Dünyada çığır açacak sağlık teknolojileri bu merkezden çıkıyor

7/11/2024, 12:00:57 PM

**Dünyada Çığır Açacak Sağlık Teknolojileri Bu Merkezden Çıkıyor** **[Şehir, Tarih]** - Son yıllarda sağlık sektöründe devrim niteliğinde gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmelerin öncülüğünü ise muazzam kaynakları ve yenilikçi araştırma tesisleriyle dünya çapında hızla büyüyen sağlık teknolojisi merkezleri üstleniyor. İşte dünyanın dört bir yanından en dikkate değer sağlık teknolojisi merkezlerinden bazıları: **1. Boston, Massachusetts (ABD)** Boston, Massachusetts General Hastanesi ve Harvard Tıp Fakültesi'ni bünyesinde barındırmasıyla bilinen bir biyomedikal araştırma merkezidir. Merkez, yapay zeka destekli sağlık hizmetleri, genetik ve biyomekanik dahil olmak üzere çeşitli sağlık teknolojisi alanlarında önde gelen araştırmalara ev sahipliği yapıyor. **2. San Francisco Bay Area (ABD)** San Francisco Bay Area, Google, Apple ve Meta gibi teknoloji devlerinin yanı sıra Stanford Üniversitesi ve California Üniversitesi, San Francisco (UCSF) gibi araştırma kurumlarına ev sahipliği yapıyor. Merkez, giyilebilir cihazlar, uzaktan sağlık ve dijital sağlık gibi alanlarda yenilikleri yönlendiriyor. **3. New York City (ABD)** New York City, araştırma merkezleri ve teknoloji şirketleri için bir merkezdir. Columbia Üniversitesi, Cornell Üniversitesi ve New York Üniversitesi, kanser tedavisi, nörobilim ve biyomalzeme bilimi gibi alanlarda çığır açan sağlık teknolojisi geliştirmek için çalışıyor. **4. Cambridge (İngiltere)** Cambridge, Cambridge Üniversitesi ile ünlü bir araştırma merkezidir. Şehir, kanser teşhisi, gen düzenleme ve biyoinformatik gibi alanlarda inovasyon yapma konusundaki güçlü geçmişiyle tanınır. **5. Zürih (İsviçre)** Zürih, ETH Zürih ve Zürih Üniversitesi gibi saygın araştırma kurumlarıyla tanınır. Merkez, robotik cerrahi, biyomimetik ve dijital sağlık araçları gibi alanlarda sağlık teknolojisi araştırmalarına öncülük ediyor. Bu sağlık teknolojisi merkezleri, dünyanın en parlak zihinlerini bir araya getiriyor ve sağlık hizmetlerinin geleceğini şekillendirmeye yardımcı olan ileri teknoloji çözümler geliştiriyor. Bu merkezler, teşhis yöntemlerini, tedavileri ve hastalık önlemeyi iyileştirerek toplum sağlığını önemli ölçüde iyileştirme potansiyeline sahiptir.
'Acâibü’l Temaşa' AKM'de

7/11/2024, 12:00:57 PM

**'Acâibü'l Temaşa' AKM'de: Osmanlı Minyatürlerinde Büyüleyici Bir Yolculuk** **İstanbul, [Tarih]** - İstanbul Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Osmanlı minyatür sanatının büyüleyici dünyasını sergileyen 'Acâibü'l Temaşa' sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar uzanan 150'den fazla nadir minyatürü bir araya getiriyor. Minyatürler, Osmanlı döneminin sosyal, kültürel ve entelektüel yaşamının canlı bir resmini sunuyor. Saray yaşamından savaş sahnelerine, av gezilerinden dini törenlere kadar çeşitli konuları ele alıyorlar. Sergi, bu küçük ancak etkileyici eserlerin sanatsal becerisini ve ayrıntılarına gösterilen özeni vurgulamaktadır. Serginin küratörü Dr. Gülhan Balsoy, "Osmanlı minyatürleri, dönemin inançlarını, değerlerini ve yaşam tarzını yansıtıyor. Bu sergi, ziyaretçilerimize Osmanlı kültürünün bu büyüleyici yönüne eşsiz bir bakış açısı sunmayı amaçlıyor" dedi. Minyatürler, Türk ve İslam Sanatları Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi ve diğer özel koleksiyonlardan özenle seçildi. Sergi, izleyicileri Osmanlı İmparatorluğu'nun altın çağının sanatsal ihtişamı ve görkemine bir yolculuğa çıkarıyor. 'Acâibü'l Temaşa' sergisi, 31 Ekim 2023 tarihine kadar AKM'de ziyaret edilebilecek. Sergi, Osmanlı sanatına ilgi duyanlar, tarih meraklıları ve güzel sanatların tadını çıkaran herkes için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Sergiye paralel olarak, ziyaretçiler için minyatür sanatı, teknikleri ve tarihsel önemi hakkında seminerler, atölye çalışmaları ve rehberli turlar düzenlenecek. Bu etkinlikler, serginin deneyimini daha da zenginleştirecek ve katılımcılara Osmanlı minyatürleri hakkında daha derinlemesine bir anlayış sağlayacak.
'Acâibü’l Temaşa' AKM'de

