**İran'da Dang Humması Salgını Endişe Verici Boyutlara Ulaştı** **Tahran, 23 Temmuz** - İran'ın güneybatısındaki Khuzistan eyaletinde devam eden dang humması salgını, yetkilileri alarma geçirerek ülke çapında endişelere yol açtı. Sağlık Bakanlığı'na göre, son iki haftada eyalette en az 600 dang humması vakası tespit edildi ve beş kişi hayatını kaybetti. Salgının yoğunlaştığı Abadan, Khorramshahr ve Mahshahr şehirlerinde okullar ve kamu binaları geçici olarak kapatıldı. Dang humması, Aedes sivrisineği tarafından bulaşan bir virüs hastalığıdır. Semptomları arasında ateş, baş ağrısı, kas ağrıları ve döküntüler yer alır. Ağır vakalarda hastalık kanamalara ve organ yetmezliğine yol açabilir. Khuzistan eyaletindeki salgının bölgede yaygın olan yoksulluk, hijyen koşullarının yetersizliği ve sağlık sisteminin zayıflığı gibi faktörlerden kaynaklandığı düşünülüyor. Ayrıca, son zamanlarda meydana gelen sel felaketleri de sivrisineklerin üremesi için uygun koşullar yarattı. Sağlık Bakanlığı, salgını kontrol altına almak için kapsamlı önlemler alıyor. Bunlar arasında sivrisineklerin üremesine engel olmak için ilaçlama, hasta kişilerin izolasyonu ve halkın eğitimi yer alıyor. Ancak, uzmanlar salgının yayılmasının devam edebileceği konusunda uyarıyorlar. İran Yaz Sağlık Hastanesi'nden Dr. Alireza Mansouri, "Eğer salgını kontrol altına almazsak, diğer eyaletlere de yayılabilir ve çok daha ciddi sonuçlara yol açabilir" dedi. Sağlık Bakanlığı, halkı dang humması belirtilerine karşı tetikte olmaya ve gerekli sağlık önlemlerini almaya çağırdı. Bu önlemler arasında sivrisinek ısırıklarından korunmak için uzun kollu giysiler giymek, sivrisinek kovucu kullanmak ve sivrisineklerin üremesine uygun ortamları ortadan kaldırmak yer alıyor. İran, daha önce 2005 ve 2019 yıllarında da dang humması salgınları yaşamıştı. Ancak, şimdiki salgın, hem vaka sayısı hem de ölü sayısı bakımından önceki salgınlardan çok daha büyük ve endişe verici düzeyde.

**'Seçimden Çekil' Baskısına Direnen Biden, Parkinson Hastası mı? Beyaz Saray'dan Açıklama Geldi** **Washington, D.C.** - Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, artan sağlık endişeleri ve seçimden çekilmesi yönündeki baskılarla karşı karşıya. Beyaz Saray, Başkanı'nın genel sağlığının iyi olduğunu iddia etse de, bazıları Parkinson hastalığına yakalanmış olabileceği konusunda spekülasyonlar yapıyor. Son aylarda Biden'ın konuşmasıyla ilgili zorluklar ve kas seğirmeleri dikkat çekti. Bu belirtiler, Parkinson hastalığını karakterize eden hareket bozukluklarına dayanıyor. Bir grup doktor, Biden'ın semptomlarının Parkinson hastalığının erken evreleriyle uyumlu olduğunu öne süren bir mektup yayınladı. Mektubun yazarları, "Başkan'ın belirtileri, Parkinson hastalığının klasik belirtileridir" dediler. Beyaz Saray, herhangi bir hastalık iddiasını reddetti ve Biden'ın düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçtiğini ve genel sağlığının iyi olduğunu belirtti. Ancak, doktorlar Biden'ın semptomlarını izlemeyi ve herhangi bir ilerleme belirtisi olup olmadığını kontrol etmeyi sürdüreceklerini söylediler. Biden'ın sağlığı, Kasım 2024'te yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde önemli bir tartışma konusu haline geldi. Bazı Demokratlar, Biden'ı daha genç ve daha sağlıklı bir aday lehine seçimden çekilmeye ikna etmeye çalışıyor. Ancak Biden, seçimlere kadar görevde kalmayı planladığını söyledi. Biden'ın Parkinson hastalığına yakalanıp yakalanmadığı sorusu kesin olarak cevaplanamadı. Beyaz Saray, herhangi bir hastalık iddiasını reddetmeye devam ediyor ancak doktorlar semptomlarının Parkinson hastalığına işaret ettiğini düşünüyor. Biden'ın sağlığı önümüzdeki aylarda da yakından takip edilecek ve sağlığının görev performansını etkileyip etkilemeyeceği görülecek.

