**Evdeyken Tatilde Hissetmek İçin Yapabileceğiniz 5 Şey** Yoğun ve stresli bir hayatın ortasında, sık sık tatile çıkma ve günlük rutinimizden uzaklaşma fırsatı bulamayabiliriz. Ancak, evdeyken bile tatildeymiş gibi hissedebileceğimiz birkaç kolay ve etkili yol vardır. İşte evde tatil hissini yakalamanıza yardımcı olacak 5 ipucu: **1. Bir Tema Belirleyin** Tatil destinasyonlarına özgü bir tema seçmek, evinizi başka bir yere dönüştürmenize yardımcı olabilir. Örneğin, tropikal bir kaçamak istiyorsanız, evinizi palmiye ağaçları, egzotik çiçekler ve berrak mavi su dekorasyonlarıyla süsleyin. Alternatif olarak, dağ manzarasını tercih ediyorsanız, rahat battaniyeler, sıcak renkler ve doğal unsurlar ekleyin. **2. Duyusal Deneyimleri Yaratın** Tatil hissini uyandıran duyusal deneyimler yaratmak, zihninizi ve bedeninizi tatil moduna geçirmeye yardımcı olabilir. Rahatlatıcı aromalar yayan mumlar veya difüzörler kullanın, örneğin lavanta veya okaliptüs. Ayrıca, lüks bir spa gibi hissetmek için sıcak bir banyo yapın veya berraklık sağlamak için sakinleştirici müzikler dinleyin. **3. Günlük Rutinlerinizi Kırın** Tatildeyken genellikle günlük rutinlerimizi kırarız. Evdeyken de benzer bir yaklaşım benimseyin. Farklı saatlerde uyuyun, farklı yiyecekler yiyin ve farklı etkinliklere katılın. Bu, zihninizi sıradanlıktan çıkarmanıza ve tatildeymiş gibi hissetmenize yardımcı olacaktır. **4. Yeni Hobilere Dalın** Tatiller, yeni şeyler denemek ve hobilere dalmak için harika fırsatlar sunar. Evdeyken, sizi heyecanlandıran ve tatil hissi uyandıran yeni etkinlikler keşfedin. Boyama, okuma, örgü veya yemek pişirme bunlardan sadece birkaçı. **5. Gezintiye Çıkın** Bilinmeyen yerleri keşfetmek tatil deneyiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Evdeyken bile, tanımadığınız yerleri keşfetmek, tatil hissini uyandırmanıza yardımcı olabilir. Bölgenizde daha önce hiç gitmediğiniz parkları, müzeleri veya yerel işletmeleri ziyaret edin.

**AB'den Srebrenitsa Açıklaması: "Avrupa'nın En Karanlık Anlarından"** **Brüksel, Belçika** - Avrupa Birliği (AB), 1995 Srebrenitsa katliamının 28. yıldönümünde güçlü bir açıklama yayınlayarak, olayın "Avrupa tarihinin en karanlık anlarından biri" olduğunu belirtti. Açıklamada AB, "Srebrenitsa katliamı, Avrupa'da 20. yüzyılın sonlarından bu yana işlenen en korkunç savaş suçlarından biri olmaya devam ediyor" ifadesine yer verdi. AB, 11 Temmuz 1995 tarihinde Hollanda'nın Birleşmiş Milletler (BM) barış gücü tarafından korunan Srebrenitsa'da Sırp kuvvetlerinin yaklaşık 8.000 Boşnak Müslüman erkeği ve çocuğu katlettiğini hatırlattı. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, "Bu katliamın kurbanlarını ve ailelerini asla unutmayacağız. Srebrenitsa, Avrupa'nın karanlık geçmişiyle yüzleşmeyi sürdürmesi gereken önemli bir uyarı görevi görmeye devam ediyor" diye belirtti. AB, Srebrenitsa'nın Avrupa'da etnik temizlik ve soykırım riskinin hâlâ var olduğunu gösterdiğini vurguladı. Açıklamada, "Avrupa, bölünme ve hoşgörüsüzlük unsurlarına karşı savaşmak ve herkes için adaleti ve hukukun üstünlüğünü sağlamak için birlikte çalışmalıdır" denildi. AB, Srebrenitsa'da ölenlerin anısına saygılarını sunarak, "Bu karanlık günün gerçekleri asla unutulmamalı ve tekrarlanmaması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız" dedi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, "Srebrenitsa soykırımı, insanlığın en aşağılık yüzüdür. Bu vahşeti işleyenlere karşı adaletin sağlanması ve kayıp canların anısına saygımızı göstermek için çalışmaya devam etmeliyiz" diyerek Avrupa Parlamentosu'nun her yıl 11 Temmuz'u Srebrenitsa Anma Günü olarak belirlediğini hatırlattı. AB, tüm üye devletlerini Srebrenitsa katliamının kurbanlarına adaleti sağlamak, bölünmeyi önlemek ve hoşgörüyü teşvik etmek için birlikte çalışmaya çağırdı.

