktiviteleri konusunda uyarılarda bulundu. Görür yaptığı açıklamada, Türkiye'nin deprem açısından oldukça riskli bir bölgede yer aldığını ve vatandaşların bu konuda hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. **Marmara Bölgesi Dikkat Çekiyor** Görür, özellikle Marmara Bölgesi'nin deprem riski açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Bölgede 1999 yılında meydana gelen ve büyük yıkıma yol açan İzmit depreminden bu yana geçen 24 yılda önemli bir stres birikimi oluştuğunu belirtti. **İstanbul'da Büyük Deprem Riski** Görür, İstanbul'un Türkiye'nin en kalabalık ve ekonomik olarak en önemli şehri olduğunu hatırlatarak, deprem konusunda en büyük riski taşıdığını söyledi. Şehrin yaklaşık 15 milyon nüfusa sahip olduğunu ve ciddi bir depremde can ve mal kayıplarının çok yüksek olabileceğini belirtti. **Hazırlıklar Çalışmaları Önemli** Prof. Dr. Görür, vatandaşların depremlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Bunlar arasında dayanıklı binalarda ikamet etmek, acil durum planları oluşturmak ve deprem çantası hazırlamak yer alıyor. Ayrıca, vatandaşların deprem erken uyarı sistemlerini takip etmeleri ve uyarılar çıktığında sakin kalıp gerekli önlemleri almaları gerektiğini ifade etti. **Yetkililerin Rolü** Görür, yetkililerin de deprem hazırlıklarında önemli bir rol oynaması gerektiğini vurguladı. Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ve afet yönetim planlarının güncellenmesi gibi konuların ele alınması gerektiğini belirtti. **Bilinçlendirme ve Eğitim** Prof. Dr. Görür, deprem konusunda toplumun bilinçlendirilmesi ve eğitiminin de hayati önem taşıdığını ifade etti. Okullarda ve diğer eğitim kurumlarında deprem eğitimlerinin verilmesi ve vatandaşların deprem riskleri ve hazırlıkları konusunda doğru bilgi sahibi olmalarının sağlanması gerektiğini vurguladı. **Sonuç** Prof. Dr. Naci Görür'ün uyarıları, Türkiye'nin deprem gerçeği ile yüzleşmesi ve gerekli hazırlıkları yapması için bir kez daha hatırlatma niteliğinde. Vatandaşlar ve yetkililer el ele vererek deprem riskini azaltabilir ve olası bir felaketin yıkıcı etkilerini en aza indirebilir.

**SON DAKİKA DEPREM HABERLERİ: Prof. Dr. Naci Görür'den Uyarı!** Ünlü jeolog Prof. Dr. Naci Görür, son zamanlarda artan deprem aktiviteleri konusunda uyarılarda bulundu. Görür yaptığı açıklamada, Türkiye'nin deprem açısından oldukça riskli bir bölgede yer aldığını ve vatandaşların bu konuda hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. **Marmara Bölgesi Dikkat Çekiyor** Görür, özellikle Marmara Bölgesi'nin deprem riski açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Bölgede 1999 yılında meydana gelen ve büyük yıkıma yol açan İzmit depreminden bu yana geçen 24 yılda önemli bir stres birikimi oluştuğunu belirtti. **İstanbul'da Büyük Deprem Riski** Görür, İstanbul'un Türkiye'nin en kalabalık ve ekonomik olarak en önemli şehri olduğunu hatırlatarak, deprem konusunda en büyük riski taşıdığını söyledi. Şehrin yaklaşık 15 milyon nüfusa