**'Seçimden Çekil' Baskısına Direnen Biden, Parkinson Hastası mı? Beyaz Saray'dan Açıklama Geldi** **Washington, D.C.** - Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, artan sağlık endişeleri ve seçimden çekilmesi yönündeki baskılarla karşı karşıya. Beyaz Saray, Başkanı'nın genel sağlığının iyi olduğunu iddia etse de, bazıları Parkinson hastalığına yakalanmış olabileceği konusunda spekülasyonlar yapıyor. Son aylarda Biden'ın konuşmasıyla ilgili zorluklar ve kas seğirmeleri dikkat çekti. Bu belirtiler, Parkinson hastalığını karakterize eden hareket bozukluklarına dayanıyor. Bir grup doktor, Biden'ın semptomlarının Parkinson hastalığının erken evreleriyle uyumlu olduğunu öne süren bir mektup yayınladı. Mektubun yazarları, "Başkan'ın belirtileri, Parkinson hastalığının klasik belirtileridir" dediler. Beyaz Saray, herhangi bir hastalık iddiasını reddetti ve Biden'ın düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçtiğini ve genel sağlığının iyi olduğunu belirtti. Ancak, doktorlar Biden'ın semptomlarını izlemeyi ve herhangi bir ilerleme belirtisi olup olmadığını kontrol etmeyi sürdüreceklerini söylediler. Biden'ın sağlığı, Kasım 2024'te yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde önemli bir tartışma konusu haline geldi. Bazı Demokratlar, Biden'ı daha genç ve daha sağlıklı bir aday lehine seçimden çekilmeye ikna etmeye çalışıyor. Ancak Biden, seçimlere kadar görevde kalmayı planladığını söyledi. Biden'ın Parkinson hastalığına yakalanıp yakalanmadığı sorusu kesin olarak cevaplanamadı. Beyaz Saray, herhangi bir hastalık iddiasını reddetmeye devam ediyor ancak doktorlar semptomlarının Parkinson hastalığına işaret ettiğini düşünüyor. Biden'ın sağlığı önümüzdeki aylarda da yakından takip edilecek ve sağlığının görev performansını etkileyip etkilemeyeceği görülecek.

**Boeing'de Yeni Bir Kriz: Uçağın Tekerleği Koptu** Havacılık devinin Boeing, Seattle'daki Boeing Field uçağı sahasından hareket eden 747-8 kargo uçağında meydana gelen bir tekerlek kopması nedeniyle yeni bir krizle karşı karşıya. Olay, uçağın cuma günü sabahı kalkışından sadece birkaç dakika sonra meydana geldi. Uçağın sağ ana iniş takımından bir tekerlek, kalkış sırasında pistten fırlayarak yakınlardaki bir otoyola düştü. Kaza anını gören görgü tanıkları, tekerleğin havada parçalanarak uçağın altından hızla düştüğünü bildirdi. Neyse ki, olay sırasında pistte veya otoyolda bulunanlara herhangi bir yaralanma bildirilmedi. Uçak, tekerlek kaybına rağmen güvenli bir şekilde uçuşuna devam etti ve çevredeki Paine Field havaalanına inmeyi başardı. Boeing, olayı doğruladı ve sorunu araştırmak üzere Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu'na (NTSB) bilgi verdiklerini açıkladı. NTSB, uçağın iniş takımını ve olay mahallini inceleyecek. Bu en son olay, Boeing'in son yıllarda karşı karşıya kaldığı bir dizi güvenlik sorununa ekleniyor. Bu sorunlar arasında 737 MAX jetlerinin iki ölümcül kazasına ve 787 Dreamliner'lardaki pil sorunlarına yol açan arızalar yer alıyor. Uçağın tekerlek kopması, Boeing için ciddi bir endişe kaynağıdır. Bu tür bir arıza, uçağın havada dengesini kaybetmesine ve potansiyel olarak yıkıcı bir kazaya yol açabilir. Bu en son olayın Boeing'in itibarı üzerinde daha fazla etki yaratması ve şirketi daha sıkı güvenlik incelemelerine tabi tutması bekleniyor. NTSB'nin soruşturmasının sonuçları, Boeing'in uçaklarının güvenliğiyle ilgili daha fazla bilgi sağlayacak.