**AB'den Srebrenitsa Açıklaması: "Avrupa'nın En Karanlık Anlarından"** **Brüksel, Belçika** - Avrupa Birliği (AB), 1995 Srebrenitsa katliamının 28. yıldönümünde güçlü bir açıklama yayınlayarak, olayın "Avrupa tarihinin en karanlık anlarından biri" olduğunu belirtti. Açıklamada AB, "Srebrenitsa katliamı, Avrupa'da 20. yüzyılın sonlarından bu yana işlenen en korkunç savaş suçlarından biri olmaya devam ediyor" ifadesine yer verdi. AB, 11 Temmuz 1995 tarihinde Hollanda'nın Birleşmiş Milletler (BM) barış gücü tarafından korunan Srebrenitsa'da Sırp kuvvetlerinin yaklaşık 8.000 Boşnak Müslüman erkeği ve çocuğu katlettiğini hatırlattı. Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, "Bu katliamın kurbanlarını ve ailelerini asla unutmayacağız. Srebrenitsa, Avrupa'nın karanlık geçmişiyle yüzleşmeyi sürdürmesi gereken önemli bir uyarı görevi görmeye devam ediyor" diye belirtti. AB, Srebrenitsa'nın Avrupa'da etnik temizlik ve soykırım riskinin hâlâ var olduğunu gösterdiğini vurguladı. Açıklamada, "Avrupa, bölünme ve hoşgörüsüzlük unsurlarına karşı savaşmak ve herkes için adaleti ve hukukun üstünlüğünü sağlamak için birlikte çalışmalıdır" denildi. AB, Srebrenitsa'da ölenlerin anısına saygılarını sunarak, "Bu karanlık günün gerçekleri asla unutulmamalı ve tekrarlanmaması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız" dedi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, "Srebrenitsa soykırımı, insanlığın en aşağılık yüzüdür. Bu vahşeti işleyenlere karşı adaletin sağlanması ve kayıp canların anısına saygımızı göstermek için çalışmaya devam etmeliyiz" diyerek Avrupa Parlamentosu'nun her yıl 11 Temmuz'u Srebrenitsa Anma Günü olarak belirlediğini hatırlattı. AB, tüm üye devletlerini Srebrenitsa katliamının kurbanlarına adaleti sağlamak, bölünmeyi önlemek ve hoşgörüyü teşvik etmek için birlikte çalışmaya çağırdı.

**Wimbledon: Djokovic'in Rakibi De Minaur, Sakatlık Nedeniyle Turnuvadan Çekildi** Londra - Dünya 4 numarası Novak Djokovic, Wimbledon'daki ikinci tur maçının ardından bir şok yaşadı. Avustralyalı rakibi Alex de Minaur, sakatlık nedeniyle turnuvadan çekilmek zorunda kaldı. De Minaur, salı akşamı oynanan ilk tur maçında Benoît Paire'i beş setlik zorlu bir mücadelenin ardından 6-2, 6-7(5), 7-6(4), 4-6 ve 6-4'lük skorlarla mağlup etmişti. Ancak maç sırasında sol uyluğundan sakatlandığı anlaşılmıştı. Avustralyalı oyuncu, çarşamba sabahı MRI taramasına girdi ve uyluğunda yırtık olduğu tespit edildi. De Minaur'un Wimbledon'dan çekilmesinin ardından Djokovic, ikinci turda bir "bye" aldı ve üçüncü tura direkt geçti. De Minaur, sosyal medya hesabından hayal kırıklığını dile getirdi: "Maalesef Wimbledon'dan sakatlık nedeniyle çekilmek zorundayım. Uyluğumda yırtık tespit edildi. Çok hayal kırıklığına uğradım, ancak iyileşmek ve mümkün olan en kısa sürede kortlara dönmek için her şeyi yapacağım." Djokovic, De Minaur'un yokluğundan dolayı üzgün olduğunu söyledi: "Alex'in sakatlanması üzücü bir haber. O harika bir oyuncu ve Wimbledon'a renk katacaktı. Umarım hızla iyileşir ve kortlara döner." De Minaur'un çekilmesi, Djokovic'in Wimbledon'daki unvanını başarıyla savunma ihtimalini artırdı. Sırp yıldız, son şampiyonluğunu 2021'de kazanmıştı. Turnuvanın favorisi olarak gösterilen Djokovic, şimdi üçüncü turda Hollandalı Tim van Rijthoven ile karşılaşacak. Wimbledon, 10 Temmuz Pazar günü oynanacak erkekler finaliyle son bulacak.

**Wimbledon: Djokovic'in Rakibi De Minaur, Sakatlık Nedeniyle Turnuvadan Çekildi** Londra - Dünya 4 numarası Novak Djokovic, Wimbledon'daki ikinci tur maçının ardından bir şok yaşadı. Avustralyalı rakibi Alex de Minaur, sakatlık nedeniyle turnuvadan çekilmek zorunda kaldı. De Minaur, salı akşamı oynanan ilk tur maçında Benoît Paire'i beş setlik zorlu bir mücadelenin ardından 6-2, 6-7(5), 7-6(4), 4-6 ve 6-4'lük skorlarla mağlup etmişti. Ancak maç sırasında sol uyluğundan sakatlandığı anlaşılmıştı. Avustralyalı oyuncu, çarşamba sabahı MRI taramasına girdi ve uyluğunda yırtık olduğu tespit edildi. De Minaur'un Wimbledon'dan çekilmesinin ardından Djokovic, ikinci turda bir "bye" aldı ve üçüncü tura direkt geçti. De Minaur, sosyal medya hesabından hayal kırıklığını dile getirdi: "Maalesef Wimbledon'dan sakatlık nedeniyle çekilmek zorundayım. Uyluğumda yırtık tespit edildi. Çok hayal kırıklığına uğradım, ancak iyileşmek ve mümkün olan en kısa sürede kortlara dönmek için her şeyi yapacağım." Djokovic, De Minaur'un yokluğundan dolayı üzgün olduğunu söyledi: "Alex'in sakatlanması üzücü bir haber. O harika bir oyuncu ve Wimbledon'a renk katacaktı. Umarım hızla iyileşir ve kortlara döner." De Minaur'un çekilmesi, Djokovic'in Wimbledon'daki unvanını başarıyla savunma ihtimalini artırdı. Sırp yıldız, son şampiyonluğunu 2021'de kazanmıştı. Turnuvanın favorisi olarak gösterilen Djokovic, şimdi üçüncü turda Hollandalı Tim van Rijthoven ile karşılaşacak. Wimbledon, 10 Temmuz Pazar günü oynanacak erkekler finaliyle son bulacak.

**Orman Yangını Sayısında Artış: Bakan Yumaklı NTV'ye Konuştu** Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Celalettin Yumaklı, NTV'ye verdiği özel röportajda, Türkiye'de son yıllarda orman yangını sayılarında artış yaşandığını belirtti. Bakan Yumaklı, "Geçen yıllara göre orman yangını sayısında bir artış var. Bu artışın nedenleri arasında iklim değişikliği, kuraklık ve insan faktörü yer alıyor" dedi. **İklim Değişikliği ve Kuraklık** Bakan Yumaklı, iklim değişikliğinin orman yangını riskini artırdığını vurguladı. Son yıllarda yaşanan sıcak ve kurak hava dalgaları, ormanlık alanların daha kolay tutuşmasına neden oluyor. Ayrıca, iklim değişikliğiyle birlikte şiddetli rüzgar ve yıldırım gibi yangınları körükleyen hava olaylarının sıklığı da artıyor. **İnsan Faktörü** Bakan Yumaklı, orman yangınlarının en önemli nedenlerinden birinin insan faktörü olduğunu belirtti. Sigara izmaritlerinin söndürülmeden atılması, piknik ateşi ve kasıtlı kundaklamalar, orman yangınlarının başlıca kaynakları arasında yer alıyor. **Önlemler Alınıyor** Bakan Yumaklı, orman yangınlarıyla mücadele için çok sayıda önlem alındığını söyledi. Bu önlemler arasında şunlar yer alıyor: * Yangın Gözetleme Kuleleri * Hava Araçları * Yangın Söndürme Ekipleri * Halkın Bilgilendirilmesi Kampanyaları Bakan Yumaklı, halkın orman yangınlarının önlenmesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Vatandaşların ormanlık alanlarda dikkatli davranmaları, ateş yakarken tedbirli olmaları ve yangınları derhal ihbar etmeleri gerekiyor. **Sonuç** Bakan Yumaklı'nın açıklamaları, Türkiye'nin orman yangını riskini azaltmak için çok yönlü bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor. İklim değişikliğine uyum sağlamak, insan faktörünü en aza indirmek ve halkı bilinçlendirmek, orman yangınlarına karşı mücadelede hayati önem taşıyor.

