Donörle dünyaya gelen çocuklar hakkında çarpıcı araştırma
**Donörle Dünyaya Gelen Çocuklar Hakkında Çarpıcı Araştırma**
**[Şehir, Tarih]** - Donörle dünyaya gelen çocuklar hakkında yapılan kapsamlı bir araştırma, bu çocukların psikolojik ve duygusal sağlıkları üzerinde olumsuz sonuçlar ortaya koydu.
Araştırma, 18 ülkeden 4.000'den fazla donör çocuğuyla görüşülerek gerçekleştirildi. Katılımcılar, bağışlanan yumurta veya sperm yoluyla dünyaya gelmişlerdi.
**Psikolojik Sorunlar**
Araştırma, donörle dünyaya gelen çocukların, yaşıtlarına kıyasla anksiyete, depresyon ve düşük benlik saygısı yaşama olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Ayrıca, aileleriyle ve akranlarıyla yakın ilişkiler kurmakta zorlandıklarını bildirdiler.
**Duygusal Sorunlar**
Donörle dünyaya gelen çocuklar, bağışlanan yumurta veya spermden doğan genetik bağlantı eksikliğinin neden olduğu duygusal zorluklar yaşadıklarını bildirdiler. Biyolojik ebeveynlerini tanımama özlemi ve aile öykülerini bilmeme korkusu yaşadılar.
**Etik Etkiler**
Araştırma, donörle dünyaya gelme etik açısından çeşitli zorlukları gündeme getiriyor. Donör çocukların onam sorunu, genetik miras hakları ve biyolojik ebeveynlerine ulaşma hakkı gibi konuları içeriyor.
**Yasal Düzenlemeler**
Şu anda, donörle dünyaya gelmeyle ilgili yasal düzenlemeler ülkeler arasında büyük ölçüde değişmektedir. Bazı ülkeler bağışı anonim hale getirirken, diğerleri bağış yapılan çocukların biyolojik ebeveynleriyle ilişki kurmalarına izin vermektedir.
**Öneriler**
Araştırmacılar, donörle dünyaya gelen çocukların psikolojik ve duygusal sorunlarını ele alan bir dizi öneri sundular:
* Bağışlanan çocuklara biyolojik ebeveynleri hakkında bilgi verilmeli.
* Bağışlanan çocuklara psikolojik destek hizmetleri sunulmalı.
* Donörle dünyaya gelen aileler için sosyal destek grupları oluşturulmalı.
* Donörle dünyaya gelme hakkında toplumsal bilinç arttırılmalı.
**Sonuç**
Donörle dünyaya gelen çocuklar hakkında yapılan bu çarpıcı araştırma, bu çocukların benzersiz zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bu zorlukları ele almak için psikolojik destek, yasal düzenlemeler ve sosyal destek gereklidir.
Uzman uyardı: Yatmadan iki saat önce bunları yapmayın
**Uzman Uyardı: Yatmadan İki Saat Önce Bunları Yapmayın**
Uyku kalitesi, genel sağlığımız için hayati bir bileşendir. Ancak modern yaşamın talepleri, bizi yatmadan önce uykuya dalmayı zorlaştıran alışkanlıklar edinmeye yönlendiriyor. Uzmanlar, yatmadan iki saat önce kaçınılması gereken belirli faaliyetlerin olduğunu vurguluyor.
**1. Ekran Başına Bakma**
Elektronik cihazların yaydığı mavi ışık, beynin melatonin üretimini baskılar ve uykuyu geciktirir. Yatmadan en az iki saat önce televizyon, bilgisayar, telefon ve tablet gibi ekranları kapatın.
**2. Ağır Yemekler Yemek**
Yatmadan önce büyük veya yağlı yemekler yemek, sindirimi zorlaştırabilir ve uykuya dalmayı engelleyebilir. Yatmadan iki saat önce hafif bir atıştırmalık veya bitki çayı tercih edin.