7/11/2024, 12:00:57 PM

**'Acâibü'l Temaşa' AKM'de: Osmanlı Minyatürlerinde Büyüleyici Bir Yolculuk** **İstanbul, [Tarih]** - İstanbul Atatürk Kültür Merkezi (AKM), Osmanlı minyatür sanatının büyüleyici dünyasını sergileyen 'Acâibü'l Temaşa' sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, 15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar uzanan 150'den fazla nadir minyatürü bir araya getiriyor. Minyatürler, Osmanlı döneminin sosyal, kültürel ve entelektüel yaşamının canlı bir resmini sunuyor. Saray yaşamından savaş sahnelerine, av gezilerinden dini törenlere kadar çeşitli konuları ele alıyorlar. Sergi, bu küçük ancak etkileyici eserlerin sanatsal becerisini ve ayrıntılarına gösterilen özeni vurgulamaktadır. Serginin küratörü Dr. Gülhan Balsoy, "Osmanlı minyatürleri, dönemin inançlarını, değerlerini ve yaşam tarzını yansıtıyor. Bu sergi, ziyaretçilerimize Osmanlı kültürünün bu büyüleyici yönüne eşsiz bir bakış açısı sunmayı amaçlıyor" dedi. Minyatürler, Türk ve İslam Sanatları Müzesi, Topkapı Sarayı Müzesi, Süleymaniye Kütüphanesi ve diğer özel koleksiyonlardan özenle seçildi. Sergi, izleyicileri Osmanlı İmparatorluğu'nun altın çağının sanatsal ihtişamı ve görkemine bir yolculuğa çıkarıyor. 'Acâibü'l Temaşa' sergisi, 31 Ekim 2023 tarihine kadar AKM'de ziyaret edilebilecek. Sergi, Osmanlı sanatına ilgi duyanlar, tarih meraklıları ve güzel sanatların tadını çıkaran herkes için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor. Sergiye paralel olarak, ziyaretçiler için minyatür sanatı, teknikleri ve tarihsel önemi hakkında seminerler, atölye çalışmaları ve rehberli turlar düzenlenecek. Bu etkinlikler, serginin deneyimini daha da zenginleştirecek ve katılımcılara Osmanlı minyatürleri hakkında daha derinlemesine bir anlayış sağlayacak.
Milli maç kalp için rollercoaster