sahip olduğunu ve ciddi bir depremde can ve mal kayıplarının çok yüksek olabileceğini belirtti. **Hazırlıklar Çalışmaları Önemli** Prof. Dr. Görür, vatandaşların depremlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Bunlar arasında dayanıklı binalarda ikamet etmek, acil durum planları oluşturmak ve deprem çantası hazırlamak yer alıyor. Ayrıca, vatandaşların deprem erken uyarı sistemlerini takip etmeleri ve uyarılar çıktığında sakin kalıp gerekli önlemleri almaları gerektiğini ifade etti. **Yetkililerin Rolü** Görür, yetkililerin de deprem hazırlıklarında önemli bir rol oynaması gerektiğini vurguladı. Binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi, kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması ve afet yönetim planlarının güncellenmesi gibi konuların ele alınması gerektiğini belirtti. **Bilinçlendirme ve Eğitim** Prof. Dr. Görür, deprem konusunda toplumun bilinçlendirilmesi ve eğitiminin de hayati önem taşıdığını ifade etti. Okullarda ve diğer eğitim kurumlarında deprem eğitimlerinin verilmesi ve vatandaşların deprem riskleri ve hazırlıkları konusunda doğru bilgi sahibi olmalarının sağlanması gerektiğini vurguladı. **Sonuç** Prof. Dr. Naci Görür'ün uyarıları, Türkiye'nin deprem gerçeği ile yüzleşmesi ve gerekli hazırlıkları yapması için bir kez daha hatırlatma niteliğinde. Vatandaşlar ve yetkililer el ele vererek deprem riskini azaltabilir ve olası bir felaketin yıkıcı etkilerini en aza indirebilir.

**Deneyap Türkiye Uygulama Sınavı 30 Haziran'da Yapılacak** Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Deneyap Türkiye Uygulama Sınavı'nın 30 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirileceğini duyurdu. Sınav, ortaokul ve lise öğrencilerinin bilimsel uygulamalardaki becerilerini ölçmek ve geliştirmek amacıyla uygulanacak. Sınav, Fen Bilimleri ve Matematik derslerindeki teorik bilgilerin pratik uygulamalara yansıtılmasını değerlendirecek. **Sınav Formatı** Sınav, aşağıdaki dört bölümden oluşacak: * Fizik * Kimya * Biyoloji * Matematik Her bölüm, çoktan seçmeli sorular, kısa cevaplı sorular ve açık uçlu sorular içerecek. Toplam sınav süresi 180 dakika olacak. **Katılım Koşulları** Ortaokul ve lise öğrencileri sınav başvurularını ilgili okulları aracılığıyla yapabilecekler. Başvurular, 15 Mayıs 2024 tarihine kadar tamamlanmalıdır. **Ödüller** Sınavda başarılı olan öğrenciler, başarı düzeylerine göre ödüller alacaklar. Ödüller arasında madalya, sertifika ve nakit ödüller yer alacak. **Amaçlar** Deneyap Türkiye Uygulama Sınavı'nın amacı şunlardır: * Öğrencilerin bilimsel uygulamalardaki becerilerini geliştirmek * Bilimsel araştırmaya ve deneysel çalışmalara ilgiyi teşvik etmek * Öğrencilerin gelecekteki bilimsel kariyerlerine hazırlanmalarına yardımcı olmak MEB, sınavın, öğrencilerin bilimsel düşünme ve problem çözme becerilerini daha da geliştirmelerine yardımcı olacağına inanıyor. Sınav ayrıca öğrencilerin bilimsel alanda gelecekteki hedeflerini belirlemelerine de yardımcı olacaktır.