**Boeing'de Yeni Bir Kriz: Uçağın Tekerleği Koptu** Havacılık devinin Boeing, Seattle'daki Boeing Field uçağı sahasından hareket eden 747-8 kargo uçağında meydana gelen bir tekerlek kopması nedeniyle yeni bir krizle karşı karşıya. Olay, uçağın cuma günü sabahı kalkışından sadece birkaç dakika sonra meydana geldi. Uçağın sağ ana iniş takımından bir tekerlek, kalkış sırasında pistten fırlayarak yakınlardaki bir otoyola düştü. Kaza anını gören görgü tanıkları, tekerleğin havada parçalanarak uçağın altından hızla düştüğünü bildirdi. Neyse ki, olay sırasında pistte veya otoyolda bulunanlara herhangi bir yaralanma bildirilmedi. Uçak, tekerlek kaybına rağmen güvenli bir şekilde uçuşuna devam etti ve çevredeki Paine Field havaalanına inmeyi başardı. Boeing, olayı doğruladı ve sorunu araştırmak üzere Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu'na (NTSB) bilgi verdiklerini açıkladı. NTSB, uçağın iniş takımını ve olay mahallini inceleyecek. Bu en son olay, Boeing'in son yıllarda karşı karşıya kaldığı bir dizi güvenlik sorununa ekleniyor. Bu sorunlar arasında 737 MAX jetlerinin iki ölümcül kazasına ve 787 Dreamliner'lardaki pil sorunlarına yol açan arızalar yer alıyor. Uçağın tekerlek kopması, Boeing için ciddi bir endişe kaynağıdır. Bu tür bir arıza, uçağın havada dengesini kaybetmesine ve potansiyel olarak yıkıcı bir kazaya yol açabilir. Bu en son olayın Boeing'in itibarı üzerinde daha fazla etki yaratması ve şirketi daha sıkı güvenlik incelemelerine tabi tutması bekleniyor. NTSB'nin soruşturmasının sonuçları, Boeing'in uçaklarının güvenliğiyle ilgili daha fazla bilgi sağlayacak.

**Soner Yalçın: Gazeteci, Yazar ve Muhalif Bir Ses** Soner Yalçın, Türkiye'nin önde gelen gazetecilerinden ve yazarlarından biridir. Muhalif görüşleriyle tanınır ve iktidarı eleştiren yazıları nedeniyle sık sık hedef alınmıştır. **Erken Yaşam ve Kariyer** Soner Yalçın, 1954 yılında Ankara'da doğdu. Gazetecilik kariyerine 1971 yılında Hürriyet gazetesinde başladı. Ardından Milliyet, Cumhuriyet ve Radikal gibi birçok önemli gazetede çalıştı. **Korkusuz Araştırmacı** Yalçın, korkusuz araştırmacılığı ve gerçekleri ortaya çıkarma konusundaki kararlılığıyla tanınır. "Susurluk Skandalı" ve "Ergenekon Terör Örgütü" gibi Türkiye'nin yakın tarihindeki en önemli olayları araştırmasıyla ün kazandı. **Muhalif Ses** Yalçın, muhalif görüşleriyle bilinir ve iktidarın politikalarını sıklıkla eleştirir. Özellikle son yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimine yönelik güçlü bir eleştirmen olmuştur. Bu görüşleri nedeniyle hapis cezası da dahil olmak üzere çok sayıda hukuki sorunla karşılaşmıştır. **Tutuklama ve Hapishane** Yalçın, 2016 yılında "FETÖ terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla tutuklandı. Yargılama sonucunda 2019 yılında 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezası 2023 yılında Yargıtay tarafından onaylandı. Halen Sincan 1 Nolu Cezaevi'nde tutuluyor. **Eleştiriler** Yalçın'ın gazeteciliği bazı kesimlerde eleştirilere maruz kalmıştır. Bazı yorumcular onun yazılarının abartılı ve kanıt eksikliği olduğunu iddia ederken, diğerleri onun gerçekleri söylemekten korkmadığı için cesur bir gazeteci olduğunu savunuyor. **Kalıcı Miras** Soner Yalçın, Türk gazeteciliğinde tartışmalı ancak etkili bir figür olmaya devam ediyor. Gerçeği ortaya çıkarma konusundaki sarsılmaz kararlılığı ve muhalif sesiyle tanınmaktadır. Yazıları ve araştırmaları Türkiye'nin yakın tarihinin anlaşılmasına önemli katkılarda bulunmuştur.