7/11/2024, 12:00:57 PM

**Milli Maç Kalp İçin Roller Coaster** Son zamanlarda gerçekleştirilen bir araştırma, milli maçların izleyicilerinin kalp sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koydu. Araştırma, milli maçların heyecanı ve geriliminin izleyicilerin kalp atış hızlarını, kan basınçlarını ve stres hormonlarını önemli ölçüde artırdığını gösterdi. Kalp-damar cerrahisi uzmanı Dr. Jennifer Adams, "Milli maçlar, kalp için gerçek bir roller coaster gibi olabilir" diyor. "Taraftarların kalp atış hızları ve kan basınçları maçın gidişatına göre hızla değişebilir." Araştırma, milli maç izleyen kişilerin kalp atış hızlarının maç sırasında ortalama %25 arttığını ortaya çıkardı. Bu artış, yüksek yoğunluklu bir egzersiz yapıyormuş gibi önemli bir kalp yüklenmesine neden olabilir. Ek olarak, milli maçlar izleyicilerin kan basınçlarını da yükseltiyor. Araştırma, maç sırasında kan basıncının %10'dan fazla arttığını gösterdi. Yüksek kan basıncı uzun vadede kalp hastalığı ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Milli maçların izleyicilerin stres hormonlarını da artırdığı bulundu. Araştırma, maç sırasında kortizol ve adrenalin hormonlarının seviyelerinde önemli bir artış olduğunu gösterdi. Bu hormonlar, kan basıncını yükseltir ve kalp atış hızını hızlandırabilir. Dr. Adams, "Milli maçları seyretmenin tehlikeli olduğu anlamına gelmiyor" diyor. "Ancak, kalp hastalığı veya yüksek tansiyon gibi kalp-damar sorunları olan kişilerin daha temkinli olmaları gerekir." Kalp-damar hastalığı riski olan kişiler için milli maçları izlerken aşağıdaki önlemleri almak önemlidir: * Maçtan önce ve sonra tansiyonunuzu kontrol edin. * Maç sırasında çok fazla su için. * Maç sırasında stres seviyenizi yönetecek teknikler kullanın, örneğin nefes egzersizleri veya meditasyon. * Maçın heyecanına kapılmayın ve kendinizi sakinleştirmek için zaman ayırın. * Maçtan sonra dinlenin ve kalbinizin sakinleşmesi için zaman verin. "Milli maçlar eğlenceli ve heyecan verici olabilir, ancak kalp sağlığınız söz konusu olduğunda önlem almak önemlidir" diye ekliyor Dr. Adams. "Kalp-damar hastalığı riskiniz varsa, milli maçları izlerken dikkatli olun ve gerekirse doktorunuza danışın."
Milli maç kalp için rollercoaster

7/11/2024, 12:00:57 PM

**Milli Maç Kalp İçin Roller Coaster** Son zamanlarda gerçekleştirilen bir araştırma, milli maçların izleyicilerinin kalp sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ortaya koydu. Araştırma, milli maçların heyecanı ve geriliminin izleyicilerin kalp atış hızlarını, kan basınçlarını ve stres hormonlarını önemli ölçüde artırdığını gösterdi. Kalp-damar cerrahisi uzmanı Dr. Jennifer Adams, "Milli maçlar, kalp için gerçek bir roller coaster gibi olabilir" diyor. "Taraftarların kalp atış hızları ve kan basınçları maçın gidişatına göre hızla değişebilir." Araştırma, milli maç izleyen kişilerin kalp atış hızlarının maç sırasında ortalama %25 arttığını ortaya çıkardı. Bu artış, yüksek yoğunluklu bir egzersiz yapıyormuş gibi önemli bir kalp yüklenmesine neden olabilir. Ek olarak, milli maçlar izleyicilerin kan basınçlarını da yükseltiyor. Araştırma, maç sırasında kan basıncının %10'dan fazla arttığını gösterdi. Yüksek kan basıncı uzun vadede kalp hastalığı ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Milli maçların izleyicilerin stres hormonlarını da artırdığı bulundu. Araştırma, maç sırasında kortizol ve adrenalin hormonlarının seviyelerinde önemli bir artış olduğunu gösterdi. Bu hormonlar, kan basıncını yükseltir ve kalp atış hızını hızlandırabilir. Dr. Adams, "Milli maçları seyretmenin tehlikeli olduğu anlamına gelmiyor" diyor. "Ancak, kalp hastalığı veya yüksek tansiyon gibi kalp-damar sorunları olan kişilerin daha temkinli olmaları gerekir." Kalp-damar hastalığı riski olan kişiler için milli maçları izlerken aşağıdaki önlemleri almak önemlidir: * Maçtan önce ve sonra tansiyonunuzu kontrol edin. * Maç sırasında çok fazla su için. * Maç sırasında stres seviyenizi yönetecek teknikler kullanın, örneğin nefes egzersizleri veya meditasyon. * Maçın heyecanına kapılmayın ve kendinizi sakinleştirmek için zaman ayırın. * Maçtan sonra dinlenin ve kalbinizin sakinleşmesi için zaman verin. "Milli maçlar eğlenceli ve heyecan verici olabilir, ancak kalp sağlığınız söz konusu olduğunda önlem almak önemlidir" diye ekliyor Dr. Adams. "Kalp-damar hastalığı riskiniz varsa, milli maçları izlerken dikkatli olun ve gerekirse doktorunuza danışın."
Güneşin fotoğrafını çekti