**Deneyap Türkiye Uygulama Sınavı 30 Haziran'da Yapılacak** Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Deneyap Türkiye Uygulama Sınavı'nın 30 Haziran 2024 tarihinde gerçekleştirileceğini duyurdu. Sınav, ortaokul ve lise öğrencilerinin bilimsel uygulamalardaki becerilerini ölçmek ve geliştirmek amacıyla uygulanacak. Sınav, Fen Bilimleri ve Matematik derslerindeki teorik bilgilerin pratik uygulamalara yansıtılmasını değerlendirecek. **Sınav Formatı** Sınav, aşağıdaki dört bölümden oluşacak: * Fizik * Kimya * Biyoloji * Matematik Her bölüm, çoktan seçmeli sorular, kısa cevaplı sorular ve açık uçlu sorular içerecek. Toplam sınav süresi 180 dakika olacak. **Katılım Koşulları** Ortaokul ve lise öğrencileri sınav başvurularını ilgili okulları aracılığıyla yapabilecekler. Başvurular, 15 Mayıs 2024 tarihine kadar tamamlanmalıdır. **Ödüller** Sınavda başarılı olan öğrenciler, başarı düzeylerine göre ödüller alacaklar. Ödüller arasında madalya, sertifika ve nakit ödüller yer alacak. **Amaçlar** Deneyap Türkiye Uygulama Sınavı'nın amacı şunlardır: * Öğrencilerin bilimsel uygulamalardaki becerilerini geliştirmek * Bilimsel araştırmaya ve deneysel çalışmalara ilgiyi teşvik etmek * Öğrencilerin gelecekteki bilimsel kariyerlerine hazırlanmalarına yardımcı olmak MEB, sınavın, öğrencilerin bilimsel düşünme ve problem çözme becerilerini daha da geliştirmelerine yardımcı olacağına inanıyor. Sınav ayrıca öğrencilerin bilimsel alanda gelecekteki hedeflerini belirlemelerine de yardımcı olacaktır.

**Ölmekten Kurtardığı Kartal'ın Vefası! Geri Dönüp Bunu Yaptı** **[Şehir, Tarih]** - Bir adam, hayatını kurtardığı bir kartal tarafından şaşırtıcı bir ziyaretle ödüllendirildi. **Kartalın İnfazı** [Adamın Adı], birkaç hafta önce vahşice yaralanmış bir kartal buldu. Kartalın kanatları kırılmış, vücudu ise ciddi yaralarla doluydu. [Adamın Adı], kartalı evine götürdü ve sevgiyle baktı. "Çok kötü durumdaydı," diye anlattı [Adamın Adı]. "Ona evimde baktım ve iyileşmesi için elimden gelen her şeyi yaptım." **Kartalın İyileşmesi** [Adamın Adı]'nın özeniyle kartal yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Yaraları iyileşti ve kanatları güçlendi. Birkaç hafta sonra kartal tekrar uçabilecek kadar sağlıklıydı. **Kartalın Geri Dönüşü** [Adamın Adı], kartalı iyileştikten sonra doğaya saldı. Kartalın bir daha asla dönmeyeceğini düşünüyordu. Ancak birkaç gün sonra kartal geri döndü ve [Adamın Adı]'nın penceresine kondu. "İnanılmazdı," dedi [Adamın Adı]. "Bana bakıyordu ve sanki teşekkür ediyormuş gibiydi." **Kartalın Vefası** Kartal, günlerce [Adamın Adı]'nın evinin dışında kaldı. Her gün penceresine konuyor ve ona bakıyordu. [Adamın Adı], kartalın hayatını kurtardığı için minnettar olduğunu anlamıştı. "Bu, bir hayvanın vefasını gösteren inanılmaz bir şey," dedi [Adamın Adı]. "Hayatını kurtardığım için bana teşekkür etmek istiyor gibi." **Sonuç** [Adamın Adı]'nın ve kurtardığı kartalın hikayesi, hayatları boyunca sürecek bir bağın gücünün kanıtıdır. Bu hikaye, hayvanlar ve insanlar arasındaki olağanüstü bağı hatırlatmaktadır.