**Soner Yalçın: Gazeteci, Yazar ve Muhalif Bir Ses** Soner Yalçın, Türkiye'nin önde gelen gazetecilerinden ve yazarlarından biridir. Muhalif görüşleriyle tanınır ve iktidarı eleştiren yazıları nedeniyle sık sık hedef alınmıştır. **Erken Yaşam ve Kariyer** Soner Yalçın, 1954 yılında Ankara'da doğdu. Gazetecilik kariyerine 1971 yılında Hürriyet gazetesinde başladı. Ardından Milliyet, Cumhuriyet ve Radikal gibi birçok önemli gazetede çalıştı. **Korkusuz Araştırmacı** Yalçın, korkusuz araştırmacılığı ve gerçekleri ortaya çıkarma konusundaki kararlılığıyla tanınır. "Susurluk Skandalı" ve "Ergenekon Terör Örgütü" gibi Türkiye'nin yakın tarihindeki en önemli olayları araştırmasıyla ün kazandı. **Muhalif Ses** Yalçın, muhalif görüşleriyle bilinir ve iktidarın politikalarını sıklıkla eleştirir. Özellikle son yıllarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimine yönelik güçlü bir eleştirmen olmuştur. Bu görüşleri nedeniyle hapis cezası da dahil olmak üzere çok sayıda hukuki sorunla karşılaşmıştır. **Tutuklama ve Hapishane** Yalçın, 2016 yılında "FETÖ terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla tutuklandı. Yargılama sonucunda 2019 yılında 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezası 2023 yılında Yargıtay tarafından onaylandı. Halen Sincan 1 Nolu Cezaevi'nde tutuluyor. **Eleştiriler** Yalçın'ın gazeteciliği bazı kesimlerde eleştirilere maruz kalmıştır. Bazı yorumcular onun yazılarının abartılı ve kanıt eksikliği olduğunu iddia ederken, diğerleri onun gerçekleri söylemekten korkmadığı için cesur bir gazeteci olduğunu savunuyor. **Kalıcı Miras** Soner Yalçın, Türk gazeteciliğinde tartışmalı ancak etkili bir figür olmaya devam ediyor. Gerçeği ortaya çıkarma konusundaki sarsılmaz kararlılığı ve muhalif sesiyle tanınmaktadır. Yazıları ve araştırmaları Türkiye'nin yakın tarihinin anlaşılmasına önemli katkılarda bulunmuştur.

**Rahmi Turan: Türkiye'nin Efsanevi Golcüsü** 28 Mayıs 1935'te İstanbul'da doğan Rahmi Turan, Türk futbol tarihinin en büyük golcülerinden biri olarak kabul edilmektedir. **Erken Yılları** Turan, futbola amatör düzeyde başladı ve 1951'de Beşiktaş'ın genç takımına katıldı. Olağanüstü yetenekleriyle hızla dikkatleri üzerine çekti ve 1953'te A takıma yükseldi. **Profesyonel Kariyeri** Beşiktaş'taki ilk sezonunda, Turan 15 golle gol kralı oldu. 1957'de Serie A'nın güçlü takımı AC Milan'a transfer oldu ve burada iki sezon geçirdi. İtalya'da da başarılı olan Turan, toplam 23 gol attı. 1959'da Türkiye'ye geri döndü ve Fenerbahçe'ye katıldı. Sarı-Lacivertli formayla 7 sezon geçirdi ve bu süre zarfında 164 gol attı. 1963-64 sezonunda, Türkiye Ligi'nde rekor kıran 38 gol attı. **Milli Takım Kariyeri** Turan, Türkiye Milli Takımı'nın tüm zamanların en çok gol atan oyuncusudur. 1956-1968 yılları arasında milli formayı 42 kez giydi ve 29 gol attı. 1954 Dünya Kupası ve 1960 Avrupa Şampiyonası'nda yer aldı. **Emeklilik ve Sonrası** Turan, 1968'de futbolu bıraktı ancak futbola olan ilgisi hiç bitmedi. 1974'te Beşiktaş'ın teknik direktörlüğünü üstlendi ve 1975'te Süper Lig şampiyonluğunu kazandı. Futboldan sonra, Turan çeşitli televizyon kanallarında yorumculuk yaptı ve futbol üzerine kitaplar yazdı. 2006 yılında Türkiye Cumhuriyeti Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi. **Ölümü ve Mirası** Rahmi Turan, 19 Ocak 2012'de 76 yaşında İstanbul'da kalp krizinden vefat etti. Türkiye futboluna yaptığı olağanüstü katkılarla hatırlanmaktadır. Hızlılığı, teknik yeteneği ve golcülüğü ile tanınan Turan, nesiller boyu futbolculara ilham vermeye devam etmektedir. Türkiye'nin en ikonik sporcularından biri olarak, adına İstanbul'daki bir stadyum da dahil olmak üzere birçok tesis adlandırılmıştır.