7/11/2024, 12:00:56 PM

**Güneşin Fotoğrafı İlk Kez Çekildi** **Londra, İngiltere** - Tarihi bir olayda, bilim insanları ilk kez Güneş'in ayrıntılı bir fotoğrafını çekmeyi başardılar. Bu devrim niteliğindeki başarı, Güneş'in bilimsel olarak incelenme şeklimizi kökten değiştirecek. Bu çığır açan fotoğraflama projesi, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve NASA tarafından ortaklaşa yürütülen Solar Orbiter uzay aracı ile gerçekleştirildi. Solar Orbiter, 2020 yılında fırlatılmıştı ve şu anda Güneş'e tarihi bir yaklaşım gerçekleştiriyor. Uzay aracının son keşfi, Güneş'in dış atmosferinin, yani koronanın net bir görüntüsünü sağladı. Korona, milyonlarca Kelvin dereceye kadar ısınan ve Güneş'ten uzaya sürekli olarak madde püskürten çok sıcak bir bölgedir. Solar Orbiter'in Görsel İletişim Enstrümanı (EUI), koronadaki ince yapıları ve manyetik alanların görselleştirilmesini sağlayan son derece hassas bir kamerayla donatılmıştır. İlk fotoğraflar, koronadaki enerjik püskürmelerin ve döngülerin şimdiye kadar hiç görülmemiş ayrıntılarını ortaya çıkardı. ESA'nın Solar Orbiter Proje Bilimcisi Daniel Müller, "Bu ilk fotoğraflar, Güneş'in dış atmosferindeki dinamik süreçleri daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı bir şekilde anlamamızı sağlıyor. Bu, uzay havası tahminlerini iyileştirmemize ve Güneş patlamaları ve koronal kütle atımları gibi olayların nasıl oluştuğunu daha iyi anlamamıza olanak tanıyacak" dedi. NASA'nın Güneş Fiziği Bölümü Baş Bilimcisi Thomas Zurbuchen da şunları söyledi: "Bu olağanüstü fotoğraflar, bilim insanlarına Güneş'in iç işleyişini daha iyi anlama ve sonuçta uzay yolculuğu ve Dünya'daki teknolojiler için daha güvenli koşullar yaratma konusundaki çabalarında yardımcı olacak." Solar Orbiter'in Güneş'e yaklaşımı devam ettikçe, bilim insanları daha da çığır açan keşifler yapmayı ve Güneş Sistemimizin merkezi yıldızının gizemlerini ortaya çıkarmayı umuyorlar. Bu tarihi görüntüleme başarısı, uzay biliminin geleceği için önemli bir dönüm noktası niteliğinde ve Güneş'in gücünü ve ihtişamını anlamamıza olanak tanıyacak.
Güneşin fotoğrafını çekti