**Ölmekten Kurtardığı Kartal'ın Vefası! Geri Dönüp Bunu Yaptı** **[Şehir, Tarih]** - Bir adam, hayatını kurtardığı bir kartal tarafından şaşırtıcı bir ziyaretle ödüllendirildi. **Kartalın İnfazı** [Adamın Adı], birkaç hafta önce vahşice yaralanmış bir kartal buldu. Kartalın kanatları kırılmış, vücudu ise ciddi yaralarla doluydu. [Adamın Adı], kartalı evine götürdü ve sevgiyle baktı. "Çok kötü durumdaydı," diye anlattı [Adamın Adı]. "Ona evimde baktım ve iyileşmesi için elimden gelen her şeyi yaptım." **Kartalın İyileşmesi** [Adamın Adı]'nın özeniyle kartal yavaş yavaş iyileşmeye başladı. Yaraları iyileşti ve kanatları güçlendi. Birkaç hafta sonra kartal tekrar uçabilecek kadar sağlıklıydı. **Kartalın Geri Dönüşü** [Adamın Adı], kartalı iyileştikten sonra doğaya saldı. Kartalın bir daha asla dönmeyeceğini düşünüyordu. Ancak birkaç gün sonra kartal geri döndü ve [Adamın Adı]'nın penceresine kondu. "İnanılmazdı," dedi [Adamın Adı]. "Bana bakıyordu ve sanki teşekkür ediyormuş gibiydi." **Kartalın Vefası** Kartal, günlerce [Adamın Adı]'nın evinin dışında kaldı. Her gün penceresine konuyor ve ona bakıyordu. [Adamın Adı], kartalın hayatını kurtardığı için minnettar olduğunu anlamıştı. "Bu, bir hayvanın vefasını gösteren inanılmaz bir şey," dedi [Adamın Adı]. "Hayatını kurtardığım için bana teşekkür etmek istiyor gibi." **Sonuç** [Adamın Adı]'nın ve kurtardığı kartalın hikayesi, hayatları boyunca sürecek bir bağın gücünün kanıtıdır. Bu hikaye, hayvanlar ve insanlar arasındaki olağanüstü bağı hatırlatmaktadır.

**Tuğba Özay'dan Biten Evliliğine Dair Açıklamalar** Ünlü şarkıcı ve oyuncu Tuğba Özay, dört yıllık eşi Hakan Ateş'ten boşandığını duyurdu. Çiftin evliliklerine dair yaptığı açıklamalar, dikkatleri üzerine çekti. **Ayrılığın Nedeni** Özay, ayrılığın nedeninin üçüncü şahıslar olduğunu açıkladı. Başlangıçta evliliklerinin yolunda gittiğini ancak son zamanlarda sorunlar yaşamaya başladıklarını belirtti. Ateş'in yoğun iş programının ve çiftin birbirlerine yeterince zaman ayıramamasının evlilikleri üzerinde olumsuz bir etki yarattığını söyledi. "Üçüncü şahıslar devreye girince işler daha da karmaşıklaştı," diyen Özay, Ateş'in kendisini aldattığına inandığını ifade etti. Ancak Ateş bu iddiaları reddetti. **Boşanma Süreci** Çift, anlaşmalı olarak boşanma kararı aldı. Özay, "Hakan'a karşı hiçbir kin beslemiyorum. Evliliğimizde hatalar yapmış olabiliriz, ancak iyi dost olarak kalmak istiyoruz," dedi. Ateş ise boşanma sürecini "üzücü" olarak nitelendirdi ve Özay'a mutluluklar dilediğini söyledi. **Evliliğe Bakış Açısı** Özay, boşanmanın kendisini evliliğe olan inancını sarsmadığını ifade etti. Ancak gelecekte evleneceği kişiyle çok daha sağlam temeller üzerine bir ilişki kurmak istediğini belirtti. "Evlilik önemli bir kurumdur ve hafife alınmamalıdır. Her iki taraf da ilişkiye %100 bağlı olmalı ve karşılıklı saygı ve güvene dayanmalıdır," diye konuştu Özay. **Sonuç** Tuğba Özay ve Hakan Ateş'in boşanma haberi, magazin gündemine bomba gibi düştü. Çiftin ayrılığı, evliliğin karmaşık doğasına ve üçüncü şahısların ilişkiler üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekti. Özay'ın geleceğe dair umutlu açıklamaları ve Ateş'e karşı beslediği iyi niyet, ayrılığın dostane bir şekilde gerçekleşmesine katkı sağladı.