**Rahmi Turan: Türkiye'nin Efsanevi Golcüsü** 28 Mayıs 1935'te İstanbul'da doğan Rahmi Turan, Türk futbol tarihinin en büyük golcülerinden biri olarak kabul edilmektedir. **Erken Yılları** Turan, futbola amatör düzeyde başladı ve 1951'de Beşiktaş'ın genç takımına katıldı. Olağanüstü yetenekleriyle hızla dikkatleri üzerine çekti ve 1953'te A takıma yükseldi. **Profesyonel Kariyeri** Beşiktaş'taki ilk sezonunda, Turan 15 golle gol kralı oldu. 1957'de Serie A'nın güçlü takımı AC Milan'a transfer oldu ve burada iki sezon geçirdi. İtalya'da da başarılı olan Turan, toplam 23 gol attı. 1959'da Türkiye'ye geri döndü ve Fenerbahçe'ye katıldı. Sarı-Lacivertli formayla 7 sezon geçirdi ve bu süre zarfında 164 gol attı. 1963-64 sezonunda, Türkiye Ligi'nde rekor kıran 38 gol attı. **Milli Takım Kariyeri** Turan, Türkiye Milli Takımı'nın tüm zamanların en çok gol atan oyuncusudur. 1956-1968 yılları arasında milli formayı 42 kez giydi ve 29 gol attı. 1954 Dünya Kupası ve 1960 Avrupa Şampiyonası'nda yer aldı. **Emeklilik ve Sonrası** Turan, 1968'de futbolu bıraktı ancak futbola olan ilgisi hiç bitmedi. 1974'te Beşiktaş'ın teknik direktörlüğünü üstlendi ve 1975'te Süper Lig şampiyonluğunu kazandı. Futboldan sonra, Turan çeşitli televizyon kanallarında yorumculuk yaptı ve futbol üzerine kitaplar yazdı. 2006 yılında Türkiye Cumhuriyeti Liyakat Nişanı ile ödüllendirildi. **Ölümü ve Mirası** Rahmi Turan, 19 Ocak 2012'de 76 yaşında İstanbul'da kalp krizinden vefat etti. Türkiye futboluna yaptığı olağanüstü katkılarla hatırlanmaktadır. Hızlılığı, teknik yeteneği ve golcülüğü ile tanınan Turan, nesiller boyu futbolculara ilham vermeye devam etmektedir. Türkiye'nin en ikonik sporcularından biri olarak, adına İstanbul'daki bir stadyum da dahil olmak üzere birçok tesis adlandırılmıştır.

**Emin Çölaşan: 'Yolun Sonlarına Geldim, Artık Ayrılma Zamanı'** **İstanbul -** Uzun yıllardır Türk basınında köşe yazarlığı yapan Emin Çölaşan, bugün gazetecilik kariyerine son verdiğini açıkladı. "Emin Çölaşan: Yolun Sonlarına Geldim, Artık Ayrılma Zamanı" başlıklı bir veda yazısıyla sevenlerine seslenen Çölaşan, 45 yıllık meslek hayatına nokta koyduğunu duyurdu. Yazısında, "Yolun sonlarına geldim. Artık ayrılma zamanı. Bu kararı vermek kolay olmadı, ancak zamanın geldiğini hissettim." ifadelerini kullanan Çölaşan, nedenlerini şöyle sıraladı: * Artan sansür ve baskı ortamı * Gazetecilik mesleğinin zorlaşması * Sağlığının giderek bozulması Çölaşan, son yazısında şunları kaydetti: "Tüm iyi niyetim ve çabalarıma rağmen, gazetecilik mesleğinin bugün geldiği noktadan üzüntü duyuyorum. Ülkemizde özgür ve bağımsız bir basın ortamı yaratmak için elimden geleni yaptım, ancak ne yazık ki başarılı olamadım." "Yolculuğumun sonuna geldiğimi hissediyorum. Sağlığım elvermiyor ve artık eskisi gibi etkili yazamıyorum. Bu nedenle, emekli olma ve dinlenme zamanımın geldiğini düşünüyorum." "Bugüne kadar destekleyen tüm okuyucularıma, meslektaşlarıma ve sevenlerime teşekkür ederim. Sizi her zaman kalbimde taşıyacağım." Emin Çölaşan, 1952 yılında Adana'da doğdu. 1977 yılında gazeteciliğe başladı ve Hürriyet, Milliyet ve Sabah gibi önde gelen gazetelerde köşe yazarlığı yaptı. Çarpıcı ve eleştirel yazılarıyla tanındı ve birçok ödüle layık görüldü. Çölaşan'ın emekli olması, Türk basınında büyük bir kayıp olarak görülüyor. Uzun yıllar boyunca ülke gündemini belirleyen ve halkın sesi olan bir gazeteci olarak hatırlanacak.