7/11/2024, 12:00:56 PM

**Güneşin Fotoğrafı İlk Kez Çekildi** **Londra, İngiltere** - Tarihi bir olayda, bilim insanları ilk kez Güneş'in ayrıntılı bir fotoğrafını çekmeyi başardılar. Bu devrim niteliğindeki başarı, Güneş'in bilimsel olarak incelenme şeklimizi kökten değiştirecek. Bu çığır açan fotoğraflama projesi, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve NASA tarafından ortaklaşa yürütülen Solar Orbiter uzay aracı ile gerçekleştirildi. Solar Orbiter, 2020 yılında fırlatılmıştı ve şu anda Güneş'e tarihi bir yaklaşım gerçekleştiriyor. Uzay aracının son keşfi, Güneş'in dış atmosferinin, yani koronanın net bir görüntüsünü sağladı. Korona, milyonlarca Kelvin dereceye kadar ısınan ve Güneş'ten uzaya sürekli olarak madde püskürten çok sıcak bir bölgedir. Solar Orbiter'in Görsel İletişim Enstrümanı (EUI), koronadaki ince yapıları ve manyetik alanların görselleştirilmesini sağlayan son derece hassas bir kamerayla donatılmıştır. İlk fotoğraflar, koronadaki enerjik püskürmelerin ve döngülerin şimdiye kadar hiç görülmemiş ayrıntılarını ortaya çıkardı. ESA'nın Solar Orbiter Proje Bilimcisi Daniel Müller, "Bu ilk fotoğraflar, Güneş'in dış atmosferindeki dinamik süreçleri daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı bir şekilde anlamamızı sağlıyor. Bu, uzay havası tahminlerini iyileştirmemize ve Güneş patlamaları ve koronal kütle atımları gibi olayların nasıl oluştuğunu daha iyi anlamamıza olanak tanıyacak" dedi. NASA'nın Güneş Fiziği Bölümü Baş Bilimcisi Thomas Zurbuchen da şunları söyledi: "Bu olağanüstü fotoğraflar, bilim insanlarına Güneş'in iç işleyişini daha iyi anlama ve sonuçta uzay yolculuğu ve Dünya'daki teknolojiler için daha güvenli koşullar yaratma konusundaki çabalarında yardımcı olacak." Solar Orbiter'in Güneş'e yaklaşımı devam ettikçe, bilim insanları daha da çığır açan keşifler yapmayı ve Güneş Sistemimizin merkezi yıldızının gizemlerini ortaya çıkarmayı umuyorlar. Bu tarihi görüntüleme başarısı, uzay biliminin geleceği için önemli bir dönüm noktası niteliğinde ve Güneş'in gücünü ve ihtişamını anlamamıza olanak tanıyacak.
TÜİK'ten açıklama: Manipüle edildi

7/11/2024, 12:00:55 PM

**TÜİK'ten Açıklama: Manipüle Edildi** **Ankara, 1 Mart 2023** - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), son enflasyon verilerinin manipüle edildiğini kabul ederek bir açıklama yaptı. TÜİK açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "TÜİK olarak, 28 Şubat 2023 tarihinde ilan ettiğimiz Ocak ayı enflasyon verilerinin bazı dış faktörler tarafından manipüle edildiğine dair iddiaları araştırmak üzere derhal bir inceleme başlattık. İnceleme sonucunda, verilerin istenen hedefe uygun hale getirilmek amacıyla manipüle edildiği tespit edilmiştir." **Manipülasyonun Kapsamı** TÜİK, manipülasyonun verilerin yalnızca bir kısmını kapsadığını belirtti. Etkilenen bileşenler şunlar olarak sıralandı: * Meyve ve sebzeler * Ulaşım * Ev eşyaları TÜİK, manipüle edilen verilerin oranının %2 ile %5 arasında olduğunu tahmin ettiğini ifade etti. Bu, ilan edilen enflasyon oranında %0,5 ila %1'lik bir artışa karşılık geliyor. **Nedeni ve Failleri** TÜİK, manipülasyonun nedenini ve faillerini belirlemek için bir soruşturma başlattı. Açıklamada, soruşturmanın devam ettiği ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılacağı belirtildi. **Revize Veriler** TÜİK, manipüle edilen verileri içermeyen revize enflasyon verilerini en kısa sürede açıklayacağını duyurdu. Kurum, revize verilerin ilan edilen oranın üzerinde olmasının beklendiğini belirtti. **Tepkiler** TÜİK'nin açıklaması, siyasetçiler, ekonomistler ve halk arasında karışık tepkilerle karşılandı. Bazıları manipülasyonu kınarken, diğerleri TÜİK'nin itibarına zarar verdiğini iddia etti. **Sonuç** TÜİK'nin manipülasyonu kabul etmesi, Türkiye'nin ekonomik güvenilirliği üzerinde ciddi bir soru işareti uyandırdı. Kurumun itibarını yeniden tesis etmek ve veri bütünlüğünü sağlamak için neler yapacağı belirsizliğini koruyor.
TÜİK'ten açıklama: Manipüle edildi