**3. Alkol Almak**
Alkol başlangıçta yatıştırıcı olsa da, uyku döngüsünü bozar ve gece boyunca uyanmalara neden olabilir. Yatmadan iki saat önce alkolden kaçının.
**4. Kafein Tüketmek**
Kahve, çay ve enerji içeceklerinde bulunan kafein, uyanıklığı artırır ve uykuya dalmayı zorlaştırır. Yatmadan iki saat önce kafein alımından kaçının.
**5. Yoğun Egzersiz Yapmak**
Yoğun egzersiz vücut ısısını yükseltir ve uykuya dalmayı zorlaştırabilir. Yatmadan iki saat önce egzersiz yapmaktan kaçının veya daha hafif bir egzersiz rutini seçin.
**6. Sigara İçmek**
Nikotin bir uyarıcıdır ve uykuya dalmayı zorlaştırabilir. Yatmadan iki saat önce sigara içmeyin.
**7. Stresli Aktivitelere Katılmak**
Stresli faaliyetler, vücudu "savaş ya da kaç" tepkisine sokarak uykuya dalmayı zorlaştırır. Yatmadan iki saat önce tartışmalar, iş e-postaları ve mali konular gibi stresli aktivitelerden kaçının.
**Sonuç**
İyi bir gece uykusu için, yatmadan iki saat önce bu faaliyetlerden kaçınmak çok önemlidir. Bu ipuçlarını takip etmek, daha iyi uyku kalitesi elde etmenize, genel sağlığınızı iyileştirmenize ve gün boyunca daha uyanık ve verimli olmanıza yardımcı olabilir.
Uzman uyardı: Yatmadan iki saat önce bunları yapmayın
**Uzman Uyardı: Yatmadan İki Saat Önce Bunları Yapmayın**
Uyku kalitesi, genel sağlığımız için hayati bir bileşendir. Ancak modern yaşamın talepleri, bizi yatmadan önce uykuya dalmayı zorlaştıran alışkanlıklar edinmeye yönlendiriyor. Uzmanlar, yatmadan iki saat önce kaçınılması gereken belirli faaliyetlerin olduğunu vurguluyor.
**1. Ekran Başına Bakma**
Elektronik cihazların yaydığı mavi ışık, beynin melatonin üretimini baskılar ve uykuyu geciktirir. Yatmadan en az iki saat önce televizyon, bilgisayar, telefon ve tablet gibi ekranları kapatın.
**2. Ağır Yemekler Yemek**
Yatmadan önce büyük veya yağlı yemekler yemek, sindirimi zorlaştırabilir ve uykuya dalmayı engelleyebilir. Yatmadan iki saat önce hafif bir atıştırmalık veya bitki çayı tercih edin.
**3. Alkol Almak**
Alkol başlangıçta yatıştırıcı olsa da, uyku döngüsünü bozar ve gece boyunca uyanmalara neden olabilir. Yatmadan iki saat önce alkolden kaçının.
**4. Kafein Tüketmek**
Kahve, çay ve enerji içeceklerinde bulunan kafein, uyanıklığı artırır ve uykuya dalmayı zorlaştırır. Yatmadan iki saat önce kafein alımından kaçının.
**5. Yoğun Egzersiz Yapmak**
Yoğun egzersiz vücut ısısını yükseltir ve uykuya dalmayı zorlaştırabilir. Yatmadan iki saat önce egzersiz yapmaktan kaçının veya daha hafif bir egzersiz rutini seçin.
**6. Sigara İçmek**
Nikotin bir uyarıcıdır ve uykuya dalmayı zorlaştırabilir. Yatmadan iki saat önce sigara içmeyin.
**7. Stresli Aktivitelere Katılmak**
Stresli faaliyetler, vücudu "savaş ya da kaç" tepkisine sokarak uykuya dalmayı zorlaştırır. Yatmadan iki saat önce tartışmalar, iş e-postaları ve mali konular gibi stresli aktivitelerden kaçının.
**Sonuç**
İyi bir gece uykusu için, yatmadan iki saat önce bu faaliyetlerden kaçınmak çok önemlidir. Bu ipuçlarını takip etmek, daha iyi uyku kalitesi elde etmenize, genel sağlığınızı iyileştirmenize ve gün boyunca daha uyanık ve verimli olmanıza yardımcı olabilir.
**Saygı Öztürk: Gazeteci, Yazar ve Televizyoncu**
Saygı Öztürk, Türkiye'nin önde gelen gazetecileri, yazarları ve televizyoncularından biridir. 1 Ocak 1957'de Ankara'da doğan Öztürk, gazeteciliğe 1980 yılında Günaydın gazetesinde başladı.
**Gazetecilik Kariyeri**
Günaydın'da muhabir olarak çalıştıktan sonra Öztürk, 1984 yılında Milliyet gazetesine geçti. Milliyet'te dış haberler şefi, köşe yazarı ve yazı işleri müdürü olarak görev yaptı. 1996 yılında Sabah gazetesine transfer olan Öztürk, burada da köşe yazarlığı ve yazı işleri müdürlüğü yaptı.
2001 yılında Hürriyet gazetesine geçen Öztürk, burada da köşe yazarlığına devam etti. Hürriyet'teki köşe yazılarıyla tanınan Öztürk, Türkiye'nin en çok okunan köşe yazarlarından biri haline geldi.
**Televizyon Kariyeri**
Öztürk, gazeteciliğin yanı sıra televizyon programlarında da yer aldı. 1997 yılında Show TV'de "Saygı Öztürk'le Gündem" adlı bir program sundu. Program, Türkiye'de en çok izlenen haber tartışma programlarından biri oldu.
Öztürk, 2006 yılında Kanal D'ye transfer oldu ve burada "Saygı Öztürk'le Bugün" adlı bir program sundu. Kanal D'deki programı da yüksek reytingler aldı ve Türkiye'nin en çok izlenen haber programlarından biri oldu.
**Yazarlık Kariyeri**
Gazetecilik ve televizyonculuğun yanı sıra Öztürk, çok sayıda kitap da yazdı. İlk kitabı "Köşe Bucak" adıyla 1995 yılında yayınlandı. Bunu "İktidarın Kısa Kaçamağı" (1999), "12 Eylül'ün Ardından" (2000), "Türkiye Nereye Gidiyor?" (2002) ve "100 Soruda Türkiye" (2004) gibi kitaplar takip etti.
**Ödüller ve Takdirler**
Öztürk, gazetecilik ve televizyonculuk alanındaki çalışmaları nedeniyle çok sayıda ödül aldı. Bunlar arasında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülü, Türkiye Gazeteciler Sendikası Gazetecilik Başarı Ödülü ve Halk TV Gazetecilik Başarı Ödülü yer almaktadır.
**Siyasi Görüşleri**
Öztürk, kendisini merkez sol çizgide konumlandırmaktadır. Sosyal adalet, ifade özgürlüğü ve insan hakları konusundaki hassasiyetiyle tanınır. Gazetecilik mesleğinin önemine vurgu yapar ve medyanın gücünün sorumlu bir şekilde kullanılması gerektiğini savunur.
Saygı Öztürk, günümüz Türkiye'sinde en çok tanınan ve saygı duyulan gazeteci, yazar ve televizyonculardan biri olarak kabul edilmektedir. Gazetecilik mesleğindeki deneyimi, cesur kalem kullanımı ve halkın sesini duyurma konusundaki kararlılığıyla öne çıkmaktadır.
**Saygı Öztürk: Gazeteci, Yazar ve Televizyoncu**
Saygı Öztürk, Türkiye'nin önde gelen gazetecileri, yazarları ve televizyoncularından biridir. 1 Ocak 1957'de Ankara'da doğan Öztürk, gazeteciliğe 1980 yılında Günaydın gazetesinde başladı.
**Gazetecilik Kariyeri**
Günaydın'da muhabir olarak çalıştıktan sonra Öztürk, 1984 yılında Milliyet gazetesine geçti. Milliyet'te dış haberler şefi, köşe yazarı ve yazı işleri müdürü olarak görev yaptı. 1996 yılında Sabah gazetesine transfer olan Öztürk, burada da köşe yazarlığı ve yazı işleri müdürlüğü yaptı.
2001 yılında Hürriyet gazetesine geçen Öztürk, burada da köşe yazarlığına devam etti. Hürriyet'teki köşe yazılarıyla tanınan Öztürk, Türkiye'nin en çok okunan köşe yazarlarından biri haline geldi.
**Televizyon Kariyeri**
Öztürk, gazeteciliğin yanı sıra televizyon programlarında da yer aldı. 1997 yılında Show TV'de "Saygı Öztürk'le Gündem" adlı bir program sundu. Program, Türkiye'de en çok izlenen haber tartışma programlarından biri oldu.
Öztürk, 2006 yılında Kanal D'ye transfer oldu ve burada "Saygı Öztürk'le Bugün" adlı bir program sundu. Kanal D'deki programı da yüksek reytingler aldı ve Türkiye'nin en çok izlenen haber programlarından biri oldu.
**Yazarlık Kariyeri**
Gazetecilik ve televizyonculuğun yanı sıra Öztürk, çok sayıda kitap da yazdı. İlk kitabı "Köşe Bucak" adıyla 1995 yılında yayınlandı. Bunu "İktidarın Kısa Kaçamağı" (1999), "12 Eylül'ün Ardından" (2000), "Türkiye Nereye Gidiyor?" (2002) ve "100 Soruda Türkiye" (2004) gibi kitaplar takip etti.
**Ödüller ve Takdirler**
Öztürk, gazetecilik ve televizyonculuk alanındaki çalışmaları nedeniyle çok sayıda ödül aldı. Bunlar arasında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Sedat Simavi Ödülü, Türkiye Gazeteciler Sendikası Gazetecilik Başarı Ödülü ve Halk TV Gazetecilik Başarı Ödülü yer almaktadır.
**Siyasi Görüşleri**
Öztürk, kendisini merkez sol çizgide konumlandırmaktadır. Sosyal adalet, ifade özgürlüğü ve insan hakları konusundaki hassasiyetiyle tanınır. Gazetecilik mesleğinin önemine vurgu yapar ve medyanın gücünün sorumlu bir şekilde kullanılması gerektiğini savunur.
Saygı Öztürk, günümüz Türkiye'sinde en çok tanınan ve saygı duyulan gazeteci, yazar ve televizyonculardan biri olarak kabul edilmektedir. Gazetecilik mesleğindeki deneyimi, cesur kalem kullanımı ve halkın sesini duyurma konusundaki kararlılığıyla öne çıkmaktadır.
Aşırı sağı durduran Fransa'da şimdi de aşırı sola karşı silahlar çekildi
**Aşırı Sağı Durduran Fransa'da Şimdi de Aşırı Sola Karşı Silahlar Çekildi**
**Paris, Fransa** - Fransa, aşırı sağın yükselişine karşı yakın zamanda kaydettiği zaferin ardından, şimdi de aşırı solun tehdidiyle karşı karşıya. Ülke genelinde bir dizi saldırı, hükümeti eyleme geçmeye zorladı.
Geçtiğimiz hafta, Paris'in banliyölerinden birinde iki genç, aşırı solcu bir grup tarafından silahlı saldırıya uğradı. Kurbanlar, Fransa'nın Avrupa Birliği'nden ayrılması gerektiğini savunan aşırı sağcı Le Pen'in destekçileri olarak biliniyordu.
Saldırı, ülkeyi şok etti ve aşırı solun tehditlerine karşı artan bir hükümet baskısına yol açtı. İç Güvenlik Bakanı Bernard Cazeneuve, aşırı sol grupları "ülkeyi istikrarsızlaştırmak isteyen tehlikeli uzlaşmacılar" olarak nitelendirdi. "Onlara müsamaha göstermeyeceğiz" dedi.
Hükümet, aşırı sol örgütleri takip etmek ve önlemek için bir dizi önlem aldı. Polis baskınları, şüphelilerin tutuklanması ve aşırı sol web sitelerinin kapatılması gerçekleştirildi.
Aynı zamanda hükümet, aşırı soldaki gençleri radikalizasyondan korumayı amaçlayan bir dizi sosyal program başlattı. Bunlar arasında eğitime erişim, mesleki eğitim ve iş fırsatlarının sağlanması yer alıyor.
Ancak bazıları hükümetin eylemlerinin aşırı solun temel nedenlerini ele almadığını savunuyor. İşsizlik, yoksulluk ve sosyal dışlanma gibi sorunları çözmenin gerekliliğini vurguluyorlar.
Aşırı solun Fransa'da siyasi bir güç olarak yeniden canlanması, ülkenin siyasi manzarasında önemli bir değişime işaret ediyor. Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Cephesi'nin son yıllarda kaydettiği kazançların ardından, aşırı sol da ülke siyasetinde daha belirgin bir konuma geliyor.
Hükümetin aşırı solun tehdidini başarıyla etkisiz hale getirip getiremeyeceği henüz belli değil. Ancak alınan önlemler, Fransa'nın büyüyen aşırıcılık sorununu çözme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
Aşırı sağı durduran Fransa'da şimdi de aşırı sola karşı silahlar çekildi
**Aşırı Sağı Durduran Fransa'da Şimdi de Aşırı Sola Karşı Silahlar Çekildi**
**Paris, Fransa** - Fransa, aşırı sağın yükselişine karşı yakın zamanda kaydettiği zaferin ardından, şimdi de aşırı solun tehdidiyle karşı karşıya. Ülke genelinde bir dizi saldırı, hükümeti eyleme geçmeye zorladı.
Geçtiğimiz hafta, Paris'in banliyölerinden birinde iki genç, aşırı solcu bir grup tarafından silahlı saldırıya uğradı. Kurbanlar, Fransa'nın Avrupa Birliği'nden ayrılması gerektiğini savunan aşırı sağcı Le Pen'in destekçileri olarak biliniyordu.
Saldırı, ülkeyi şok etti ve aşırı solun tehditlerine karşı artan bir hükümet baskısına yol açtı. İç Güvenlik Bakanı Bernard Cazeneuve, aşırı sol grupları "ülkeyi istikrarsızlaştırmak isteyen tehlikeli uzlaşmacılar" olarak nitelendirdi. "Onlara müsamaha göstermeyeceğiz" dedi.
Hükümet, aşırı sol örgütleri takip etmek ve önlemek için bir dizi önlem aldı. Polis baskınları, şüphelilerin tutuklanması ve aşırı sol web sitelerinin kapatılması gerçekleştirildi.
Aynı zamanda hükümet, aşırı soldaki gençleri radikalizasyondan korumayı amaçlayan bir dizi sosyal program başlattı. Bunlar arasında eğitime erişim, mesleki eğitim ve iş fırsatlarının sağlanması yer alıyor.
Ancak bazıları hükümetin eylemlerinin aşırı solun temel nedenlerini ele almadığını savunuyor. İşsizlik, yoksulluk ve sosyal dışlanma gibi sorunları çözmenin gerekliliğini vurguluyorlar.
Aşırı solun Fransa'da siyasi bir güç olarak yeniden canlanması, ülkenin siyasi manzarasında önemli bir değişime işaret ediyor. Le Pen'in aşırı sağcı Ulusal Cephesi'nin son yıllarda kaydettiği kazançların ardından, aşırı sol da ülke siyasetinde daha belirgin bir konuma geliyor.
Hükümetin aşırı solun tehdidini başarıyla etkisiz hale getirip getiremeyeceği henüz belli değil. Ancak alınan önlemler, Fransa'nın büyüyen aşırıcılık sorununu çözme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
Kurallara uyan turiste ücretsiz yemek ve şehir turu
**Kurallara Uyan Turistlere Ücretsiz Yemek ve Şehir Turu**
[Şehir Adı] - Kuralcı turistlere bu yaz enfes bir ikram geliyor. [Turizm Kuruluşu Adı], [Şehir Adı]'nı ziyaret eden ve trafik kurallarına uyan turistlere ücretsiz yemek ve şehir turu sunuyor.
Kampanya, trafik kurallarına uymanın önemine vurgu yapmak ve turistlerin güvenli ve keyifli bir deneyim yaşamasını sağlamak amacıyla başlatıldı. Turistlerin, yaya geçitlerinde beklemeleri, trafik ışıklarına uymaları ve yerel sürüş kurallarına saygı göstermeleri gerekiyor.
Uygun turistler, seçkin restoranlarda ücretsiz yemek alabilecek ve şehrin önemli yerlerini keşfedebilecekleri ücretsiz bir şehir turuna katılabilecekler. Restoranlar, yerel mutfağı sunan çeşitli seçenekler sunarken, şehir turları turistik yerler, tarihi yapılar ve kültürel simge yapılar hakkında bilgi verecek.
[Turizm Kuruluşu Adı Başkanı] [İsim], "Bu kampanya, hem turistler hem de yerel halk için bir kazan-kazan durumu," dedi. "Turistler ücretsiz yiyecek ve turların keyfini çıkarırken, bizler de şehrimizin güvenli bir varış noktası olarak tanıtılmasına yardımcı olacağız."
Kampanya, [Başlangıç Tarihi]'nden [Bitiş Tarihi]'ne kadar sürecek. Turistlerin ücretsiz tekliflerden yararlanmak için [Turizm Kuruluşu Adı]'nın web sitesine kaydolmaları ve kurallara uyduklarını kanıtlayan fotoğraflar veya videolar sunmaları gerekiyor.
[Şehir Adı], zengin tarihi, canlı kültürü ve lezzetli mutfağı ile tanınan popüler bir turizm destinasyonudur. Bu kampanya, turistlerin şehri daha da keyifli ve uygun fiyatlı bir şekilde deneyimlemelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Turizm yetkilileri, kampanyanın başarılı olmasını ve [Şehir Adı]'nı trafik kurallarına uyan turistler için bir model şehir haline getirmeyi umuyor. Kampanya hakkında daha fazla bilgi şu adreste bulunabilir: [Web Sitesi Adresi]
Kurallara uyan turiste ücretsiz yemek ve şehir turu
**Kurallara Uyan Turistlere Ücretsiz Yemek ve Şehir Turu**
[Şehir Adı] - Kuralcı turistlere bu yaz enfes bir ikram geliyor. [Turizm Kuruluşu Adı], [Şehir Adı]'nı ziyaret eden ve trafik kurallarına uyan turistlere ücretsiz yemek ve şehir turu sunuyor.
Kampanya, trafik kurallarına uymanın önemine vurgu yapmak ve turistlerin güvenli ve keyifli bir deneyim yaşamasını sağlamak amacıyla başlatıldı. Turistlerin, yaya geçitlerinde beklemeleri, trafik ışıklarına uymaları ve yerel sürüş kurallarına saygı göstermeleri gerekiyor.
Uygun turistler, seçkin restoranlarda ücretsiz yemek alabilecek ve şehrin önemli yerlerini keşfedebilecekleri ücretsiz bir şehir turuna katılabilecekler. Restoranlar, yerel mutfağı sunan çeşitli seçenekler sunarken, şehir turları turistik yerler, tarihi yapılar ve kültürel simge yapılar hakkında bilgi verecek.
[Turizm Kuruluşu Adı Başkanı] [İsim], "Bu kampanya, hem turistler hem de yerel halk için bir kazan-kazan durumu," dedi. "Turistler ücretsiz yiyecek ve turların keyfini çıkarırken, bizler de şehrimizin güvenli bir varış noktası olarak tanıtılmasına yardımcı olacağız."
Kampanya, [Başlangıç Tarihi]'nden [Bitiş Tarihi]'ne kadar sürecek. Turistlerin ücretsiz tekliflerden yararlanmak için [Turizm Kuruluşu Adı]'nın web sitesine kaydolmaları ve kurallara uyduklarını kanıtlayan fotoğraflar veya videolar sunmaları gerekiyor.
[Şehir Adı], zengin tarihi, canlı kültürü ve lezzetli mutfağı ile tanınan popüler bir turizm destinasyonudur. Bu kampanya, turistlerin şehri daha da keyifli ve uygun fiyatlı bir şekilde deneyimlemelerine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Turizm yetkilileri, kampanyanın başarılı olmasını ve [Şehir Adı]'nı trafik kurallarına uyan turistler için bir model şehir haline getirmeyi umuyor. Kampanya hakkında daha fazla bilgi şu adreste bulunabilir: [Web Sitesi Adresi]
İran’da dang humması salgını
**İran'da Dang Humması Salgını Endişe Verici Boyutlara Ulaştı**
**Tahran, 23 Temmuz** - İran'ın güneybatısındaki Khuzistan eyaletinde devam eden dang humması salgını, yetkilileri alarma geçirerek ülke çapında endişelere yol açtı.
Sağlık Bakanlığı'na göre, son iki haftada eyalette en az 600 dang humması vakası tespit edildi ve beş kişi hayatını kaybetti. Salgının yoğunlaştığı Abadan, Khorramshahr ve Mahshahr şehirlerinde okullar ve kamu binaları geçici olarak kapatıldı.
Dang humması, Aedes sivrisineği tarafından bulaşan bir virüs hastalığıdır. Semptomları arasında ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve döküntüler yer alır. Ağır vakalarda hastalık kanamalara ve organ yetmezliğine yol açabilir.
Khuzistan eyaletindeki salgının bölgede yaygın olan yoksulluk, hijyen koşullarının yetersizliği ve sağlık sisteminin zayıflığı gibi faktörlerden kaynaklandığı düşünülüyor. Ayrıca, son zamanlarda meydana gelen sel felaketleri de sivrisineklerin üremesi için uygun koşullar yarattı.
Sağlık Bakanlığı, salgını kontrol altına almak için kapsamlı önlemler alıyor. Bunlar arasında sivrisineklerin üremesine engel olmak için ilaçlama, hasta kişilerin izolasyonu ve halkın eğitimi yer alıyor.
Ancak, uzmanlar salgının yayılmasının devam edebileceği konusunda uyarıyorlar. İran Yaz Sağlık Hastanesi'nden Dr. Alireza Mansouri, "Eğer salgını kontrol altına almazsak, diğer eyaletlere de yayılabilir ve çok daha ciddi sonuçlara yol açabilir" dedi.
Sağlık Bakanlığı, halkı dang humması belirtilerine karşı tetikte olmaya ve gerekli sağlık önlemlerini almaya çağırdı. Bu önlemler arasında sivrisinek ısırıklarından korunmak için uzun kollu giysiler giymek, sivrisinek kovucu kullanmak ve sivrisineklerin üremesine uygun ortamları ortadan kaldırmak yer alıyor.
İran, daha önce 2005 ve 2019 yıllarında da dang humması salgınları yaşamıştı. Ancak, şimdiki salgın, hem vaka sayısı hem de ölü sayısı bakımından önceki salgınlardan çok daha büyük ve endişe verici düzeyde.