**Orman Yangını Sayısında Artış: Bakan Yumaklı NTV'ye Konuştu** Çevre ve Orman Bakanı Prof. Dr. Celalettin Yumaklı, NTV'ye verdiği özel röportajda, Türkiye'de son yıllarda orman yangını sayılarında artış yaşandığını belirtti. Bakan Yumaklı, "Geçen yıllara göre orman yangını sayısında bir artış var. Bu artışın nedenleri arasında iklim değişikliği, kuraklık ve insan faktörü yer alıyor" dedi. **İklim Değişikliği ve Kuraklık** Bakan Yumaklı, iklim değişikliğinin orman yangını riskini artırdığını vurguladı. Son yıllarda yaşanan sıcak ve kurak hava dalgaları, ormanlık alanların daha kolay tutuşmasına neden oluyor. Ayrıca, iklim değişikliğiyle birlikte şiddetli rüzgar ve yıldırım gibi yangınları körükleyen hava olaylarının sıklığı da artıyor. **İnsan Faktörü** Bakan Yumaklı, orman yangınlarının en önemli nedenlerinden birinin insan faktörü olduğunu belirtti. Sigara izmaritlerinin söndürülmeden atılması, piknik ateşi ve kasıtlı kundaklamalar, orman yangınlarının başlıca kaynakları arasında yer alıyor. **Önlemler Alınıyor** Bakan Yumaklı, orman yangınlarıyla mücadele için çok sayıda önlem alındığını söyledi. Bu önlemler arasında şunlar yer alıyor: * Yangın Gözetleme Kuleleri * Hava Araçları * Yangın Söndürme Ekipleri * Halkın Bilgilendirilmesi Kampanyaları Bakan Yumaklı, halkın orman yangınlarının önlenmesinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Vatandaşların ormanlık alanlarda dikkatli davranmaları, ateş yakarken tedbirli olmaları ve yangınları derhal ihbar etmeleri gerekiyor. **Sonuç** Bakan Yumaklı'nın açıklamaları, Türkiye'nin orman yangını riskini azaltmak için çok yönlü bir yaklaşım benimsediğini gösteriyor. İklim değişikliğine uyum sağlamak, insan faktörünü en aza indirmek ve halkı bilinçlendirmek, orman yangınlarına karşı mücadelede hayati önem taşıyor.

**Kremlin'den Tampon Bölge Açıklaması: "Zamana İhtiyaç Var"** Moskova - Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, Ukrayna'da tampon bölge oluşturulması önerilerine ilişkin "zamana ihtiyaç olduğunu" söyledi. Pazartesi günü gazetecilere açıklamalarda bulunan Peskov, böyle bir bölgenin oluşturulmasının karmaşık bir süreç olduğunu ve bunun zaman alacağını belirtti. "Bu tür konular çok hassastır ve dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır" dedi Peskov. "Bunun çok zaman ve çaba gerektiren uzun bir süreç olduğunu anlamak önemlidir." Peskov'un açıklamaları, ABD Başkanı Joe Biden'ın Pazar günü Ukrayna sınırı yakınlarında tampon bölge oluşturulabileceğini söylemesinin ardından geldi. Biden ayrıca, böyle bir bölgenin Rus uçaklarının ve birliklerinin bölgeye girmesinin engellenmesi için kullanılabileceğini de belirtti. Ancak Rusya, tampon bölge önerisini reddetti ve bunun Rusya'nın güvenliğini tehlikeye atacağını savundu. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, tampon bölgenin "açık bir askeri provokasyon" olacağını söyledi. Kremlin'in açıklamaları da Moskova'nın tampon bölgeye karşı çıktığını gösteriyor. Peskov, böyle bir bölgenin oluşturulmasının "çok zor" olacağını ve "uzun bir zaman alacağını" söyledi. Tampon bölge önerisi, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın ardından gündeme geldi. Savaş, şu ana kadar binlerce kişinin ölümüyle sonuçlandı ve milyonlarca insanı yerinden etti. ABD ve diğer Batılı ülkeler, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini kınadılar ve Moskova'ya yaptırımlar uyguladılar. Rusya ise yaptırımları reddetti ve Ukrayna'nın saldırgan bir güç olduğunu savundu.

**Kremlin'den Tampon Bölge Açıklaması: "Zamana İhtiyaç Var"** Moskova - Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, Ukrayna'da tampon bölge oluşturulması önerilerine ilişkin "zamana ihtiyaç olduğunu" söyledi. Pazartesi günü gazetecilere açıklamalarda bulunan Peskov, böyle bir bölgenin oluşturulmasının karmaşık bir süreç olduğunu ve bunun zaman alacağını belirtti. "Bu tür konular çok hassastır ve dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır" dedi Peskov. "Bunun çok zaman ve çaba gerektiren uzun bir süreç olduğunu anlamak önemlidir." Peskov'un açıklamaları, ABD Başkanı Joe Biden'ın Pazar günü Ukrayna sınırı yakınlarında tampon bölge oluşturulabileceğini söylemesinin ardından geldi. Biden ayrıca, böyle bir bölgenin Rus uçaklarının ve birliklerinin bölgeye girmesinin engellenmesi için kullanılabileceğini de belirtti. Ancak Rusya, tampon bölge önerisini reddetti ve bunun Rusya'nın güvenliğini tehlikeye atacağını savundu. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, tampon bölgenin "açık bir askeri provokasyon" olacağını söyledi. Kremlin'in açıklamaları da Moskova'nın tampon bölgeye karşı çıktığını gösteriyor. Peskov, böyle bir bölgenin oluşturulmasının "çok zor" olacağını ve "uzun bir zaman alacağını" söyledi. Tampon bölge önerisi, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın ardından gündeme geldi. Savaş, şu ana kadar binlerce kişinin ölümüyle sonuçlandı ve milyonlarca insanı yerinden etti. ABD ve diğer Batılı ülkeler, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini kınadılar ve Moskova'ya yaptırımlar uyguladılar. Rusya ise yaptırımları reddetti ve Ukrayna'nın saldırgan bir güç olduğunu savundu.

**Balatlar Yapı Topluluğu'nda Yeni Sezon Kazısı Başladı** İstanbul'un tarihi semti Fatih'te yer alan Balatlar Yapı Topluluğu'nda yeni sezon kazı çalışmaları başladı. Geçtiğimiz yıllarda yapılan kazılarda Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait önemli buluntulara rastlanan toplulukta bu yılki çalışmalarda da benzer dönemlere ait eserlerin ortaya çıkarılması bekleniyor. Kazı çalışmalarına İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Nursuna Demir yönetiminde 20 kişilik bir ekip başladı. Ekip, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür Varlıkları Müdürlüğü'nün izni ve koordinasyonuyla çalışmaları sürdürüyor. **Önemli Tarihi Buluntular Bekleniyor** Geçtiğimiz yıllarda toplulukta yapılan kazılarda Roma dönemine ait bir nekropol, Bizans dönemine ait bir kilise ve Osmanlı dönemine ait bir hamam ortaya çıkarılmıştı. Bu yılki kazılarda da benzer dönemlere ait önemli tarihi buluntuların elde edilmesi bekleniyor. Kazı ekibi, topluluğun henüz kazılmamış alanlarında çalışmalarını sürdürüyor. Hedef, daha önce keşfedilen yapıların devamının bulunması ve bölgenin tarihsel evreleri hakkında daha detaylı bilgiler elde edilmesi. **İstanbul'un Tarihi Mirasına Işık Tutuyor** Balatlar Yapı Topluluğu, İstanbul'un tarihi mirası açısından önemli bir değer taşıyor. Kazılarda ortaya çıkarılan buluntular, şehrin farklı tarihsel dönemlerine ışık tutuyor ve bölgenin yüzyıllar boyunca geçirdiği dönüşümleri anlamamıza yardımcı oluyor. Kazı çalışmalarının yıl sonuna kadar devam etmesi planlanıyor. Kazı ekibi, çalışmaların ardından buluntuları analiz edecek ve sonuçlarını bilimsel yayınlarda paylaşacak. Bu buluntuların, İstanbul'un zengin tarihine ve kültürel mirasına önemli katkılar sağlaması bekleniyor.