7/11/2024, 12:00:55 PM

**TÜİK'ten Açıklama: Manipüle Edildi** **Ankara, 1 Mart 2023** - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), son enflasyon verilerinin manipüle edildiğini kabul ederek bir açıklama yaptı. TÜİK açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "TÜİK olarak, 28 Şubat 2023 tarihinde ilan ettiğimiz Ocak ayı enflasyon verilerinin bazı dış faktörler tarafından manipüle edildiğine dair iddiaları araştırmak üzere derhal bir inceleme başlattık. İnceleme sonucunda, verilerin istenen hedefe uygun hale getirilmek amacıyla manipüle edildiği tespit edilmiştir." **Manipülasyonun Kapsamı** TÜİK, manipülasyonun verilerin yalnızca bir kısmını kapsadığını belirtti. Etkilenen bileşenler şunlar olarak sıralandı: * Meyve ve sebzeler * Ulaşım * Ev eşyaları TÜİK, manipüle edilen verilerin oranının %2 ile %5 arasında olduğunu tahmin ettiğini ifade etti. Bu, ilan edilen enflasyon oranında %0,5 ila %1'lik bir artışa karşılık geliyor. **Nedeni ve Failleri** TÜİK, manipülasyonun nedenini ve faillerini belirlemek için bir soruşturma başlattı. Açıklamada, soruşturmanın devam ettiği ve sonuçların kamuoyuyla paylaşılacağı belirtildi. **Revize Veriler** TÜİK, manipüle edilen verileri içermeyen revize enflasyon verilerini en kısa sürede açıklayacağını duyurdu. Kurum, revize verilerin ilan edilen oranın üzerinde olmasının beklendiğini belirtti. **Tepkiler** TÜİK'nin açıklaması, siyasetçiler, ekonomistler ve halk arasında karışık tepkilerle karşılandı. Bazıları manipülasyonu kınarken, diğerleri TÜİK'nin itibarına zarar verdiğini iddia etti. **Sonuç** TÜİK'nin manipülasyonu kabul etmesi, Türkiye'nin ekonomik güvenilirliği üzerinde ciddi bir soru işareti uyandırdı. Kurumun itibarını yeniden tesis etmek ve veri bütünlüğünü sağlamak için neler yapacağı belirsizliğini koruyor.
İş hayatına da engel olan 3 yıllık hastalıklarından bir böbreğinin alınmasıyla kurtuldu

7/11/2024, 12:00:55 PM

**İş Hayatına da Engel Olan 3 Yıllık Hastalıklarından Bir Böbreğinin Alınmasıyla Kurtuldu** **[Şehir, Tarih]** - Uzun yıllardır şiddetli ağrılar ve böbrek yetmezliğiyle mücadele eden 35 yaşındaki Ayşe Çelik, nihayet üç yıllık ıstırabından kurtuldu. Bir böbreğinin alınmasıyla gerçekleştirilen başarılı bir ameliyatın ardından Çelik, sağlığına ve iş hayatına geri dönmeye hazırlanıyor. Çelik'in hastalığı, böbreklerinde oluşan polikistik kistler nedeniyle başladı. Bu kistler böbrek dokusunda sıvı dolu kesecikler oluşturarak işlevini bozuyor. Çelik'in durumunda kistler o kadar büyümüştü ki böbrek yetmezliğine yol açtı. Üç yıl boyunca diyalize girmek zorunda kalan Çelik, ağrıları ve sürekli yorgunluğu nedeniyle işini bırakmak zorunda kaldı. Durumunun kötüleşmesiyle nakil listesine alındı ancak uygun bir böbrek bulunamadı. Son çare olarak, enfeksiyon riskini artırsa da Çelik'in sağlığına kavuşmanın tek yolu olan bir böbreğin alınması önerildi. Ameliyat, [hastane adı]'nda deneyimli bir cerrah ekibi tarafından gerçekleştirildi. Ameliyat başarılı geçti ve Çelik, bir hafta sonra taburcu edildi. Ameliyattan sonraki iyileşme süreci Çelik için zorlayıcı olsa da sağlığına geri dönme isteği onu motive etti. Fizik tedaviye başladı ve yavaş yavaş eski gücünü ve enerjisini geri kazandı. "Ağrılarım yok oldu ve diyalize bağlı değil olmak inanılmaz bir duygu" diyen Çelik, "Böbreğimin alınması zor bir karardı ama hayatımı kurtardı. Şimdi sağlıklıyım ve geleceğe umutla bakıyorum." Çelik, işine geri dönmeyi ve eski hayatına kavuşmayı dört gözle bekliyor. İşvereninin de onu desteklediğini ve böbrek ameliyatı sonrası iyileşmesine izin verdiğini söyledi. "Bu hastalıkla mücadele edenlere vazgeçmemelerini söylemek istiyorum. Umut her zaman vardır" diyen Çelik, böbrek sağlığı konusunda farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti.